Konu beklediğimden de güzeldi. Biraz yavaş ilerliyor ama karakterleri ve olayları sizi hemen sarıyor. Tereddütte kaldığım bir kitaptı, ayrıca hakkında yorum yazılmamış olmasıda ayrı bir tereddüt nedenim oldu. Bu nedenle özellikle yorum yazmayı düşündüm. Açıklama kısmında
" ...sosyeteye ilk kez takdim edilecek reddedilmiş bir genç kızdan daha tehlikeli olamayacağını anlamaya başlar" cümlesi bende farklı bir izlenim uyandırmıştı. Sanki genç kız Gillingham Markisinden intikam alıyor diye yorumlamıştım. Ama ilerleyen sayfalarda yanıldığımı anladım. Daha fazlası yorum sınırını aşar. İyisimi okuyun.
Marianne Hughes duldur. Kocası tarafından yeğeni Louisa Crookshank Londra sezonuna katılabilmek için kendisine şaperonluk etmesini ister ve bunun için ikna eder. Evlilik için düşündüğü bir marki var Gillingham Markisi.
Sevdiği adam kendisinden bencil olduğunu söyleyip aniden ayrılınca bu durumu atlatamamıştır. Bencil olduğunu düşünen başkalarıda olduğundan yaralı bir adamı severse herkese sandıkları kadar bencil olmadığını göstermiş olacaktır. Bu yüzden markinin peşine düşer.
Gillingham Markisi John Sinclair çiçek hastalığından kalan izlerden dolayı bakışların hedefidir. Hatta şeytana taptığı, bakire kanı ile beslendiği gibi saçma söylentiler bile vardır. Çocuklar adını duyar duymaz korkar. Bu yüzden evinden pek çıkmaz, huysuz ve yüzünü hep gizlemeye çalışır. Bir varisi olması gerektiği için evlenmeye karar verir. Bunun için istemeye istemeye Londra'ya gider. Kendisini sosyetede destekleyecek tek bir tanıdığı vardır o da yıllardır konuşmadığı kardeşi Gabriel Sinclair'dir. Bu yüzden Gabriel'den yardım ister.
John'un aradığı gelin kendi ayağı ile gelir. Louisa tanışır tanışmaz yakın davranır her fırsatta görüşmek ister. John bu fırsatı kaçırmak istemez ama ilgisini asıl çeken Marianne olduğundan bu ilişki işini zorlaştırır. Her görüşmede biraz daha etkilenir aynı şekilde Marianne'de.
Bu şekilde devam eden görüşmeler gizli bir nişanlanmaya kadar gider. Bir yanda John Marianne arasındaki çekim bir yanda Louisa'nın John'u bırakmamaya karalı oluşu ve ortaya çıkan sevdiği adam var. Bunlar yetmezmiş gibi bir de öldürülmeye çalışılırlar.
Sözde Nişanlı kitabının çifti Gabriel Psyche ve Psyche'nın kardeşi Circe'de var. Mutlu bir evlilikleri var ama Gabriel bilmediği gerçekleri öğreniyor ve çiftin başına üzücü bir olay geliyor. Bunlara rağmen kitapta onları okumaktan keyif aldım . Kardeşler yıllardır küs ve azda olsa buzları eritiyorlar .
John'un fiziksel yaraları dışında ruhsal yaraları var. Bunlarla savaşmasına tabi ki Marianne yardım ediyor. İkili çok geç kavuştu resmen kitap bitti. Aralarında doğru düzgün bir paylaşım bir yakınlaşma olmadı. Her şey halledilmeden kaldı. Sonuç hiç tatmin etmedi. Okurken çok sıkıldım sevemedim.