Sen Kimseyi Sevemezsin

Yazarın okuduğum 2.kitabı, ilk kitaba göre daha iyiydi.

İlk başlarda sıkıldım ilerleyişinden.
50. sayfadan sonra eğlenceli olmaya başladı.
Okunabilir bir kitap :)

Şimdi İskoçları seviyoruz bu kesin dimi?Bende Fia karakterini oldukça sevdim..Çok neşeli,zeki bir kızdı.Thomas ise..ahh bilemiyorum Fia'nın tabiriyle yakışılıydı işte.Kıskançlık halleriyse çok tatlı Tanışma sahneleri, yaptıkları diologlar çok eğlenceliydi.Duncan ve Robert ise adeta renk kattı kitaba, ben göremedim ama umarım yazar onlarında kitaplarını yazar;)

Thomas casus olaraktan İskoçya/MacLean Kalesi'ne bir mektup aramaya gitmiş ve bazı olaylar sonucu Fia ile uygunsuz bi durumda yakalanıp Duncan(kuzen) tarafından kaleye hapsedilmiştir.Ve bir film senaryosu kadar net olaylar çerçevesinde evlenmişler ve İngiltereye yol almışlardır.
Tabi Thomas bu durumdan hiçte mutlu değildir, ve karaya ayak basar basmaz bu evliliği feshettirmeyi planlamaktadır.Yani en azından ellerini Fia'dan uzak tutmayı başarabilirse.
Fia ise oldukça mutludur, hem oyun yazarı olmak için İngiltere'ye sonunda gitmektedir hemde oldukça yakışıklı bir kocaya sahiptir.Taki evlilik feshini öğrenene kadar.
Ama bu böyle gitmez tabi..Kızımız feshi kabul etsede evliliğini kurtarmak için elinden gelen herşeyi yapacaktır.Sonuçta yolları uzun ;)
Thomas kadınlara güvenemez zira annesi başka bir adamla kaçmıştır.Ama kahretsin Fia çok TATLIdır :)
Hem tatlı hemde güzel, ayrıca adamlarından, en yakın arkadaşından bile kıskanmaya başlamıştır Fia'yı.Ne yapsa ki bu gariban ;)

İşte çiftimiz bir birinden uzak durmaya çalışsada çekim ve gittikçe büyüyen bir aşk var ortada.Tabi birde arka planda saklı olan olaylar...Her şey göründüğü gibi midir yoksa bilmedikleri bir şeylerde var mıdır?Baba yerine koyduğu ve ona bu görevi veren adam, neler saklıyordur?Fia gerçektende onu kandırmış olabilir mi?Ahh kime güvense ki Thomas?

Derken tabikiside mutlu bitiyor kitap ama ben Thomas'ın o kadar aklına taktığı annesinide görmek isterdim hikayede.Onu anlamaya başlamıştı bide görse iyiydi.Ama olsun onun haricinde sevdim kitabı..
Duncan ve kaleye hapsettiği ak cadıyı(detaylı bi bilgi yoktu ama duncan kızarmıştı ondan bahsederken), Robert'i ve Annie'yide çift olarak okumak isterdim ;)Ahh o Rabert yok mu..çok tatlıydı ;)

çok eğlenerek ve keyif alarak okudum... güzel karakterlerlee iyi kurgulanmış bir trihi aşk romanıydı... yazarın ilk kitabını hiç beğenmemiştim.. o yüzden bu kitaptan da beklentim yüksek değildi... ama kitap beklentilerimi çook çook aştı :)

Uzun zamandır okuduğum en eğlenceli kitaptı diyebilirim. Aslında historical okumaktan sıkılmış biri olarak beni şaşırttı da denebilir. Belirtmeden edemeyeceğim, yazarla ilk tanışıklığımdı ve kitabı kapatınca başka kitabı var mı acaba diye merak etmeye başladım :)

Önce karakterlerden biraz bahsedeyim: Benim için kitabın vazgeçilmezi elbette Pia oldu... Allah'ım yazar o kadar sevimli bir karakter yaratmış ki, anlatılan kadar güzel olmasaydı da Fia'yı severdim. Kızımız güçlü İskoç Lordlarından Duncan Maclean'ın kuzeni... Tek bir arzusu var o da Londra'ya gidip yazdığı oyunları kraliçe Elizabeth'e okutabilmek. Ve bu amaç uğruna göze almayacağı şey yok. Bu yüzden bir gece kaledeki şamdanları bir çuvala doldurduğu gibi kütüphane penceresinden kaçmaya niyetlenir. Ta ki pencerede bir yabancıyı görüp onu aşağı itene dek... İşte kızımızın Lord Thomas'la tanışıklığı da tam bu an gerçekleşir. Her ne kadar Fia onu hırsız zannetse de Thomas gizli bir görev için oradadır.

