Mülksüzler

En Son Değerlendirmeler

Profil Resmi
10 puan

http://kitapeylemi.blogspot.com/2013/07/61-mulksuzler-ursula-k-leguin.html

Profil Resmi
10 puan

...

Profil Resmi
10 puan

İnsanı düşünmeye, etrafına bakmaya ve gerçekten görmeye iten bir kitap. Arz, Hain, Urras ve Anneres; dört ayrı dünya, dört ayrı toplum, yaşam biçimi. Uzay, farklı dünyalar teması çok hoşuma gidiyor ve yazar da çok güzel işlemiş doğrusu. Bu kitap bana çok boyutlu düşünmeyi, iyi ve kötünün milyon tane farklı yorumu olabileceği gerçeğini gösterdi. LeGuin'in kalemi zaten o kadar güçlü ve akıcı, karakterler -özellikle Shevek- o kadar aşık olunası ki kitabı elimden bırakmak bile istemedim. Fiziğe ilgi duyanların da ayrıca zevkle okuyabileceği bir eser çünkü baş karakter bir fizikçi ve olaylar bunun çevresinde gelişiyor. Şiddetle tavsiye olunur,insanın hayatı boyunca birkaç kere okuması gereken bir kitap. :)

10 puan

Le Guin okumaya bu kitaptan başlanmalı bence. Ütopyasını bu kitapta kurguluyor.

9 puan

Anarres ve Urras adında -birbirlerinin ayı olan- iki gezegenin, kendi beşeri şartları nedeniyle zıtlık durumunda. Bu iki gezegenin bir de toplumsal yaşamda iki ayrı noktada karşılaşmasıyla okura iki ayrı bakış açısı sunuyor Ursula. Kişi için distopya veya kişi için ütopya; bu iki gezegenden hangisi size uygunsa bir diğeri de aynadaki aksi olarak rol buluyor kendine. Günümüz ideoloji kişileri arasında pek popüler olan Marksist düşünüş gibi Anarreslilerde anarşist önderleri "Odo'nun" peşinden yıllar yılı önce Urras'dan bu çorak gezegene göçmüşler ve anarşist toplumlarını oluşturmuşlar. Tahmin edileceği üzere hiç bir mülk edinmeyen, her birinin toplumda yapmakla yükümlü oldukları işler ve kendi özelliklerine uygun işleri olan Anarresli devrimcilerde 'Gandhi' gibi barışa ancak barışla ulaşabileceklerini savunuyorlar. Anarres'de hapishane, devlet, silah yok!, gösterişli mağazalar ve para da yok. Ancak Anarres'de, bir çok alanda sendikalar var, ortak yemekhaneler var, ortak evler var ve bu güllük gülistanlık sürüp dururken fizikçi Shevek'in kendi gelişimi ve karakter dönüşümü üzerine yoğunlaşıyoruz.

'Işınlanma' üzerine bir kuram üzerinde çalışan Anarresli fizikçi Shevek'in ünü kendi gezegeninin sınırlarını aşıyor ve Urras'a, Hainlere ayrıca Arz'a (evet yıkık dökük dünyamız) kadar ulaşmıştır. Zira Shevek kuramını tamamlarsa makineler tasarlanacak ve her bir gezegen bir diğerine üstünlük kurabilecektir. Kendini gerçekleştirme amacındaki fizikçimiz ise Anarres'deki yoksulluk nedeniyle çalışmasını en iyi şekilde Urras'da tamamlama şansına erişecek ve bir şekilde de şöhret ve ölümsüz olmanın mutluluğuyla gezegenler tarihine adını yazdıracaktır. Böylece Urras'a yolculuğunun ilk zamanlarında mülk edinmeye alışan, para ile ilgili tüm kavramsal ilişkileri kabullenen Shevek bu yeni kültürle olan ilişkisini sürdürüp dururken aklı iyice dağılır ve çalışmayı da bir şekilde erteler.

Urras'da geçen mutlu günlerinden sonra (Cesur Yeni Dünya'yı anımsatacak şekilde) bir hadise yaşayan Shevek bu kapitalist ülkedeki varlığını sorgularken Urras'da da farklı ülkelerde savaş çığlıkları atılır. Yaşadığı dönüşümle daha önce tek taraflı bir iletişim yaşadığı Odoculara ulaşır. Ve olaylar bir hali yoluna koyulur.

