Özgürlük Tuzağı, Osman Aysu'dan okuduğum ilk kitaptı. Kitabın dili akıcıydı ama bazı yerlerde tekrarlamalar ve çok fazla Osmanlıca kelime vardı. Konuşmalar, bazı yerlerde ABD aksiyon filmlerindeki replikler gibiyken, bazı yerlerde de Divan Edebiyatı'ndan bir eser okuyor gibi hissettim. Kısacası, dil bakımından istikrar sağlayamamış yazar.
Olayların gidişatına gelince...Katilin ya da katillerin kim olduğunu tahmin etmekte zorlanmadım ancak en sondaki o bölüme gerek var mıydı acaba? Pek de inandırıcı değildi. Bir insan, intikam için böyle bir riski göze alır mı ki?
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı, karakterleri tanıdıkça neyin ne olduğunu anlıyorsunuz, zaten kolay okunabilir bir kitaptı.
Bir sabah yanında tanımadığı bir kadının cesedi ve bir oda dolusu polisle uyanan Caner dün geceye ait hiçbir şey hatırlamamaktadır.
Polislere sunacağı hiç bir delil ve bilgi olmadığı için de birinci dereceden katil zanlısı olarak gözaltına alınır , fakat bir tanıdığı sayesinde hayatına dahil olan cevval avukat Feride olayların seyrini hiç umulmadık bir hızla değiştirecektir.
Kitabın en can alıcı yerleri son sayfalarıydı finalde bombayı Caner patlattı derken Meğer Feride pusuda bekliyormuş, avukatın yerinde ben olsam ne yapardım bilmiyorum :)