Lütfen giriş yapınız.

Keder (Öngörü serisi #4)

En Son Değerlendirmeler

9 puan

http://satellitebook.blogspot.com.tr/2016/11/yorum-amy-bartol-keder-ongoru-serisi-4.html


Şuan kitabı övmekten başka hiçbir şey yapmak istemiyorum. Ama öncelikle eleştirdiğim birkaç noktadan bahsedeyim sonra methiler düzerim.
İlk olarak neden her yeni karakter, “Evie aşkından ölüyorum. Sen sadece benimsin!” modunda? Tam Russell bitti derken Xavier diye bir manyak geldi… Birde Brennus var zaten onu unutmak imkansız.. İkincisi de Russell’ın Anya ile olan yakınlaşması. Bu yakınlaşma biraz hızlı olduğu için bana samimiyetsiz geldi. Yani ilk başlarda öyleydi neyse ki sayfaları çevirdikçe bu duruma alıştım. Olaylar yeterince çeşitli ve hareketli yani ne ararsan var. Bu yüzden de ekstra bir şeyler katmak için yeni karakterleri ekleyip, onu da sürekli Evie’nin peşine düşen biri yapmak açıkçası biraz sıkmaya başladı.
Hava epey bir kasvetliydi bugün. İstanbul kapkaranlıktı ve ben tam o sıralarda bu kitabı bitirmemek için direniyordum. Ah bir de o son sayfaların duygusallığı yok mu? Havada böyle olunca resmen olayların içine girdim, kitabı yaşadım… Kesinlikle heyecanı üst seviye de tutan bir kitaptı. Ve ilk kez Russell ağzından olan bölümler sinirlerimi zıplatmadı. Sebebi sanırım artık Reed ve Evie’nin arasına girmeyecek olması. Bu yeni gelişme ‘team Reed’ diyen bizleri epey sevindirecek gibi. Bir de artık Reed ile kanka olacaklar desem yeridir😂
Evie bu kitapta ince bir ipin üstünde yürüyor. Bir taraftan babası Tau (amacını henüz anlayamadım.) diğer taraftan Brennus ve Xaiver. Eh üstüne bir de kızın ruhunun cehennemde olmasını isteyenler derken hangi olaya odaklanacağınızı şaşırıyorsunuz. Ama bu durum beni rahatsız etmedi aksine acayip heyecanlandırdı. Zaten serinin özelliği bana kalırsa bu, birden çok olayın gerçekleşmesi. Bir de yeni karakterler var. Anya dışındakileri kesinlikle sevmedim. Ah bir eleştirim daha var. Anya’nın konuşmaya çalışmasını neden turistlerin Türkçe konuşmaya çalışması gibi çevirmişler? “Ben gitmek, sen gelmek…” şeklindeki diyalogları sinirlerimi bozdu.
Her kitap daha da iyiye gidiyor bence. Umarım diğer kitap çabuk çıkar da çözülmemiş meseleleri açıklığa kavuşturur.


"Sensiz kaybolurum Evie. Sadece gözlerinin içinde var oluyorum."

8 puan

~~~*~~~
"Eğer bize ulaşırlarsa ödememiz gereken bir bedel olacak," dedi alçak bir sesle.
"Seni seviyorum," diye yumuşak bir sesle fısıldadım kulağına. Kollarımı yine etrafına sardım. "Sen ödeyeceğim her bedele değersin."
~~~*~~~


~~~*~~~
"Seninle birlikte sahip olabileceği geleceği gördü. Brennus'u terk ettiğinde Evie, o..." Reed'in sesi boğuktu, durup dinledim. "Sen hayatına girmeden önce hayatında ne varsa elinde o kaldı. Ve o... Ve o, sen olmadan bir hayatının olmadığını fark etti. Hiçbir şeyin öncemi yok. Hayatını çaldın sen sonun ve bu yavaş yavaş onu paramparça etmeye başladı. Her şey aynı kaldı ama öyle... boğucu oluyor ki... tahmin bile edemezsin." Reed neşesiz bir kahkaha attı. "Hala tadın dudaklarında oluyor, kokun aklında ve sadece onun için gülümsediğini hatırlayıp bir daha asla buna sahip olamama düşüncesi... içini parçalıyor. Bu yüzden senin canını yakmaya gönüllü, çünkü onun için ifade ettiğin her şey o acıya odaklanarak öldürmeye çalışıyor. Böylece bundan hayatta kalabilecek."
~~~*~~~


~~~*~~~
Anya yumuşak bir sesle yalvardı. "Russell, düşmeme izin verme..."
Bizim şeklimiz bozulurken Russell'ın telaşla söylediği sözler bizi takip etti. "Seni yakalamak için orada olacağım..."
~~~*~~~



yorumu için: https://illekitap.blogspot.com/2021/01/amy-bartol-keder-ongoru-serisi-4.html

geri ileri