Tatlı suluboya çizimleri eşliğinde bir kabusa var mısınız? Fakat baştan söyleyeyim okurken akla düşen, için için insanı tırmalayan hiçbir sorunun cevabı yok bu eserde. Bir tanesinin bile. Yorumlamak size kalmış. Belki çok derin bir insanlık eleştirisi belki sadece ürkütücü bir hikaye. Bu minicik sevimli ve aynı zamanda korkunç karakterler insanın kişiliğinin sahip olabileceği özelliklerini mi temsil ediyor? Ormancının olayla bir bağlantısı var mı? Hangi Aurora gerçek? Bu bir cinayet mi doğal ölüm mü? Çürüyen bizler miyiz dünya mı? Cevaplar nasıl yorumlarsanız, ne açıdan görmek isterseniz öyle şekilleniyor. Naifliğin içinden çıkan kılıç gibi keskinliğiyle Sineklerin Tanrısı’nı andıran, kesinlikle çocuklar için olmayan, tablomsu çizimlerine hayran bıraktıran, insana çelme takan bir çizgi roman. Bayılıyorum böyle kafa kırdıran işlere. :)