Orkide Evi'ni okumadım adeta yaşadım..İşte böyle hikayeler okumak istiyorum.Daha hayatın içinden ayakları yere basan.Trajik ama umut veren..Okurken bir şeyler katan.Günümüz ve İkinci Dünya Savaşı zamanında yer alan..Cinsel kimliğini bile kazanamamıış bir asilzadenin öyküsü ve yaşanabilmiş en ağır acıları sevdiğini kaybeden torununun hikayesi..
Aile,savaş,sır,gizem,sadakat temaları ile kurgulanmış Tayland'a kadar uzanan müthiş bir hikaye.
Kitapdaki tüm karakterlere bence adeta hayat verilmişti.
Julia,Kit,Hary,Lidia,OLivia,Billy, ve Elsie hepsini hayalinizde tek tek canlandırabiliyorsunuz. ..
Hikaye günümüzden başlayıp İkinci Dünya Savaşının karanlık günlerine Tayland'ın egzotik güzellikteki orkidelerine kadar dayanıyor..Gerçek aşkı ve ailesi arasında seçim yapmak zorunda kalan bundan hep pişmanlık duyan bir erkek.
En sevdiği oğlu ve kocasını bir trafik kazasında kaybeden bir anne ve eş ..Laneti gibi gördüğü yeteneği sayesinde küllerinden yeni aşkı ile tekrar doğan bir kadın..
Sevdiği kadını uyuşturucu yüzünden kurban veren bir erkek..Ona zor zamanında el uzatan çok sevdiği arkadaşına çocuğuna kol kanat germek zorunda kalan bir genç adam...Bu uğurda sevdiği kadını kaybetme riskine girmesi..Onu kazanması tekrar kaybetmesi...
Hayata dair her şey vardı bu romanda..Yazarın tarzını biraz Kate Morton'a benzetsemde daha dıygusal daha akıcı yazıyor..Daha çok beğendim...Yazarın kalemini tarzını çok sevdim..Kurgusu gerçek hayattan alınma gibi idi..Okurken adeta bir film akıcılığı ile seyrediyorsunuz...
Gelelim konusuna :
Julia Forrester kocası ve oğlunu bir trafik kazasında aynı anda kaybeder.Bu onun için bir yıkımdır.Yaşama isteği kalmamıştır..Duyduğu acıdan aklını yitirmek üzeredir.
İşte bu yüzden biraz toparlanabilmek için büyüdüğü kasabaya ailesinin yanına gider.Aynı acıyı onbir yaşında iken annesi Jasmine'i kaybettiğinde de yaşamış kendisini toparlaması oldukça uzun sürmüştür..Acısını müzik ile aşmıştır.fakat şimdi kocası ve üç yaşındaki çocuğu yanarken ölürken çaldığı Rachmaninof'un 2.Piyano Konçertosu ona ölüm müziği gibi gelmektedir...
Kasabada bulunan çocukluğunun geçtiği Wharton Park'ın maddi imkansızlıklardan dolayı yeni sahibi Kit Crawford tarafından satılığa çıkartılacağını duymuştur..Satılmadan son defa orayı görmek ister çocukluk arkadaşı Kit ile karşılaşır.Kit evi satılığa çıkartırken de özel eşyaları toparlamaya çalışmakta bir kısmını da hediyelik eşya olarak satılığa çıkarmıştır..
Tam o sırada bir günlük bulur ve o günlüğün Julia'nın büyükbabasının günlüğü olabileceği düşünürler..Çünkü savaşta Biily Change'de bulunmuş orada üç yıl esir kalmıştır..
İşte bu defterle birlikte çok önemli bir aile sırrını büyük annesi Elsie sayesinde keşfetmeye başlar bu sır Kit'ide yakından ilgilendiriyor ailelerin tüm geçmişi bilinmeyenler arasında gizemli bir yolculuk gibidir..
Öyle ki kendini bir anda Paris ve Tayland'a götüren bir yolculuğa çıkmasına vesile olur..
Bu arada da kendini hiç beklemediği anda çok güzel tutkulu bir aşkın da içinde bulur..Bu aşk ona tekrar müziğine dönmesine iç dünyasının zenginleşmesine aşkının derinliği ile birlikte diğer yarısına kavuşmasına vesile olacaktır...
Bazı kitapları muhakkak okumak gereklidir..İşte Orkide Evi bu kitaplardan..Şiddetle tavsiye ederim...
http://hulyami.blogspot.com/2013/11/orkide-evi-lucinda-riley.html
Hayatın olumsuzluklarına dayanma gücü ve anın tadını çıkarmanın önemi.Aşk mı sorumluklar mı sorusunu sık sık sorgulayan sorgulatan bir kitap.Sıkmayan her satırı aynı akıcılıkla devam eden bir roman.Tabii çevirmeni kutlamak gerek.Okumaktan pişmanlık duymacağınız bir hikaye.