"Bir iblisin aşık olmasının ne demek olduğunu bilmiyorsun bence, Layla. Aşk basıp gitmez. İstesek de azalmaz. Ölene kadar severiz. Bu sadece söylediğimiz bir şey değildir. Sevince bir kez severiz ve sonsuza dek sürer. Ne olursa olsun. Bunu biraz düşününce sapıkça geliyor ama neyse ki sen de aynı şekilde hissediyorsun, o yüzden tuhaf değil. Beni hissediyor musun?
Seri mükemmel bir şekilde bitti. Bunu bir kenara bırakırsam, her defasında Dex'in artık yayınladığı kitapları kalitesinden dolayı almamayı bırakacağım diyorum ama yine dayanamıyorum ardından okurken ufak çaplı bir kriz geçiriyorum -_-
Sayfalar o kadar ince ki çevirirken hatta bir tanesi elimde kaldı.
Bir başka sıkıntıysa sanırım kitap, çeviriden geldiği gibi basıma gönderilmiş. Okurken harf hataları o kadar gözüme çarptı ki akıcılığını yitirmesine neden oluyor kitabın bu durumlar.
Selam kitap canavarları! Vücudum da mikroplar halay çekerken yazıyorum bu yorumu o yüzden kıymetimi bilin 😂 Şimdiden bir yanlış olursa affola.
Öncelikle Dex'e beni bu güzel yazarla tanıştırdığı için bir teşekkür borçluyum. Her kitabını eksiksiz okumuş olup yazarı favorilerimde en tepe bulabilirsiniz. Tamam, en tepe demeyelim 😆 Bu seride de tatlılığını ve düşünceliğini göstermiş bulunmakta. Neden? Diye sorarsanız Karanlık Elementler serisinin son kitabının yazım aşamasında kendisi biz okuyucularına; "Roth mu Zayne mi?" diye sormuş yaptığı ankette de açık ara fark ile benim Veliaht Prensim kazanmıştır!! Başka türlüsü olamazdı zaten diye bir iblis ukalalığı da yapayım 😊 Neyse efendim yani kitaba bunu bilerek başlayın ve benim gibi Roth hastasıysanız emin olun bu kitap favoriniz olacak. Fazla gevezelik yaptım yoruma geçiyorum.
İlk iki kitaptan açık ara farkla en iyisiydi. Yukarıda da anlaşıldığı gibi Layla doğru kişiyi seçti ve olaylar bunun üstüne gelişti. Yani o durum muallakta kalsaydı ben kendimi kitaba veremezdim. O yüzden bu diğer artılardan sadece bitanesin. Layla bu kitapta çok çok değişmiş bir şekilde karşımıza çıktı. Okurken ağzımın açık kaldığı yerler oldu. Ondan beklenmeyecek davranışları ilk sayfalarda yapmaya başladı ve inanin hepsi de güçlü olmaya giden yolda ilk adımlardı. Keşke serinin başında olayların ilerleyişi bu sekilde olsaydı eminim o zaman diğer serilerden daha farklı olurdu gözümde. Neyse efendim, Layla iblis kardeşi ile tanışıyor ve onu öldürmek için sonuna kadar mücadele ediyor. Aslında herkes tarafından bir mücadele var çünkü iblisi önleyemezlerse kıyamet kopacak, muhafizlar da dahil olmak üzere yüce adamin alfaları gelip hepsini yeryüzünden silecek. Burada bir duralım. Bana kalırsa Jenny harika ve komik diyaloglar yazmıştı ama olayları çok fazla büyütememisti. Yani kıyamet kopacak ama bir melek sözleşmelerindeki yada lux daki sahneler yoktu. Bir şehri yok etseydin nebiliyim sonuçta büyük büyük bi iblis ortalıkta dolaşıyor. .. Şimdi hakkını yemeyeyim Tanrının çocukları klisesinde olanlar epey hareketli ve birazda hüzünlüydü. İyi bir savaş sahnesi derdim o bölüme. Genel olarak kimine göre mutlu kimine göreyse (Zayne tutanlar buradan size çok üzüldüm ama içimden halay çekiyorum adlı bakışımı yolluyorum. Bakın saygıda duyuyorum yani en azından üzülmüş numarasi yapıyorum...) kimine göreyse mutsuz bitti. Bana görenin cevabı zaten yorumun içinde. Cayman'dan bahsetmeyi nasıl unuturuuum😨 Çok tatlı bir iblis değil mi sizce de? Kelimeleri falan acayip komik ayrıca çok samimiydi. Son olarak yazım hataları çok gözüme çarptı. Bir kelimenin sonundaki ya da başında harf yazılmayı unutulmuş ve bu sık sık olmuştu. Dikkatim dağıldı.. Dex'te yeni rastladım bu duruma yani önceden varsa da benim bu kadar dikkatimi çekmemişti. Uzun lafın kısası yazarın her kitabını öneririm ama sanki daha iyisini yazabileceği bir seri gibiydi Karanlık Elementler. Şimdi ben koşulsuz hatalarıyla yüksek puan veririm çünkü yazarı ve yarattığı karakterleri gerçekten çok seviyorum. O yüzden "Bu yazı Taraflıdır" deyip son noktayı koyuyorum. 😊
Herkese bol kitaplı günler! ❤😍
Ben kapıyı açarken Roth bana baktı. "Ceket getirmedin mi?"
Başımı iki yana salladım.
"Atkı?"
"Hayır."
"Ya eldiven?"