Tabi ki olaylardan ziyade bu olayların katkısıyla Ursula'nın verdiği mesajlar çok önemli bu kitapta. Mesela Odo bir kadın. Urras'da kadınlara evleri dışında hiç rastlamayan Shevek, Anarres toplusam yaşamında kadınların emekçi tavrını anımsar ve karşılar yine bu iki gezegeni. Urras'da kadınlar evlerinde, alışverişlerde ve eşitçi Shevek'in cebini boşaltmakla meşgul. Kısacası Ursula hemcinslerinin önemini metin aralarından ziyade kitabın tamamında vurgulamış, onların günümüz toplumunda yaşadıkları itilmişliği sade bir dille belirtmiş. Anarres'de sahiplenme olmadığı için cinsellikte oldukça olağan ve iki kişinin karşılıklı rızası herhangi bir vaat vermeden gerçekleşiyor. Az gelişmiş sanayisi ile üretim yapan, kuraklık nedeniyle daha çok balıkçılıkla geçinen Anarresliler sanayi için gereksinim duydukları malzemeleri de Urraslılar ile yaptıkları ticaret vasıtasıyla elde ediyorlar. Urraslılar ise işlemek için gereksinim duydukları madenleri elde ediyor. Hayat acımasız tabi ancak daha acımasız olan kapitalizm.

Mülksüzler gerçekten başarılı bir kurgu roman. Önümüzdeki günlerde Ursula'nın 'Yerdeniz Serisi' ile tekrar burada olmasını planlıyorum..

10 yıl, 11 ay
10 puan

10 numara

4 puan

Beni çok sarmadı yorumlar beklentim cok artırdı sanırım.

Profil Resmi
8 puan

Yazarında dediği gibi İkircikli bir ütopya. Farklı bir kitap. Okunması gerekli.

Profil Resmi
9 puan

Çok severim bu kitabı. Güzel kitaptır akıcıdır.

5 puan

Bir haftadır zorla bitirdiğim kitap oldu. Konusu çok iyi ama anlatım felaket yavaş ve karmaşık. Okurken içim sıkıldı. Özellikle fizikle ilgili bölümler geçmek bilmedi. En az 20 sayfa atlamışımdır okurken. Anlatılmak istenen konudan başka her detaya girilmiş kitapta. Ana karakterin iç dünyasına giremedim o yüzden de sevemedim. Halbuki konusu çok iyi ama anlatım bakımından bi George Orwell olamaz benim için.

9 puan

güzel bir kitaptı ama sanki daha da güzel olabilirdi
insani bencilliğin, egonun, ihtiyaçtan fazlasını elde tutma güdüsünün insanın en yıkıcı yönü olduğunu ve her ne kadar eşitlikçi, bireysel ve de düzene karşı bir topluluk kurulsa da insanın içindeki o kara deliğin yine de ideal gibi görünen düzende çatlaklar oluşturduğunu anlatan bir kitap.

insanlar kendinden farklı, marjinal ve de ortalamanın çok üstündeki bireyleri illaki kıskanıyor, kuyusunu kazıyor veya onun yörüngesine giriyor

okunması gereken kitaplardan,, ama bazı kısımlar sanki daha bir doldurulabilirdi.

kitabı okurken birçok cümlenin altı çizilecek özellikte. Bazı alıntılar:

"erkeğin istediği özgürlüktür. kadının istediği mülkiyettir. seni ancak başka bir şeyle takas edebilirse serbest bırakır. bütün kadınlar mülkiyetçidir."

Oiie: insanları düzen için de tutan ne ? neden birbirlerini soyup öldürmüyorlar ?

Shevek: Hiç kimse çalınacak bir şeye sahip değil. eğer bir şeyi istersen gidip depodan alabilirsin.Şiddete gelince , bilemiyorum. Oiie , durup dururken beni öldürür müydün ? eğer öldürmek isteseydin , buna karşı çıkarılan bir yasa seni engeller miydi ?
zorlama , düzeni sağlamanın en etkisiz yoludur.

"düşünceler baskı altına alınarak yok edilemez. Onlar ancak dikkate alınmayarak yok edilebilir. Düşünmeyi reddederek-değişmeyi reddederek"....

