Clare sayesinde bende Tessa gibi kalbimi ikiye böldüm. Bir yanım gerçek dünyada yaşamaya devam ederken diğer yanım hala kitabın sayfaları arasında. Daha ne söyleyebilirim? Kitap mükemmeldi. Gecenin iki buçuğunda elimde mendil son sayfaları okurken kendimi kaybettim. Bir kitap karakterine aşık olduğumu düşündüğüm için bana deli diyebilirsin ama bu umurumda değil. Ben, Will Herondale karakterine duyduğum saplantı konusunda çok mutluyum.
Will Herondale diyorum başka birşey demiyorum.
Ölümcül oyuncaklardan bile daha iyi bir seriydi,Will'e doyamadım 3 kitap az geldi:(
çok uzun süre beklediğim ve okuyamadığım bir kitaptı. okudum ve bir yandan rahatladım ama bir yandan da acayip üzüldüm çünkü çok sevdiğim bir seriydi. bazı olumsuz yorumlar aldıktan sonra okumakta tereddüt etmiştim ama gereksiz yere tereddüt ettiğimi far ettim çünkü çok güzeldi. hem jem için hem will için mutlu sondu ama tessa için öyle değildi bence. bütün sevdiklerinin ölümünü görmek ölümsüzlüğün bedeli olmamalı. açıkçası kitabın sonlarında will'in, charlotte'un, cecily'nin ve bir sürü kişinin ölümünden bahsettiğinde çok kötü olmuştum.
bazı kişilerin düşündüğünün aksine will'den sonra jem'le olması beni rahatsız etmedi. aslında her zaman will'i daha çok sevmiştim ama jem'e de benim için çok sempatik biri -bunun nedeni kibarlığıdır sanırım- bu yüzden hepsinin mutlu olmasıyla bitirerek güzel bir son yapmış cassandra clare ve bence cehennem makineleri, ölümcül oyuncaklardan daha güzel bir seri. belki de diğerinden sadece iki kitap okuduğum ve hala kardeş olduklarını sandıkları içindir ama her neyse. çok uzattım sanırım tek söylemem gereken bu kitabın çok güzel olduğuydu. okumayanlar kesinlikle okusun derim.
not: eklemeden edemedim iblis hastalığının doğru çıkışına ve will'in sürekli gabriel'e lightworm diye seslenişine çok gülmüştüm. ikisinin tartışmalarına bayılıyorum :D
Seriyi gözümde yaşlarla hüzünlü de olsa mutlu bir şekilde bitirdim. İlk kitabı aldığımda seriden gerçekten hiçbir beklentim yoktu. Ölümcül Oyuncaklar'a göre sönük kalacağını düşünüyordum ki şimdi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim, Cehennem Makineleri kesinlikle Ölümcül Oyuncaklar'dan daha güzel ve gerçekçiydi. Tessa'yla birlikte Jem'i sevdim, Will'e aşık oldum ve Magnus'la dost oldum. Bitiş biraz acıklıydı çünkü Will'e veda etmeyi hiç beklemiyordum ama şöyle bir düşününce olduğundan farklı bir sonla bitseydi kesinlikle bu kadar tatmin olamazdım. En güzel yanı ise Londra'nın yüzlerce yıllık o eski haline adım atmaktı.
Cehennem Makineleri serisinin açık ara en güzel kitabıydı. Mekanik Prens'te olayların ağırlaşmasından dolayı okumakta zorlanınca Cassandra Clare'in Ölümcül Oyuncaklar serisinin 4. kitaptan sonra Cehennem Makineleri serisiyle bağlanacağı bu seriyi okumayanların bundan sonraki kitapları anlayamayacağı yönündeki açıklamasından dolayı zorlada olsa bitirmiştim. Son kitabın 700 sayfaya yakın olduğunu görünce birazcık gözüm korksada, okumaya başladıktan sonra her sayfasının dolu dolu olduğunu ve kitabın serinin hakkını verdiğini görünce çok mutlu oldum. Cassandra Clare kendisine yakışan bir final yapmış.
"Kelimelerin bizi değiştirme gücünün olduğunu söylemiştin. Senin kelimelerin beni değiştirdi, Tess. Kelimelerin, beni aksi takdirde olacağımdan daha iyi bir adama dönüştürdüler. Hayat bir kitaptır ve henüz okuyamadığım yüzlerce sayfa var. Ölmeden önce, okuyabildiğim kadarını seninle okumak istiyorum..."
Hem bu kadar güzel hem bu kadar hüzünlü bir son olabilir mi? Olabilirmiş.Hem ağladım ,hem güldüm.Çok tatmın edici bir final kitabıydı.Will'i çok özliyeceğim sanırım.
Son bölümde göz yaşlarına boğuldum.Hayatımda okuduğum en mükkemmel seriydi.Kitap karakterlerine o kadar bağlandım ki seri bittiği için çok üzüldüm. Tessa da kendimi gördüm ve bu seriden çok şey öğrendim. Genel itibariyle seri çok güzeldi. Seri içinde bu kitapsa favorimdi. Harikaydı. Okumadıysanız okumanızı kesinlikle tavsiye ederim..
sonunda tessa jem i araya sıkıştırmasaydı aklımda mükemmel bir seri olarak kalacaktı.Jem ikinci tercih olmamalıydı birini kaybettikten sonra diğerine geçmek karakterlerin hissettiği büyük aşkı gözden düşürdü
Şükürler olsun, bitti!
Aman ne güzel! Ne Jem'ciler üzülsün ne de Will'ciler.Tessa ikisine de aşık, ikisiyle de birer ömür yaşıyor.
Kitabın ilk bölümlerini kaldır çöpe at, kaç ay süründü elimde! Son bölümleri de garip bir şekilde bayılarak okudum.Bir durağan, bir atağa geçiyor.Hay bin manik depresif! Kısacası bu kitap beni gerçekten deli etmiş.
Bir de yazar ne ayak sadist mi bu kadın? Önce bir Henry öldü, sonra yok yok kalbi hafif de olsa valla atıyordu ; ama bacakları tutmayacak. Jem öldü, yok yok o da daha ölmedi.
Pöh! Bir tek bu kitabın sevdiğim yönü Will. Ah bir de evlenme teklifi :)
Şimdi hala kitabın etkisinde olduğum için başka ne diyebileceğimi bilmiyorum. Kitabın gerçek değerini sanırım daha sonra aklımda kalanlara göre anlayabileceğim :/
Bittikten sonra Cennet Ateşi Şehri'nin sonlarını tekrar okudum ve çok yoğun duygular boğazımda düğümlendi. Bir bakmışım, gözyaşları süzülüyor. Jem'in Church'ü kaçırdığı yer. Karakterlerin bağlantıları. Herondale'lerin yıldızı. JEM JEM JEM diye etrafta geziyorum. Yanımdakiler ''gerçek hayata dön'' deyince de alınıyorum. '' Tüm hikayeler gerçektir.'' diyorum ama anlamıyorlar tabi. Jem'in William'ın öleceği zaman gelip keman çalması. Deli gibi ağladım.
Gerçekten Cassandra Clare'in kitaplarını okumaktan çok yutuyorum.