Saklı Öpücük
Simdiye kadar okudugum historical romanlarda okudugum kahramanlar gibi dük,düşes,lordlar,leydiler veya klan reisleri yoktu bu sefer kovboylar,banka soyguncuları,şerifler vardı bu hikayede..
Çok degisik bir tat bırakti bendeonu söylemeliyim ki, okurken büyük bir zevk aldim.
Yazarın o akici ve büyüleyici kalemini de ózlemisim. Yazdıgi dönemi
cok da güzel canlandirmisti ki bazi kahramanlarini gercek hayattan
alıp hikayeye eklerken gercekte o kahramanlara can vermiş gibiydi.
Hikaye 20 yüzyıl başlarında Amerika'nin o ünlü kovboylarının oldugu
Texas Eyaletinde geçiyor. Polis Lucious Landrum azılı Comer Cetesini
yakalamak icin kılık degistirerek telefon sirketinin elemani olarak
Frank Comer ve çetesinin yakin oldugunu düsündügü Brenham'a gider.
Orada cevreci feminist Georgie Gail ile calışma arkadasi olur. Georgie güzelligi,sicakligi,siradışılıgı ile Lucius yani Luke Palmer'i etkisi
altına alır. Ama bu karşılıksız degildir.
Lucious Landrum hayatta Afrodite ve Georgie isimli colt marka tabancaları , kaliteli giyimi mesleği dışında ailesi olmayan bir adamdı..Kardeşinin ölümünden hep kendini suçluyordu..
Georgie ile karşılaştıktan sonra mesleğini ve hayatını sorgulamaya başlamıştır...Bir yandan Fran Comer çetesini yakalamya çalışırken,bir yandan Georgie'ye olan hisleri ondan vazgeçip vazgeçemeyeceğini sorgulamaya başlar..
Georgie ise üç yıldır kasabada telefon santralinde çalışmaktadır..Kasabadaki kadınlar ona özenmektedirler,çünkü o kendi parasının kendi evinin kısaca hayatının sahibidir...Ama bununda bedelleri yok değildir..Üç yıldır her yıl eğlenen panayırda kimse ona kur yapmamıştırrrr...Taaa ki adınla dalga geçtiği Lucious Landrum yaniiii Luke palmer'e kadar..
Okurken çok eğlendim..tebessüm etmek istiyorsanız birebir.))) Tavsiye ederim...
Çok güzeldi Deeanne Gist favori yazarlarım arasına okuduğum ilk kitabı ile girmişti bu kitap ile pekiştirdi :)
Mükemmel bri kitaptı ya tek bir solukta bitiyor.Deeanne Gist yine harikalar yaratmışş =)
Eğlenceli bir kitaptı.Nasıl okudum nasıl bitti fark edemedim.Karakterlere bayıldım.En sonundaki yazarın notunda, kitaptaki karakterlerin ve olayların benzerlerinin gerçekten var olduğunu okumak kitabı bende daha bir güzelleştirdi.
Kesinlikle orta düzey bir kitaptı.Karakter, kurgusu akıcılığı iyiydi ama kuş biliminin incelenmesi beni epeyce sıktı bunalttı diyebilirim.Aşktan çok kuşlar nasıl çiftleşir nasıl bakılır hangi kuşlar evcimendir renkleri nedir.Arkdaş ben kuş bilimcisi olmak istemiyorum doğada şakısınlar benim için yeterli.
O yüzden sıkıldım okurken...
Başlarda çok sıkıcı geldi açıkçası, ama daha sonra karakterler yerlerine oturunca heyecan artmaya başladı. Kitabın yarısından sonrası göz açıp kapayana kadar geçti. Kuş biliminden oldukça fazla bahsetmiş, ama ilgimi çekti ve hoşuma gitti :)
Yapılan yorumlara göre kitabı büyük umutlarla almıştım ama ne yazık ki beni fazla saran bir kitap değildi. Akıcı bir anlatım yoktu.
Okurken çok sıkıldım.. Yazar macera aşk konularını kitaba konu etmeye çalışmış ama başaramamış bence. Georgie ve luke'un birbirlerine aşık olduğunu anlamadım. Kitap boyunca hep mesafelilerdi. Nasıl bir ilişkiydi anlamadı. Georgie'nin kuşlara karşı olan koruyucu tavrına o kadar çok yer vermiş ki bir ara kuşlarla ilgili belgesel kitap okuyorum sandım. Onun dışında gizemli bir soyguncu var comer. Ama bu halk kahramanı olmuş insanların gözünde. Onun sırrını da kitabın ortasında anlıyorsunuz... malesef tavsiye edebileceğim bir kitap değildi.
Kitapta hoşuma giden tek yer Luke'un Georgie'e ettiği evlenme teklifiydi. :)
Luke “Düşünüyordum.”
Georgie adama döndü. “Evet?”
“Şey, merak ediyordum da... Demek istediğim...”
Adam tek kelime daha etmeyince Georgie yüzünde tuhaf bir ifadeyle
ona baktı. “Neyi merak ediyordun?”
Adam yakasını çekiştirdi. “Ben, ımm, merak ediyordum da... Acaba
benim ortağım olmak ister misin?”
Georgie kaşlarını kaldırdı. “Neden ateş etmeyi beceremeyen ve seni
akbabalara yem yapmak isteyeceğin kadar çıldırtan bir ortak isteyesin ki?”
Arkada oturan adamlar sessizleştiler.
Luke alnını ovuşturdu. Duane kıs kıs gülerek öne doğru eğildi. “O tür bir ortaktan
bahsettiğini sanmıyorum, Bayan Georgie.”
“Oh.” Kadının ağzı açık kaldı. “Sen ne tür bir ortaktan bahsediyorsun?”
Luke çenesinin altını sıvazladı. “Kardinal kuşlarının ki gibi?”
Kadının midesinde küçük bir heyecan tohumu kıpırdanmaya başladı.
“Kardinal kuşları tek eşlidirler.”
Luke’un kadına bakan gözlerinde derin bir ifade vardı. “Evet.”
Georgie arabayı durdurdu. “Bana evlenme mi teklif ediyorsun
Lucious? Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde, arabanın arkasında bir sürü
adam varken?” :D :D