" ...Nereden alıyor bu iktidarı? Kazanılmış bir otoriteden değil, çünkü böyle bir şey yok. Entelektüel yetkinlikten değil, çünkü yetkin de sayılmaz. Ortalama insan aklının doğuştan korkaklığından alıyor gücü. Kamuoyu!"

"ileri doğru yürüyüp bir yerlere varıyordunuz. eğer şanslıysanız, gidilmeye değecek bir yer oluyordu bu"

"eğer hırsız yaratmak istiyorsan bir sahip yarat. suçlu yaratmak için yasalar koy"

9 puan

http://kitapsiginagi.blogspot.com/2013/07/mulksuzler.html

Profil Resmi
10 puan

mükemmel

9 puan

Düşük temposuna dayanabilirseniz güzel kitaptır.

10 puan

Devrim bizim evrim umudumuzdur. Ya ruhumuzdadır ya da hiçbir yerde değildir. Ya herkes içindir ya da hiçbir şey içindir.

10 puan

anarres ile urras arasında bir tarafta gidişin bir tarafta dönüşün hikayesi, çok sağlam bir kurgu üzerine oturtulmuş bir düzen çatışması

Profil Resmi
9 puan

Bugün 1 Mayıs ve ''Mülksüzler''e başlamak için harika bir gün.
http://misafircocuk.blogspot.com/2013/04/hukumsuzler.html

7 puan

Yazarın dediği gibi tam bir ütüpya kitabı değil. Fakat burada yazar en güzel iki şeyi yapmış. Ütopik bir topluma yakın bir toplumu ve kapitalist,sınıfsal ayrıma olan bir toplumu karşılaştırmış. İki toplumunda kendi içinde iyi kötü yanlarını anlatmış.İkinci olarak ne kadar insanlar ütopya,eşitlik gibi düşüncelere girselerde insan doğasının bunu bozabileceğini göstermiş. Zaten ütopyayı mümkün kılmayan etken insan doğasıdır.

10 yıl, 11 ay
Profil Resmi
10 puan

Yıllar yıllar öncesinden dünyamıza gelen bir ulak kıvamında... Eksileri ve artılarıyla iki ayrı gezegen ve yine insan...

10 yıl, 11 ay
7 puan

Yazarın kendi tabiriyle ikircikli ütopya bu türü anlatmak için en iyi tabir sanırım. Görünen o ki ütopya insanoğlu ile mümkün değil. Belki başka bir yaşam formu başarır.:) Aslında Anarres ne kadar göreceli ütopya ise Urras da o kadar göreceli distopya denilebilir. Çorak toprakların anarşizmine karşı verimli toprakların kapitalizmi.

Yazım dili olarak, yer yer fizik ve mühendislik dilinin fazlalığı yüzünden kitabın ağırlaştığı bölümler mevcut. Ama genele bakıldığında anlaşılabilir bir dile sahip. Bilimkurgusunun makul seviyede olması da bir artı. Ve bence de kitabı en güzel özetleyen cümle; "Devrim ya ruhunuzdadır ya da hiçbir yerde değildir."

10 puan

benim pek fırsatım olmadığı için yolda gidip gelirken okuyabildim buara oyüzden yavaş ilerledim ama bence herkesin okuması gereken bir kitap ütopik tarzı var başta yavaş gitsede içine girdikçe ayrı bir dünyaya adım atıyorsunuz ben çok severek okudum

10 yıl, 11 ay
10 puan

Bize kendi gezegenimize ve ütopyamıza dışarıdan bakma şansı veren bir başyapıt. Kurgusu, olay örgüsü, objektifliği ve ileri görüşlülüğü ile aklımı başımdan aldı. Onca bilgeliğin derlendiği bir harman, herkese tavsiye edilir.

