Çok da bir beklentiyle başlamayıp,severek,beğenerek bir çırpıda okuyup bitirdiğim bir kitap oldu.
http://oldgirlsontheblog.blogspot.com.tr/2015/10/tessa-bailey-sen-benimsin-line-of-duty.html
İlk sayfadan son sayfaya kadar sıkılmamı engellediği ve karakterler arasındaki konuşmalar sürekli kahkaha atmama neden olduğu için, birçok kitapta rastladığım bazı şeyleri yok sayacağım. Tamam, çerezlik bir kitaptı ama beni içinde tutmayı başardı. Ve karakterler samimiydi. Bu açıdan başarılı buldum. Ginger ve Derek gibi karakterlere pek rastlayamıyorum bu aralar. Sert aynı zamanda komik olmayı başaran, her sıfatı da üstlerine yakıştıran; komik, duygusal, özenilesi bir çiftti bana göre.
Ginger’ın kız kardeşi için yapamayacağı şey yok. Ve bu yüzden annelik görevini bir türlü beceremeyen annesinden kimden aldığı belli olmayan parayı “ödünç” alıyor. Ve kardeşini de alıp ortadan kayboluyor. Yeni bir hayata başlamak için eline geçen fırsatı değerlendiren Ginger bir polisin tam dibinde daire tutuyor. Sonrası ise beklenecek türden olaylarla çevrili. Polisimiz; Derek adın da fiziksel ve duygusal anlamda benden tam puanı kapmış birisi. Pardon “başkomiser” J Karşılaşmalarındaki konuşmalar ise sırıtmama neden oldu.
Birde Willa var. Ginger’ın kız kardeşi. Biraz garip ama ablasına düşkün birisi. Yazarın dili sayesinde karakterlere ısındım. Eminim dili, anlatımı daha farklı olsaydı şuan ki duyguları alamazdım.
Özlem (maggie) ile blogda ortak bir yorumumuz bulunmakta daha fazlası için ;
http://satellitebook.blogspot.com.tr/2016/01/yorum-sen-benimsin-tessa-bailey.html
http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/
Günümüz aşk romanları pek tarzım olmasa da historical eksikliğinden ve boş vaktimi doldursun diye bunlara baya sarmış durumdayım bugünlerde. Ve ne yazık ki çoğu tam tahmin ettiğim gibi çıkıyor. "Keşke okumasaydım, zamanım çalındı resmen!" cümlelerini baya kullanmışımdır bu tür için. Sanırım bu döngüyü kıran şimdilik 2 kitapla karşılaştım. Biri blogumda da yorumu olan Jennifer Probst'un Sonuna Kadar kitabı, ikincisi de şimdi yorumunu yapacağım Sen Benimsin kitabı.
Öncelikle kapaktan başlamak istiyorum yoruma. Şu kapak Nemesis Kitap'ın en güzel kapakları sıralamamda ilk 10'a girer. Yalnız Nemesis'in hangi kapağı güzel değil ki? Gerçekten, kapak işini ciddiye almalarını seviyorum, beni çıkardıkları kitaplara daha bir istekli başlamamı sağlıyorlar.
İtiraf ediyorum ki kitabın başları benim için facia idi. İlk sayfaları okurken baya sıkılmıştım ve bırakmak istedim. Sanırım Ginger ve Derek'in tanışma faslından sonra kitap benim için açılmaya başladı. Yazarın kullandığı dil oldukça eğlenceliydi, kitabı gayet rahat bir şekilde okutturdu.
Karakterlere gelince; Berfin'in de dediği gibi Willa'ya ben de yazarın kalemi sayesinde ısındım. Fakat Willa bazı yönlerden eksik geldi bana. Örneğin kız kardeşiyle olan ilişkisi çok yüzeysel anlatılmış. Ayrıca karakterin yaşadığı 180 derecelik değişimi bizler Ginger ile beraber öğreniyoruz. Bilmiyorum, kardeşiyle fazla ilgili denilse de bu kadar da olup bitenden habersiz olmamalı diye düşünüyorum Ginger hakkında.
Gelelim o anne diye hitap edilen, ben deyim haspa (daha ağır laf ederim de Berfin'e ayıp olmasın diye bulabildiğim en nazik sıfatı kullanayım) siz ne dersiniz bilemeyeceğim şahsa. Yeminle o kadını bulup ben öldürmek isterdim. Madem çocuk doğurmaya hiçbir zaman hazır olmadın, ne diye bunu yaptın o zaman? Kitapta Ginger'ın yaşamak ve kardeşi için verdiği mücadeleleri okudukça boğazım düğümlendi ve o kadına lanet ettim. Günümüz veya kitapta geçmiş hiç fark etmez, sadece kendini düşünen, çocuğuna herhangi bir sevgi ve ilgi göstermeyen bu yaratıkları gördükçe ve okudukça onlardan tiksinmemem mümkün değil.
Neyse, şimdilik geçelim bu iğrençliği, daha güzel şeylere odaklanayım. Benim için kitabı okutturan en büyük etken Derek'ti desem yalan olmaz. Çoğunlukla alfa erkeği şekilde takılsa da (ki kendisi alfa bir erkek gerçekten de) Ginger'a karşı gösterdiği ilgi ve nazik olma çabaları kendisini çok sevdirdi bana. Aşırı alfa erkekler beni cidden kendinden soğutur, fazla işlevi olmayan erkeklerse kitapta sıkar beni. Derek tam bu ikisinin ortasıydı yani benim için tam kıvamında bir erkek. Ha unutmadan bir de kirli dil dediğimiz olayı cidden başarılı kullanan biri.
