Elime almamla kendimden geçtim ve son sayfayı görmeden bırakamadım. Çok çok çok güzel bir kitaptı.
Öncelikle kitabın arka kapağını okuduğumda karakterleri tanımamıştım. Ama kitaba başlayınca Gemma'nın hiç yabancı olmadığını fark ettim. Kendisi Sözde Nişanlı'dan tanıdığımız Gabriel Sinclair'in kız kardeşi oluyor. Aslında Kır Zincirleri'nde Gemma vardı ama kitabı okuyalı çok olduğu için hatırlayamamışım :(
Gelelim kitaba :)
Gemma doğar doğmaz annesi tarafından bakıcıya bırakılmış ve bakıcı ölünce, 5 yaşında yetimhaneye (iğrenç bir yer) gelmiş. Burada 1 sene kadar kaldıktan ve eziyet çektikten sonra yatılı bir okula götürülmüş. Ve yıllarca ailesini bilmeden, tanımadan yıllarca orada yaşamış. Derken 21 yaşına girdiği gün yıllarca ona harçlık gönderen avukatından bir mektup alıyor. İçinde 21. yaş gününde ona verilmek üzere yazılmış annesinin mektubu var. Annesi mektubunda kimliğini açıklıyor ve Londra'ya gelip abisini ve kendisini bulmasını yazıyor. Ve böylece Gemma ilk defa Londra'ya gitmek üzere ve büyük umutlarla yola çıkıyor. Yolda yağmura yakalanıp bir hana giriyor ve burada sonradan kanka olacağı Louisa ile tanışıyorlar. Louise anne ve babasını kaybetmiş, teyze ve eniştesinin himayesinde bir kız. Soylu değil ama zengin bir aileden geliyor. Bu arada insanların çalışarak para kazanmasının taktir edilmediği o dönemi hala anlamış değilim. Bu nasıl bir saçmalıktır yahuuu...
Neyse, Louisa ve Gemma kısa zamanda kaynaşıyorlar. Bu arada Louisa'nın küçük teyzesi Gabriel'in abisi ile evli. O nedenle Gemma'ya evini açıyor ve abisiyle görüşene kadar onda kalmasını istiyor. Gemma'nın birde nişanlısı var. Londra'ya beraber yolculuk ediyorlar, ama orada ilk defa bir sezon geçirmek. Çünkü Louisa'nın sosyete girme takıntısı var.
Ve olaylar böyle başlıyor. Gemma şehre gelir gelmez ağabeyine mektup yazıyor ve şehir dışıdna olduğunu öğreniyor. Ardından avukatına gidip ailesi hakkında bilgi almaya çalışıyor ancak alamıyor. Derken aklına küçükken kaldığı yetimhane geliyor. Belki onlar kimliğimi biliyordur hesabı oraya gidiyor. İşte erkek karakterimiz kaptan Matthew Fallon ile orada tanışıyor :)
Matthew donanmada kaptan ve yıllar önce kaybettiği kız kardeşini arıyor. Askerdeyken anne ve kız kardeşine para gödnermek için aracı seçtiği avukat tam bir düzenbaz çıkıyor ve Matt yıllar sonra komşularından gelen bir mektup sonucunda annesinin öldüğünü ve kardeşinin nerede olduğunu bilinmediği yazıyor. Matt gelir gelmez kardeşini aramaya başlıyor. Avukatına ulaşamıyor ama yetimhanenin adresine ulaşıyor :)
Gemma ile tanışmaları da yetimhaneye gizli girişleri sayesinde oluyor. Beraberce kayıt defterlerini çalış incelemelere başlıyorlar...
Bu arada Louisa'da yeni kıyafetler için gittiği terzide yakışıklı iskoç teğmeni Colin ile tanışıyor :) Colin rütbesi düşürülmüş, yarı subay maaşıyla geçinen ve zengin hatun peşinde olan bir yakışıklı. Louisa ile ilk görüşte bir elektriklenme oluyor ama kız nişanlı olduğu için ona yaklaşmıyor.
Yani, kitap 1 değil 2 çift barındıyor :) Ben çok sevdim hepsini. Karakterler o kadar canlıydı ki, okumadım da izledim sanki. Sanki roman değil de hayatın içinden bir kesit gibi geldi. Abartısız, çok içten bir kitaptı. Keşke bu kadar çabuk bitmeseydi.
