Ayrıntı yayınlarından çıkan çevirisini okudum. Bir kase sütlaç tadındaydı öykü. Frank McCourt'un Angela'nın Külleri'nde aldığım keyfi aldım nerdeyse. Aynı melodram, mizah, dram kısacası bir öyküde olabilecek çoğu unsur bir aradaydı. Çok beğendim.
İlk sayfaları geçtikten hemen sonra kitaplığıma baktım yazarın başka kitabı var mı bende diye ama ne kitaplığımda ne Ülkemde okunabilecek başka kitabını bulamadım. 12-13 yıl önce iletişim bir öyküsünü daha basmış ama satışı yok şu anda. Yazar genelde şiir ve opera metinleri yazmış çoğunlukla. Kaybolan adlı öyküsüyle de dünya çapında ün yapmış. 3-4 öyküsü daha var basılmış fakat biz onları okuma şansına erişir miyiz bilemiyorum. Son olarak çeviri de güzel ve akıcıydı. Tavsiye edebileceğim bir kitap.