Bir de şöyle bir şey var. Bu kitabın bulunduğu Line of Duty serisi 6 kitaptan oluşuyor ve sadece son kitabın ana karakterleri yine Ginger ve Derek. Bu kitap kaç sene sonra çevrilir muallak, ama başıma bir şey gelmezse bu karakterleri yeniden okumak zevkli olacak bence.
Ben tabi yine tutamadım kendimi, baya uzun bir yorum yaptığımın farkındayım ama son bir şey söyleyerek bitiriyorum. Bu kitaptan çok Nemesis'le ilgili diyeyim. Şimdi Nemesis'in çıkardığı tür belli, günümüz aşk. Fakat bazı yazarları, erotik roman kategorisinde kitaplar yazıyor. Tessa da onlardan biri. Tamam bu kitaplar Grinin Elli Tonu veya Günahkarlar serisi gibi ağır erotizm içeren şeyler değil ama bu konuda biraz daha dikkat etmelerini isterim. Zira bunu okuyan bizden küçükler de var, bu kitaplar için en fazla +15 ibaresi belirtse iyi olur sanki.
Vikitap'ın son zamanlardaki yavaşlığından dolayı pek yorum girmiyordum buraya, sanırım hafiften düzelmeye başladı. Hem blogumda hem burada bir de Vikitap kullanıcılarından biri olan Berfin'in yorumu var, girmek isteye olursa:
http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/01/sen-benimsin-yorum.html
Nemesis yayınlarının son dönemde çıkardigi en güzel kitap bu bence.Eğlenceli ve akıcıydı. Karakterleri çok sevdim.Yazarin diğer kitaplari çikarsa okumayi düşünüyorum.Türünü sevenlere tavsiye ederim.😄
http://illekitap.blogspot.com.tr/2016/09/tessa-bailey-sen-benimsin-line-of-duty-1.html
Nemesis Kitap'ın yine tadımlık aşk romanlarından biri olan Sen Benimsin okundu ve bitti.
Tam da Nemesis Kitap'a yakışan bir kitaptı, onun logosu altında yayınladığı türdeki en iyilerden biriydi bence.
Tessa Bailey'in ilk defa bir kitabını okudum ve oldukça da beğendim kurgu yeteneğini. Gereksiz kıskançlık krizleri, entrikalar falan yoktu. Karakterler arasında gereksiz yere burun süründürme durumu ve tripleri de yoktu. Bu yüzden de ayrı bir sevdiğimi söylemeliyim.
Kitabın konusuna kısaca değinmeyeceğim arka kapak yazısı üç aşağı beş yukarı bir fikir veriyor kitabın içeriğine dair. Ancak onun haricinde oldukça içerik var kitapta. Özellikle Ginger ve kardeşi ile ilgili.
Kitabın direk konuya giren kurgusu ve gidişatındaki heyecanın hiç dinmemesi oldukça iyiydi, gerçi sonlara doğru biraz o heyecan arttı diyebilirim ama bu durumdan şikayetçi değilim :)
Ginger ve Willa'nın iki kardeş ilişkilerinin ilerlemesi ve Ginger'ın bir abla olarak yapmaya çalıştıkları takdire değerdi. Derek'in bir erkek olarak ne istediğini bilen tavrı da bir bayan okur olarak iç geçirtecek derecedeydi ;)
Eğlenceli bir kitaptı, okumaktan zevk alacağınız, sıkılmayacağınız ve bir bakmışsınız bitmiş diyeceğiniz türden bir kitaptı. Biraz +18 sahnesi vardı ama artık aşk romanların hepsinde olduğundan dolayı artık yadırgamıyoruz o sahneleri aşk romanlarının bir kurgu bütünlüğü diyerek bağrımıza basıyoruz ;)
Ben kitabı beğendim. Yazarın başka kitabı çıkarsa onları da okuyacağımdan eminim. Sizlere de tavsiye ederim :)
Beğendiğim bir kitap oldu :)
Ginger kız kardeşi ve annesiyle birlikte yaşayan tatlı bir kız, fakat annelerinde her türlü rezalet mevcut, içki ,uyuşturucu ve eve getirdiği sayısı belirsiz erkek arkadaşları, Ginger artık bu hayattan hem kendisini hem kardeşini kurtarması gerektiğini farkında, bunun içinde önünde tek yol var, annesine emanet edilen içi kirli yollardan kazanılmış para ile dolu olan bir çanta...
Bu çalıntı ve kirli para belkide geleceklerini başka bir şehirde baştan kurmalarını sağlayacak, fakat kızımızın hesaba katmadığı şeyse, yeni taşındıkları dairenin üst katında oturan yakışıklı komiser Derek, avın kendi ayaklarıyla, avcısının ayağına gitmesinin tatlı karmaşasını okumak eğlenceliydi :)
Eğlenceli, komik, duygusal ....Ne ararsanız var kitapta. Berbat bir ebeveyinle geçirilmiş bir hayat başka bir hatayla değiştirilmeye çalışılırsa ne olur. Güzel , eğlenceli aynı zamanda duygusal ögelerde içeren bu kitap olur.