Dudaklarım seğirdi. "Hayır."
Ben arabanın önünden dolaşırken beni süzüyordu. "Küçük kafan için bere?"
Güldüm. "Hayır babacığım. Böyle iyiyim."
"Ben, Astaroth, Cehennem'in Veliaht Prensi, sana aşığım, Layla Shaw. Dün. Bugün. Yarın. Bundan bin yıl sonra da sana hala aşık olacağım ve on yıl sonra da sana olan aşkım bugünkü kadar ateşli olacak."
"Cayman çok sinir bozucu olabiliyorsun."
"Nefret etme," dedi sırıtarak "üre."
Artık ona dik dik bakıyordum.
"Doğru erkekle üre." diye ekledi. "Sadece bunu netleştirmek istedim."
"Aman Tanrım."
http://satellitebook.blogspot.com.tr/2016/05/yorum-jennifer-l-armentrout-karanlk.html
İlk iki kitaba yazık etmiş yazar :(
http://oldgirlsontheblog.blogspot.com.tr/2016/07/sibel-okudu-yorumlad-uc-orta-seker.html#more
Kitaba başlamadan Layla'nın kimi seçeceğini biliyordum. Seçtiği kişi benimde seçtiğim kişi olduğundan kitabı okumak güzeldi. Ayrıca kitapta hoşuma giden bir tarafıda Layla'nın seçimini kitabın başında yapması ortalara veya sonlarda olması hiç hoşuma gitmezdi.
Akıcı ve güzel bir kitaptı. Layla ve Roth'un aralarında geçenleri okumak çok güzeldi.Zaten yazarın tarzını ve dilini sevdiğimden dolayı benden çok eksi puan almaz.
https://illekitap.blogspot.com.tr/2018/05/jennifer-l-armentrout-kimi-sectigine.html
Karanlık Elementler serisinin 3. kitabı Kimi Seçtiğine Dikkat ile muhteşem seriyi mutlu sonla bitirdik. Bu seriyi okumayı niye bu kadar ertelemişim hiç bilmiyorum. Cidden çok iyiydi ve çok beğendim.
2. kitabın kaldığı yerden devam etti. En son Sam'in Lilin olduğunu öğrenmiştik ve kitap da oradan devam ederek başladı. Bazı sırlar ortaya çıktı, nasıllar nedenler sorulmaya başlandı ve kitap son sürat sona doğru gitti.
Açıkçası ikinci kitabın başından beri Sam'deki değişikliklerin başından beri onda bir anormallik olduğunu fark etmiştim ve yanılmadım da ama bu kitapta beni yanıltan Lilin'in yapabilecekleriydi. Ah bir de onu nasıl öldürebilecekleri hakkındaki gerçekti. Harbiden tam bir seçim yapılması gereken bir kitaptı.
Layla'nın Cehennem'e yaptığı yolculuk çok iyiydi çünkü aklımda hiç de canlandırdığım gibi değil bambaşka çıktı o sayfalar.
Cadıların Layla'yı iyileştirmenin karşılığını merak ediyordum ve aslında hiç de aklıma gelmeyem bir şey istediler. İtiraf edeyim benim de içim bir hoş oldu bende üzüldüm.. istedikleri şey bir yerde okurun da parçası oluyordu.
Kilisede Lilin ile savaşılması çok güzel anlatılmıştı hatta Abbot'un yaptıkları ise hiç de beklenmeyecek şeylerdi çünkü adamın iki kitap boyunca sergilediği tavra çok zıt bir davranış oldu ama bence olması gerekende oydu çünkü bir şekilse kendisini Layla'ya ve Zayne'e affettirmeliydi diye düşünüyorum.
Layla'nın tüylü kanatları ve ne olduğu muamma olarak kaldı. Kitaptaki bütün karakterler için bir bilinmezdi ve bir ilkti okurun içinde yanı şekilde kaldı :)
Lilin ile Layla'nın karşılaşması... ımmm biraz yavan mı kaldı sanki. Bu tür detaylarda sanırım ilk iki kitaba göre yavan kaldı galiba çünkü final kitabı olayların çözülmesi ve daha fazla bir mücadele okumak istiyor okur ama bu kitapta daha fazlası yoktu ve bence ilk ikiden bile azdı.
Danica ile Nicholai... ikisinin ismini aynı cümlede görmek bana bir aşkın filizlenmek üzere olduğunu hissettirdi. En azından mutlu sona bir adımdı. Zayne ise büyük bir kalp kırıklığı yaşadığı için o henüz kendini toparlayamadı ama nedense Stacey ile mesajlaşmalar konuşmalar... belki dedirtti. Tabi bunu da bilemeyeceğiz çünkü bu kısımda öyle kaldı.
Bir tek mutlu aşk dolu diyeceğim Roth ile Layla oldu. Zaten bence Roth, iblis miblis ama içinde, özünde iyi ve mutluluğu hak ediyor.
Kitabın sonunda Patron'u gördük ve karşısında yaratıcıyı da gördük. Büyük bir sürpriz de ve bu her an her daim yanımızdalar hissi uyandırdı.
Neyse... genel olarak sevdim kitabı ama final kitap olaral daha beklentim yüksekti. Özellikşe ilk iki kitaptan sonra. Ama yine de güzeldi. Her şey tatlıya bağlandı.
Bence sırf Roth ile tanışmak için bile seriye el atmalısınız. Ben çok sevdim bu seriyi size de tavsiye ederim.