Açıkçası güzel bir kitaptı. Başta kendini göstermesede birkaç bölüm sonra güzelliğini ortaya koydu ve ne olduğuna karar veremediğim ama çok etkili bir bitişi oldu. Aşk'ı "Ölümsüz Juliet" le bir kez daha tanıdım...
Vakit kaybı.Yazık oldu parama ...Sıkıcı ,diologlarla zorla uzatılmış derinliği olmayan bir kitaptı.Kitapta tek olumlu taraf yazar ilginç bir final yapmış olmasıydı , onun dışında karmaşıkkonusu havada kalan bir kitaptı benim için.
Kitaba ilk başlarken neyi anlattığını veya neyi anlatmaya çalıştığını anlamadım. Bence yazar ilk 100 sayfada kitaba hakim olamayıp konuyu güzelce anlatamamış. Kitabın konusunu 100-150. sayfadan sonra anlıyorsunuz daha doğrusu ne anlatmaya çalıştığını ya da amacını anlamaya başlıyorsunuz.
Yazar Romeo ve Juliet ikilisini ölümsüzleştirerek bir nevi Juliet’i kadın Eros yapıp sevenleri kavuşmasına, aşklarının devam etmesine yardım ediyor ve bu aşklarını da sevenlerin aurasından anlıyor. Auralarının kıpkırmızı olması Juliet’in işi barışı ile tamamlamış olduğunu gösteriyor. Ki birisi çelme atmazsa.
Devamı için: http://kitaplarindunyasi.wordpress.com/2012/11/17/olumsuz-juliet-stacey-jay/
Kitabı başlarında o kadar çok sevmiştim ki anlatamam. Kurguya hayran kalmıştım. Özellikle de Shakespeare'ın klasik Romeo&Juliet'i nasıl yazdığını anlattığı bölüm beni benden almıştı. Ama kitabın sonlarına doğru yaşadığım hayal kırıklığı da hiç bir şeyle ölçülemez. Ayrıca kitap da o kadar çok aşk aşk aşk geçiyor ki midem bulandı. Kitabın başlarında böyle değil de sonlara doğru oldu ve cidden tam bir hayal kırıklığı, çeviri de kötüydü bence.