Yazarın ilk kitabına göre daha başarılı kurgusu güzel olayları bağlayış tarzını iyi oturtmuş akıcı sıkmadan okunacak iyi bir kitap...
İlk kitabı Parava'nı okumadıysanız mutlaka okuyun tavsiye ederim..
Bir solukta ve bir günde okudum....
Harika bir kurgu...
Heycanın bir an olsun tükenmediği nadir kitaplar arasında yerini almayı başardı...
Elinizden istesenizde bırakamazsınız;)
David Raker la ilk kitapta tanışamadık yanlışlıkla seriye ikinci kitaptan başladım...Bununla birlikte eksiklik hissetmedim. David Raker ı daha çok okumak isterim. David Raker ın insanların içini görmeye mimiklerini okumaya çalışması tam benlikti. Bu tarz kahramanları severim. Karakter tahlilleri yapılması noktasında o kitap benim favorim olur. Bu yazarda öyle..Kesinlikle güzel kitap, iyi yazar...
Türünün oldukça başarılı bir örneği. Polisiye olarak fazlasıyla tatmin edici. Üstelik iki karakterin aslında özde aynı arayışta olmaları ama farklı yollar tercih etmeleri romanın psikolojik yönünü de dikkat çekici kılıyor. Yazım dili sade ve temiz, kurgu akıcı.
Tabi keşke yine bir seriye ortasından dalmasaydım.:) Ama görünüşe göre ilk kitaptan bağımsız olarak da okunabiliyor. Misal şu an Paravan'ı sadece David Raker'ı daha iyi tanımak ve o da bu kadar iyiyse güzel bir polisiye daha okumuş olmak için istiyorum. Bir filme yarısında girmişim gibi bir duygu uyandırmıyor yani.
David Raker eşinin ölümünden sonra gazeteciliği bırakıp kayıp insanları arayan bir dedektif olmuştur. 6 aydır kayıp olan Megan Carver'ın ailesi kendisinden kızlarını bulmasını ister ve olaylar olaylar...
Öncelikle kitabın polisiye yanı sıra gerilim yanı da var ve oldukça başarılı. Okurken bazı yerlerde cidden gerildim ve bu tempo hiç düşmedi. Dil ise oldukça erkeksi. Okurken araba modellerinin vurgulanmasından, net cümlelere kadar o erkeksi havayı hissediyorsunuz. Yazarın ve baş karakterimiz+anlatıcımız David Raker'ın erkek olduğu düşünülürse bu durum oldukça normal. Ben tarzını sevdim.
David Raker İngiliz olmasına rağmen öyle Sherlock Holmes gibi bir bakışta olayları çözen bir dedektif değil. Yanılıyor, çabalıyor, düşse de kalkıyor ama ipin ucunu yakaladığında doğru veya yanlış asla bırakmıyor, her türlü tehlikeyi göze alarak sonuna kadar gitmeyi iyi biliyor...
Çoğu polisiye kitaplarda dikkatinizi çekmiştir, anlatılanlar hep esas olay üzerinedir. Yani ortada bir cinayet varsa sanki tüm dünya ondan ibaretmiş gibi yazar açtığı pencereden sadece o manzarayı izlettirir. Kitaba başladığımda beni şaşkınlığa uğratan şeylerden biri de dedektifin geçmiş ve günümüz olarak hayatının en ufak ayrıntısına kadar anlatılmış olmasıydı. Bu beni şaşırttı. Bu şaşkınlığı üzerimden atınca bu kişilerin ve olayların tamamen birbirine karışacağını tahmin ettim. Öyle de oldu. Ama yine de yazar başlarda bunu hissettirmemişti ve bu hoşuma gitti...
Dikkatimi çeken ve hoşuma giden şeylerden birinden daha bahsedecek olursam; bilirsiniz polisiye eserlerde suçluyu/katili bulursunuz ve en fazla 2-3 sayfa sonra kitap biter. Ya sonra? diye soramazsınız, sorsanız da cevabını alamazsınız... Amaaa burda değişik olarak kitabın onlarca sayfa öncesinde bulunuyor adamımız ve siz o aklınızda dönen soruların hepsinin cevabını almış bir şekilde kapatıyorsunuz kitabı. Bu hem hoşuma gitti, hem de gerçekçi geldi. Yakalanır yakalanmaz hemencecik öten suçlular genelde çabuk gözümden düşüyor :)Vay arkadaş bir yüzlerce sayfa seni aradık, merak ettik; sen ilk fırsatta hayat hikayeni anlatıyorsun. Sen miydin onca zaman merak ettiğimiz şahıs? diye hayıflanırım. Burada ise yakalandıktan sonradan sonuca kadar tüm cevapları aldık...
Yine bu tarz kitaplarda hep tahminde bulunuruz. Adamımız kim? diye. Kitabın ortalarından sonra aklımda bir kaç şey oluşmuştu. Hepsi için geçerli nedenlerim + şüphe duymama neden olacak düşüncelerim vardı. Ki bu düşüncelerime uygun sonuçlara ulaşınca acayip şaşırdım ve bir yandan da sevindim :)
Yine de beni şaşırtmayı başardı yani... http://benherneysemo.blogspot.com/2013/03/olum-patikas-tim-weaver-okk-1-blog-turu.html
Müthiş… Bu yıl okuduğum en iyi kitap… Tüm zamanların en heyacanlı polisiye-gerilim romanlarından biri… Bu tarzın tutkunları mutlaka ama mutlaka okumalı… Sürekli bir merak içerisinde elinizden bırakmak istemeyeceksiniz. Kesinlikle filmi de çekilmeli...