http://illekitap.blogspot.com.tr/2015/03/hannah-richell-kyya-vuran-deniz-kabuklar.html
Imm... uzun zamandır kelimenin tam anlamıyla duygularımı alt üst edecek bir kitap okumamıştım!
Sarah Jio sever misiniz? Ben severim. Eğer sizde seviyorsanız size bu kitabı tavsiye ediyorum. Hatta tek cümleyle kitabı anlatmak gerekirse "Böğürtlen Kışı'na rakip olabilecek bir kitap!" diyebilirim.
Sarah Jio'nun en sevdiğim kitabıdır Böğürtlen Kışı ve benim nazarımda o kitap apayrıdır ve Kıyıya Vuran Deniz Kabukları'nı okuduğumda "vay be, ikinci bir Böğürtlen Kışı vakası" diye mırıldandım kendi kendime. Bu tür de en sevdiğim 2. kitap diyebilirim.
Yeterince iddialı bir şekilde sizlere tavsiye ettikten sonra, kitaba dair yorumumu yapacağım :)
Hannah Richell'in ülkemizde yayınlanan ilk kitabı olmasının yanında tür bakımdan ilk cümlelerimde bahsettiğim gibi Sarah Jio tarzında. Akıcı, sürükleyici ve merak uyandırıcı kaleminin yanında iyi bir çeviri dili de kitabı bir mertebe daha üste çıkarıyor.
Kitap, içerisinde aşkı, aile dramını, kopan aile bağlarını ve geçmişte yaşanan trajik olay sonucunda birbirlerinden ayrılan aile üyelerinin hayatına dokunuşlar halinde toparlanma çabalarını anlatıyor. Sıradan bir aşk hikayesi beklemeyin, etkileyici, güzel, dokunaklı bir kitap! Etkisinden kolay çıkılamayacak ama bittiğinde kitabın size okuttuğu son ile yüzünüzde bir gülümse uyandıracak bir kitap!
Kitabın kısaca konusunda değinmek gerekirse, Dora on bir sene önce ailesinin dağılmasına neden olan trajik olay sonucunda bir şekilde hayatını kurmuş ve sevdiği adamla o hayatı yaşarken hamile olduğunu öğrenir. Hamileliğinin verdiği korkuları yaşarken geçmişteki olayın izlerini üzerinden atamadığı için bunun peşine düşerek dağılan ailesi ile tekrardan iletişime geçerek aslında hiçbir şeyin tahmin ettiği gibi olmadığını öğreniyor. Tabi bu sırada on bir sene önceki olayın yalanlar, ihanet, küçük bir çocuğa fazlasıyla yüklenen sorumluluk ve kendilerince hissettikleri suçluluk ile bir ailenin an be an parçalanmasını da okuyoruz. (geçmişteki olaydan bilerek bahsetmedim, heyecanı olsun kitaptan öğrenin ;))
Kitap bir günümüzde bir de on bir sene öncesinde geçiyor. Tek tek karakterlerin tarafından anlatılıyor ve onların bakış açılarından yaşıyoruz her bir anı...
Normalde karakter geçişli kitapları sevmem ya tek bir karakter tarafından yazılmalı ya da üçüncü bir kişi tarafından anlatılmalı olaylar her karakterin duygularına değinilmeli...ama bu kitapta kurgu o kadar kusursuz ve güzel ki her bir karakterin duygularını yaşadıklarını hissettiklerini okumak... o karakter geçişleri hiç rahatsız etmiyor! Aksine kitabı daha da bir farklı ve güzel kılıyor. Hiçbir şey havada kalmıyor, her şeyi tam anlamıyla oturuyorsunuz!
Çok fazla uzatmayacağım çünkü içimde inanılmaz derecede kitap içeriğine giren bir yorum yapma isteği var ama böyle kitaplara spoiler vermek olmaz o yüzden yorumumu burada bitiriyorum, ama ondan önce kesinlikle bu kitabı okumalısınız! Seveceğinizin garantisini veriyorum.
Cidden her kitaplıkta bulunması gereken nadir kitaplardan bence.
Trajik ve çarpıcı bir hikaye olabilecekken 600 sayfaya uzayınca etkisiz ve gereksiz uzun olmuş.
Karakterlerin değişimini ve aralarındaki etkileşimi beğensem de finalde varılan durumu zorlama buldum. Her kitap mutlu sonla bitmek zorunda değil. Birbirinden kopmuş, nefret etmiş insanlar bir bebek doğacak veya birkaç kez buluşuldu diye yeniden mutlu bir aile olabilseydi keşke.
Çevirisi okurken genel olarak rahatsızlık vermese de kalitiesini beğenmedim. Yer yer orjinal metni görmeden bile tespit edilecek hatalar vardı.