Majestenin Emriyle (The Three Graces #1)

En Son Değerlendirmeler

1 puan

Anlatıma ,konuya,dayamadım çok sıkıldım ve belki de uzun zamandır ilk defa bir kitabı yarım bıraktım...Yıldız falan veremeyeceğim :/
Kaydet dediğimde illaki yıldız istiyormuş...eee bende bu engeli atlamak için tek yıldız vereyim bari;/

12 yıl, 8 ay
6 puan

Majestenin Emriyle-Jennifep Blake

Tipik bir Tudor dönemi romanıydi hikaye başlarda cok duragandi
ortalarina kadar böyle gitti. Sonradan sayfalarda ilerledikce acılmaya
başladi.  Hikaye bence daha canlı olabilirdi bu ya yazardan ya da
ceviriden kaynaklaniyor olabilir diye düşünüyorum..
Yinede begenerek ama ikinci kez okumayi düsündügüm romanlardan olmadığını söylemeliyim... Hikayedeki kurgu,tarihi mekanda asla bir Virginia
Henley,Anya Seton tadını bulamasamda zevk alarak okudum.. Üc kitaplik bir seri olan bu ilk kitap belki serinin diger kitaplarina göre duragan olabilir diye düşünüyorum çünkü The Goodreads'de 5/3,53 almış bu hikaye...
Serinin diğer hikayelerinin ouanları daha yüksek yani onlar daha çok beğenilmiş...
By His Majesty's Grace (The Three Graces, #1)(majestenin Emriyle)nin konusu kısaca:

Bu hikayede üc kiz kardesden en büyügü olan Lady Isabel Milton sozde
Graydon'un Üç Güzeli laneti sayesinde simdiye kadar nisanlandigi veya
sözlendigi erkekten bu lanet sonucunda evlenmekten kurtulmustur. Ama
en son Tudor hanedani krali Henry tarafindan Sir Rand Braesford'a ödül
olarak verilir ama bu sefer bu lanetin onu koruyaçagi süphelidir.Çünkü ikili arasında baştan beri olan çekim ikisinide etkiler..
Sozlenmelerinden sonra başlayan olaylar zincirinde Rand'i aleyhine
cevirilen entrikalar sonucunda Isabel büyük bir yol ayrimina girer ve
sonunda tercih yapmasi gerekmektedir. Bu yollarin cogu onu kocası olan Rand'den
ayirmaya yararsada Isabel'in seceçegi bir yol degildir.Çünkü İsabel kocasına büyük bir aşkla bağlandığını saon anda farkederek ne olursa olsun kocasına destek vermeye karar vermiştir..İkilinin arasındaki aşk zamanla derinleşip anlam kazanması güzeldi....Ama olaylar çok da akıcı değildi..

Kitap yoklugunda tercih edebilirsiniz ama cok sey beklemeden okuyun derim.

6 puan

Okumasam da olurmuş...

Profil Resmi
5 puan

Kitap sıktı açıkçası..Bazı kısımlarında çevirilerde sorun vardı.
Bu konuyla daha güzel bir kitap yazılabilirdi, yazık olmuş.

8 puan

Ben genel değerlendirmenin aksine kitabı beğendim.Klasik historical denemez,ama güzeldi.

Profil Resmi
9 puan

Çok beüendiğim bir Tudor dönemi kitabıydı.. ama bu 7. Tudor'a ait bir dönem :) Rand harika bir erkekti ve okurken insanı yaralıyordu... İsabel ile tersliklere ait bit uyum tutturdular ve beni çok mutlu etti :)

7 puan

http://dilarabook.blogspot.com.tr/2017/11/majestenin-emriyle-three-graces-1.html

"Yaşarsam," diye fısıldadı, "nedeni sensin. Ölürsem de nedeni sensin..."

Bu dönemde geçen historicallerden okumayı özlemişim.

Hatta o kadar özlemişim ki bu kitabı okuduktan ve serinin ikinci kitabına başladıktan hemen sonra bir gün içerisinde yine aynı dönemde geçen The White Princess dizisini bitirdim.

Evet dönem Güller Savaşı'nın hemen sonrası. Henry Tudor tarafında savaşanların ödüllendirildiği bir dönem. Bu savaşta kralın tarafında yer alan Sör Rand Braesford, Leydi Isabel Milton ile evlenmek ister ve isteği kabul olur. Daha ilk andan beri evleneceği kadına karşı korumacı, şefkatli ve ilgili olmasından dolayı aslında onunla hiç evlenmek istemeyen Isabel'in aklına yavaş yavaş girmeye başlar.

Tabi Isabel'in onunla evlenmek istememesinin nedenlerinden biri Graydon'un üç güzeli lanetidir. Bu lanete göre kız kardeşler ile aşksız bir şekilde nişanlanan her erkeğin sonu ölümdür. Tabi bu kız kardeşler ile nişanlanıp daha sonra çeşitli nedenler ile ölen bir sürü damat adayının da olduğunu belirtmeden geçmemek lazım.

Ve tabi kitap ilerledikçe lanet ilk yüzünü göstermeye başlar ve Isabel'in bir seçim yapması gerekir.
Kitabı beğendim diyebilirim. Aslına bu tarz dönemlerde geçen kitaplarda daha fazla tarihi detay ve betimleme isterdim, kitap bu açıdan biraz yüzeysel kalmış. Ve çeviride kullanılan kelimelerde günümüzde kullanılmayan ifadelere yer verilmiş. Bu hatalarını ikinci kitabın çevirisinde düzeltmişler ama kitabı okurken biri çıkıp berhudar olun dese şaşırmazdım.

Rand'a bayıldım. Ne istediğini biliyordu, kadına da çektirmedi, aslında kadın ona çektirdi biraz. Ama ne bileyim, aslında çok fazla bir numarası olmasa da yazım tarzının akıcı olması ve konunun özlediğim bir zamanda geçmesi, e Rand gibi mükemmel bir erkek karaktere sahip olmasıyla benim gözümde okunabilir bir kitap oldu.

geri ileri