10 puan

Kitap aslında ideal bir toplum yapısını anlatmıyor fikrimce. İnsan denen varlığın bulunduğu her toplumsal düzende "ideal" diye bir şeyin olamayacağını distopya kurgusu biçiminde ortaya koyuyor. İnsanın "ego"sunun belki akla en yatkın gelen bir toplumsal işleyişte de kendini yücelttiğini, üstün gördüğünü ve ayrıştırdığını anlıyorsun. Sonuçta Anarres'tekilerde Urras'lıları, o toplum yapısını insanını eleştirip kendilerinden uzak tutan bir tavır içindeler. Her zaman birey ya da toplum olsun kendini, meşruiyetini başkalaştırarak, farklılaştırıp ayrıştırarak kuruyor.iki gezegeni ayıran şey çok daha soyut aslında. O duvar hem soyut hem kapkalın bir somutluk içinde. Gerçekten ikircikli. O zaman en ideali hangisi? sorusu satırlar sayfalar ilerledikçe anlamını yitiriyor. İnsanın, bir topluluğun olduğu yerde, güç ve mülk edinme arzusu var. bu arzu olmasa bile kendini düşünce tarzıyla bile ayırma eğilimi var.Orwell'ın 1984'ü gibi gerçekten önemli bir roman. okunmalı daha fazla okura ulaşmalı bence.

9 puan

Düzene çarpıcı bir bakış ve etkileyici bir hayalgücü.inanılmaz tanıdık bir ütopya.bayıldım

Profil Resmi
10 puan

Okuduğum en iyi kitaplardan birisi. Mutlaka okunması ve okutulması gereken bir kitap.

10 puan

Kitabın sayfa tasarımından çevirisine kadar çok beğendim. Özellikle konusunu daha da çok beğendim. Bence ülkemizde geç tanınmış ve çevrilmiş bir yazar.
Konusu hakkında fazla bilgi vermek istemiyorum. Tek diyebileceğim kesinlikle okunmalı....

10 puan

"...Vermediğimiz şeyi alamazsınız, kendinizi vermeniz gerekir. Devrim'i satın alamazsınız. Devrim'i yapamazsınız. Devrim olabilirsiniz ancak. Devrim ya ruhunuzdadır ya da hiç bir yerde değildir." Kitabı özetleyen cümle budur aslında. Bize dayatılan ve sınırlar çizen bir hayata hayır diyebilmenin çığlı Mülksüzlük. anarşizmin sesidir.

10 yıl, 11 ay
Profil Resmi
10 puan

Okuduğum en güzel kitaplardan birisin. Kesinlikle birden fazla okunmayı hak ediyor.

9 puan

Çok iyi. Bu romanı yalnızca bir bilimkurgu diye anlamak insafsızlık olur. En şahanesinden bir ütopya romanı, ve insanoğlunun her türlü ütopyayı nasıl mükemmel olmayan, eksiklikleri olan bir düzen haline getirdiğinin çarpıcı bir analizi...

8 puan

Her biri otekinin "ay" i olan 2 dunya.. Anarres : Anarsist ve hic birseye sahip olmayanlarin, mulksuzlerin yasadigi, corak, fakir fakat ozgur ? olanlarin dunyasi. Digeri Urras: Kapitalist ve devletcilerin, zengin ve somurulenlerin yasadigi dunya..
Anarrest utopik bir dunya degil, burada kitlik var, dogal kaynaklar az, iklim kosullari kotu ama bunlarin hepsi mulksuzler tarafindan paylasiliyor. Ve umut hic tukenmemis. Burasi yeni dunya.
Urras ise hayatin baslangic noktasi, kaynaklarin oldugu yer.. yani eski dunya.
Anarsist Shevek, Anarres"den Urras"a, orayi tanimak ve Anarres"i oradakilere anlatmak icin gidiyor. Bu yolculugunda, Anarres"in eksikliklerini ve Urras"in sevilebilir yonlerini kesfediyor. Gercek yolculugun da geri donus ile tamamlandigini anliyor.
Le Guin, bu muthis bilgikurgu romanini 1974 de yazmis, ve o zamandan bu zamana degerinden hic birsey kaybetmemis. 20. yuzyilda da bir klasik olmaya devam ediyor.
Cok begendim, nerdeyse cizmedigim satiri kalmadi... Mesela: "... Uluslari, ulkeleri, dunyalari ayiran duvarlari yikmak da yeterli degildir. Kendimizi kendimizden, an"i zamandan, ve hangi toprak parcasinda, hangi gezegende yasarlarsa yasasinlar tum canli varliklari birbirinden ayiran duvarlar yikilana kadar her birimizin birer "tersine duvarci ustasi" olmamiz gerek ...... Iceri kapamak, disarida birakmak, aslinda ikisi de ayni sey"..

geri 1 | 2