Dostoyevski'nin yıllar önce Suç ve Ceza eserini okumak için okumuş bir şey anlamadığımı, hatta çok uzunca bir süre klasikleri okumama kararını verdiğim günü hatırlıyorum...
Kumarbaz, beklediğimin aksine dili sade, basit ve anlaşılır geldi bana. "Aşkını kazanmak uğruna" kumar tutkusuna yenik düşen ve acılarla, umutsuzlukla başbaşa kalan Aleksey İvanoviç'in öyküsü, emeksiz kazancın "kazanç" olmadığını gözler önüne seriyor.
maalesef dostoyevski hakkında görüşlerim iyiye gitmiyor. Çok zorlama bir eserdi, sipariş üzerine yazılmış hezeyanlarla dolu bir kitaptı, ortada ki tutkulu aşk tartışılırdı birini hem sevip hem bu kadar nefret edebilirmisiniz, tek sözüyle kendini öldürecek kadar ama eline bıçak verseler öldürecek kadar da(uğultulu tepelerde vardı böyle enteresan bir aşk) polina karakteri ise başlı başına delilikti, bana turgenyevin ilk aşk kitabındaki zinadia karakterini hatırlattı o da onu sevenleri böyle parmağında oynatırdı onun sevgisi namına bir şey görmedik sonunda açıklanması harici, her şeyi muallak geldi muallak gitti, o yüzden kitaptaki aşk beni etkilemedi
gelelim kumar tutkusuna kitabın sonuna kadar kumarbazı büyükanne zannettim zira alekseyin oraya kadar bir aşırılığını görmedik sonunda ise kumarbaz oldu çıktı yaşamını harcadı kumarnazlığı güzel anlatmıştı ama benim nezdimde zweig bir kadının yaşamından 24 saat 'te kumarbazlığı daha başarılı anlatmıştı yani kitapta muhteşem diyebileceğim bir şey yoktu, bu kitabı dostoyevski adıyla değil tanınmamış bir yazar adıyla okusaydınız bu kadar etkilenirmiydiniz sayın okuyucular , zannetmiyorum, keyif alabileceğim hiç bir şey yoktu belirsiz savruk baştan savma bir eserdi
Olayın ilk başında ailenin sahte bağlarının, olumsuz etkilerini ana karakterinin sonda yaşaması oldukça hüzünlü. Güzel bir eser ,insanın zaaflarını anlamlandırmak adına.