İşte bana böyle distopyalarla gelin dedirten bir roman. Aslında tamamen distopya olmuyor, aynı zamanda bilimkurgu ve biopunk eşit ağırlıkta diyebiliriz. Bazen distopyaların Jetgiller tadında bir gelecekte geçmesi, kurgu hissinin ağır basmasına neden olup ana fikrin etkisini azaltıyor. Tabi 1984 gibi yazıldığı tarihte esamesi bile okunmayan teknolojileri tahmin edebilen zirve eserler hariç. 23. yüzyılda ve post-apokaliptik bir ortamda geçen bu romanda ise günümüz insanlığının yol açtığı sorunlardan hareket edilerek çok daha gerçekçi bir atmosfer çizilmiş. Şöyle ki tükettiğimiz doğanın öcünü misliyle aldığı yakın bir gelecekteki dünyada küresel ısınma sonucu yükselen sularla coğrafya değişmiş, karbon kökenli yakıtlar tükenmiş, soğangiller başta olmak üzere bir çok tür yok olmuş ve hayat insan gücü ile gen teknolojileri üzerine kurulmuş. Bu tanıdık cehennemi gelecekte yeni türler ve yeni hastalıklar, alabildiğine ilerlemiş teknolojiye karşı kas gücü, neredeyse sınırları ortadan kalkmış bir dünyada sınıf çatışması gibi tezatlar başarıyla harmanlanmış. Sanırım hepsinin temelinde doğa kanunlarının son sözü söylemesi etkileyiciliğin temel sebebini oluşturuyor.
Romanın ana mekanı Tayland Krallığı olmak üzere betimlemeler müthiş başarılı. Günümüz tarihinde sömürge olmamış tek Güney Asya ülkesi olan Tayland Krallığı’nın ana mekan seçilmesi de ayrıca manidar. Zira kitapta ülkeler değil “kalori şirketleri”nin hakimiyeti söz konusu ve bu şirketlere boyun eğmeyen tek ülke de Tayland. Ve duvarları zorlayan denizin boğucu nemi, o yakıcı sıcak ve toplumsal hayata işlemiş Budist gelenekleriyle Tayland’ı iliklerinize kadar hissettiriyor. Kitapta tek başkarakter yerine beş ana karakter var. Fakat her karaktere akış içinde sırası geldikçe yer verildiği için tekrar yok. Hikayenin siyasi ayağını oluşturan Ticaret ve Çevre Bakanlıkları’nın mücadelesi ayrıca çarpıcı. Her biri kendi mücadelesini veren son derece canlı karakterler eşliğinde, çizdiği tükenmiş dünya atmosferi ve buna rağmen önüne geçilmez kişisel hırslarla başka türlü bir derdi olan, silip süpürdüğü ödülleri hakeden bir distopya. Ek olarak kitapta yer yer oldukça sert cinsel şiddet sahnelerinin yer aldığını da belirtmeliyim.