Hele Gemma'nın abisi tarafından sonunda kabul görmesi bölümü beni benden aldı. Gemma zaten çok asil, akıllı, mantıklı ve sağlam bir kızdı, ayrıca çok da duygusaldı. Abisine kendisine bir isim verdiği için teşekkür ettiği bölümde resmen tüylerim diken diken oldu.
Bu arada cinsellik sadece 1-2 bölümde ve çok abartılmadan anlatılmıştı. Yani AŞK meşk ile değil, jest ve mimiklerle pekiştirilmişti. Acayip hoşuma gitti :)
Tüm karakterleri öyle çok sevdim ki, şimdi kitabın devamını sabırsızlıkla bekliyorum. Artık bu yazar favorilerim arasında :)
Kapağa gelince, bu kitaba daha uygun bir kapak olamazdı herhalde. Çünkü Gemma'nın en sevmediği renk MAVİYDİ! Bunun sebebi de yetimhane de kaldığı ve hizmetçilik yaptığı dönemde giymek zorunda kaldığı mavi önlüktü. Yıllarca mavi giymeyen ve hatta görmek istemeyen Gemma'nın katıldığı ilk baloda giydiği elbise ise maviydi. Kendi tercihi dışında, Louisa'nın temin ettiği bir elbiseydi ve karşı çıkmadan giymişti. Ardından da mutluluğu bu elbise üzerindeyken yakaladı...
Ahh, anlat anlat doyamıyorum :) Çok sevdim yahu...
Unutmadan! Epsilon'un yeni ciltleri iyiden iyiye hoşuma gitmeye başladı ve korkarım alışkanlık yapacak :)
Gemma Smith beş yaşına kadar bir bakıcı ile yaşamıştır. Bakıcı ölünce de yetiştirme yurduna bırakılmıştır. Burada çok kötü günler geçirdiği bir seneden sonra yatılı okula gönderilmiştir. Anne babasını ve okul masraflarını karşılan kişinin kim olduğunu bilmez. Yirmi birinci yaş gününde ona harçlık gönderen avukattan bir mektup gelir. Mektubu yazan annesidir. Londra'ya abisi Gabriel Sinclair'i ve kendisini bulmaya gelmesini yazmıştır. Böylece Gemma doğumu ile ilgili gizemleri keşfetmek için Londraya yolculuğa başlar. Bir handa kendisini gören ve tanışmaya gelen Louisa Crookshank yardım eder. Yengesi Gemmanın abisi Gabriel'in abisi ile evli olduğundan evinde kalmasına izin verir.
Louisa önce ki kitapta nişanlanmak isteyip peşinde koştuğu markiden sevdiği adam için ayrılmış ve marki yengesi ile evlenmiştir. Şimdi Lucas ile nişanlıdır.Meraklısı olduğu Londra'ya giderken gördüğü Gemma'ya yardım eder ve dostlukları başlamış olur.
Gemma yetiştirildiği yurda gidip müdürenin odasında ki kayıtları kimliği ile ilgili bir şeyler bulmak umudu ile incelemek ister. Ama orada Matthew Fallon ile karşılaşır. Matthew'de orada ki kayıt defterlerinin peşindedir. Defterleri alıp kaçarlar ve birbirlerine yardım etmeye karar verirler.
Matthew bir kaptandır. Donanmaya girince annesi ve kardeşine düzenli olarak para göndermiş kardeşi ile sürekli yazışmıştır. Bir süre sonra mektuplar kesilmiş annesininde öldüğü haberini almıştır. Eve döndüğünde ev satılmıştır ve kardeşinden iz yoktur. Kardeşini arayan Matthew ile abisini arayan Gemma'nın yolu böylece kesişmiş olur. İkilinin arasında bir süre sonra yakınlaşma olur ve hem aşk hem ailelerini buldukları bir mücadeleye girişir ikili.
Louisa'da teğmen olan Colin ile tanışır ve ilk andan bir etkileşim olur. Nişanlı olmasına rağmen bir şeyler hissetmeden duramaz. Açıkçası çok ayran gönüllü olduğunu düşünüyorum. Hiç sevemedim onu önce ki kitapta bu kadar itici gelmemişti bana. Kitapta Louisa'ya o kadar çok yer verilmişti ki esas çift kim belli değildi geri planda kaldı esas çift.
Psyche ve Gabriel çiftini yeniden görmek Gabriel ve Gemma arasında yaşananlar dışında beğendiğim fazla bir şey olmadı. Yazar yan karakterlere bu kadar fazla yer vermemeli.