Bir çırpıda ilgiyle okunabilecek, bitirildiğinde ise yarım kalmış hissi veren bir eser.
Hikayenin ana konusu; satrançta Allah vergisi bir yeteneğe sahip olan taşralı bir genç Mirko Tzentovic ve Hitler'in Avusturya'yı işgali sırasında esir tutulan Dr.B. arasındaki satranç maçı.
Satranç Mirko'nun belki de tek becerikli olduğu konu olduğundan, Mirko sosyal iletişimi zayıf bir genç. Erken yaşta satranç şampiyonu olması ise egosunu fazlasıyla okşamıştır.
Dr.B. ise Gestapo tarafından psikolojik baskı dolu bir esaret sürecine maruz bırakılmıştır. Esareti süresince okuyabildiği tek kitap, bir satranç kitabıdır. Satranç, Dr. B. için ilk başlarda çok etkili bir zaman geçirme enstrümanı olsa da; bir süre sonra saplantı haline gelmiştir.
Bir gemi yolculuğunda karşılaşan bu iki karakter, iki ayrı satranç dehasıdır. Karakteristik farklılıkları, satranç konusunda sahip oldukları yetenekleri ve oyun tarzlarını da farklı kılar.
Eser çok berrak ve akıcı bir üslupla yazılmış. Karakterler ise oldukça özgün ve çok iyi biçimde tasvir edilmiş.
Stefan Zweig bu kitabı yazdıktan sonra intihar ederek hayatına son vermiş. Belki de hikayenin yarım kalmış bir görüntü içinde sona ermesi, yazarın çalkantılı ve buhranlı bir dönem yaşadığının göstergesi. Hikaye gibi, yazarının hayatı da yarım kalmış... Bu bağlamda yazarın kendi bunalımlarımı, kırgınlıklarını Dr. B. karakteri ile ifade ettiği söylenebilir.
Keyifli ve güzel okumalar dilerim...