Peri masali okumak istiyorsaniz tam size göre bir roman. Sonsuz Kitaba tesekkürler bizi Deanne Gist'ten sonra Hope Tarr ile tanıstirdigi icin.... Belki çok özgün bir hikaye degildi ama kesinlikle çok seveceginiz bir hikayesi vardi Simon Belleville ve Christine Tremayne çiftinin karsilasip tanışmalari cok sıradışı oldu...Simon Kraliyetin Ahlak Komisyonunda sorumlu başkandi görevi genelevleri kapatmak idi. Kapattıgı evlerin birinin tavan arasında cok genc ve masum görünümlü bir kıza rastladı. Bir anda kendini onu hapise atmak yerine hanimefendi olması içın egitim almasını saglarken ve bunun içinde eski metresi Margottan yardım isterken buldu. Christineyi unutabilmeyi umarkende onun egitiminin geri kalanıni da kendisi bizzat vermeyi hiç planlamıyordu. Ondan kacmaya çalıştıkça kendinden tamamen uzaklaştıramıyordu. Christine kendini okula bırakan Simonun günlerce haftalarca yolunu gözlemısti ama bir türlü gelmemisti. Sonunda kendisini başından savdıgını düşünmeye başladıgında tekrar okula onu görmeye geri gelmişti. Kendisine geri kalan egitimi o verecekti. Simon geçmışinin ve kızkardesinin gözleri önünde tecavüze ugramasının yükünü omuzlarında taşıyordu. Ablasının başına gelenlerden kendini sorumlu tutuyordu. Bir fahışe sandıgı Chrıstineye ikinci bir şans vermek isterken geçmisi ile de hesaplaşmak zorunda kalıyordu. Okumaktan büyük bir keyif aldıgım bir romandı. Tavsiye ederim.
Yüreginizi titretecek ..konusu belkı cok sıradan gibi olsada yazarın işleyişi ve size hissettirtiklerine bayılacaksınız...
Simon yıllarca sefalet içinde yaşamıştır. Hayatının ilk on altı yılını Londra'nın en berbat genelevlerinin bulunduğu tefeciler, hayat kadınları, pislik taşıyan göçmenlerin arasında geçirmiştir. Seneler önce on sekiz yaşındaki ablasını doğum günü için çıkarır ama saldırıya uğrarlar ve ablasına tecavüz edilir. Nefret, suçluluk, öfke duyguları yıllar boyunca geçmemiştir. Artık otuz dört yaşında bir adamdır. Mülk ve tecrübe sahibidir. Varlık ve asaletin doğuştan elde edildiği bir ülkede kendini yoktan var etmeyi başarmıştır. Bir efsanedir artık. Doğu Hindistan Şirketi'nin en yüksek makamından en küçük çalışanına kadar herkes ismini hürmetle telaffuz eder. Majestelerinin emrinde geçirdiği son altı aydan sonra Avam Kamarası'ndaki yerini almaya hazırdır. Kraliyetin Ahlak Komisyonunda sorumlu başkandır. Bu görev kendisini kanıtlayabilmesi için bulunmaz bir fırsattır. Görevi genelevleri kapatmaktır. Son altı ayda yirmi genelevi kapatmıştır. Listedeki son yere baskın düzenleyip hayatının en büyük arzusuna bir adım daha yaklaşacaktır. Parlamento'da bir sandalye bununla birlikte gelecek güç, saygı ve itibar kazanacaktır. Fakat tavan arasında masum, güzel, kir içinde, hırpalanmış bir kız bulur. Kız mücadele eder, onu ısırır böylece Simon hapishaneye atmak yerine ona özgürlüğünü bağışlar ve yanına alır. Christine'nin kuzeni yüzünden vücudu kesikler, morluklar, kamçı izleri ile doludur. Bunlar Simon'a acı verir, gömmek için çok çaba harcadığı iç dünyasına uzanır. Onu hanımefendi olması için arkadaşının okuluna götürür eğitim almasını sağlar. Bir skandala karışmaması gerekiyordur ama yine de Christine'den uzak kalamaz.
Christine'nin annesi ölmüş, babası öldükten sonra kuzeni mandıranın yönetimini üstlenmek için yanlarına gelmiştir. Fakat mandırayı da, dört kuzenini de şahsi malı olarak görmüş, onlara kötü davranmıştır. Yıkanmak için hep gittiği nehirde kendisine saldırınca Christine kardeşlerini onlara el süremeyeceği bir çiftliğe bırakmış ve iş bulmak için Londra'ya gelmiştir. Saygın bir yer sandığı yerin öyle olmadığını anladığında gitmesine izin verilmemiştir. Tavan arasında açlıktan zayıf düşmüş, karanlık yüzünden çıldırma eşiğine gelmiştir tam pes etmek üzereyken karanlık meleği onu kurtarmıştır. Simon hayatta kalmanın ne kadar zor olduğunu bilir. Tavan arasında bir hafta boyunca karanlıkta hapis kalan Christine'e hayranlık duyar.
Christine'i okulda bıraktığı üç ayda hep düşünmüştür. Talibi çıkınca da kalan eğitimi kendisi vermeye onu eğitimci yapmaya karar verir. Christine'de Simon'a bağlanmış onu bekler hale gelmiştir. Simon bir şans vermeye çalıştığı Christine ile ilgili bilmedikleri ortaya çıkınca bir de yakınlaşmak kaçınılmaz olunca kitap hemen bitiveriyor.
Simon'ın ablası için hissettiği suçluluk duygusu neredeyse yirmi yıl, iki kıta ve katlanarak artan servetine rağmen peşini bırakmamıştır. Bu durum üzücüydü.
İkiliyi çok sevdim, kitap akıcıydı okurken keyif aldım iyi ki okumuşum.