İlk okuduğumda elimden bırakamadan bitirmiştim. Sonra yine ara ara okumadan duramadım. Hikaye sizi öylesine içine çekiyor ki sonraki sayfayı çevirmeden kapatmak zor. Puanı kıralacaksa anca çizimlerden kırılabilir ki benim onlara da lafım yok.
Art yani Artie Spiegelman’a 1992’de Pulitzer Ödülü’nü kazandıran bu hikayede, babası Vladek Spiegelman’ın Polonya’da başlayan öyküsünün nasıl Amerika’da sonlandığını dinliyoruz. Bu tip hikayeler çokça filmlere, kitaplara konu oldu; kurmaca ya da tarihi bir çok kitap ile sizin de karşınıza eminim ki çıkmıştır. Bu yüzden hikayenin detaylarını ve içinde saklı acıyı okuyacağınız zamana bırakayım diyorum ve ilginç noktalardan bahsetmek istiyorum.umutbabilon.blogspot.com/2013/10/art-spiegelman-maus.html