Belirtmeden edemeyeceğim; ikilinin arasında geçen konuşmalar o denli komik, öyle eğlenceli ki kitap nasıl akıyor anlayamıyorsunuz. Bu ikilinin kaçma girişimleri Fia'nın uyuz hayvanlara olan zaafları yüzünden sekteye uğruyor ve kaçınılmaz son yakalanıyorlar. Neyse sizlere çok detay vermeyeyim :) Neticede çiftimiz evlenmeye mecbur bırakılıyor ve beraberce Londra'ya dönüyorlar. Dönüşleri de hiç kolay değil; önlerinde zorlu bir deniz yolculuğu ve aralarında da önlenemez bir çekim var...

Londra'da işler ikisinin de planladığından farklı gelişiyor ve sonuçta mutlu son okuyorsunuz. Detaya inersem okumanıza gerek kalmaz:) Karakterlerden birinden daha bahsetmeden geçemeyeceğim Vikont Robert... Bu adama o kadar çok güldüm ki anlatamam... Umarım yazarın onun hikayesini anlattığı bir kitabı vardır.
Ve yine aynı şekilde katı Lordumuz Duncan'ın da Ak Cadısıyla başına gelenleri merak etmiyor değilim:)
Yani diyeceğim o ki arkadaşlar, bu kitabı okumadıysanız okuyun, pişman olmazsınız :)

Harika bir historical romandı..Yazarın ilk romanı Aşkına Talibim beni her ne kadar hayal kırıklığına uğrattıysa da yazarda yine de görmüş olduğum ışıltılar vardı..O yüzden yazara bir şans daha vermeye karar verdim...

İlk önce roman 1.Elzabeth zamanıda geçiyor onu söylemeliyim..Ülkesi için casusluk ve korsanlık yapan Thomas Wwentworth'ün kaderi Fia ile umulmadık bir zamanda karşılaştığında herşeyi altüst oldu..
Önceleri hizmetçi sandığı Fia'nın çekim alanına bir anda giren Thomas kendini umulmadık maceralar ve tutku yumağında bulur..Casusluk yapmak için geldiği Klan beyi MacLean ile karşılaşması ile birlikte kendini bir anda çok tuhaf ama bir an önce kurtulmak istediği bir evliliğin içinde bulacaktır..

İkili her ne kadar birbirlerinden kaçmaya çalışırsa çalışsı birbirlerini mıknatıs gibi çekiyordu..1.Elizabeth döneminde geçen bu romanda İskoçların sabık Kraliçesi Mary'nin kocasının katili ile evlenmesi üzerine kurulu bu olaylar yumağı ve Thomasın görevinin içeriği ile ilgili çok sıradışı nedenlerin geçmektedir. Thomas ve Fia ise bunu öğrendiklerinde birbirlerine güvenmenin ve aşklarının önemini de anlayacaklardır..Onları ayırmak isteyenler karşı da savaşacaklardır..

Daha fazla detay vermeyeyim..Okurken bir an bile elimden bırakamadım..Yazar herşeyi o kadar güzel kurgulamış ki sizin yapmanız gereken kitabı açıp okumaya başlamak...Kendinizi bu macer ve tutku dolu hikayeye teslim etmek..Gerisi geliyor....
Fotoğrafı Etik

Gülmekten öldüm...hangi zamanda geçtiğini pek anlamadım öyle sıkı kurallı dönem romanlarından değil..belki İskoçlar devreye girdiği için böyle..ama kalın kafalı olmaları bakımından ele alınırsa tam dönem romanıydı. Kızın hayalperest oluşunun yanı sıra konttan daha gerçekçi oluşu kontun kendi gerçekliğinde hayal dünyasında yaşıyor oluşu ve ikisinin kendi şimdiki zamanlarına dönmek için yaşadıkları inatlaşmaları okumak çok keyifliydi. Umarım yazarın aynı tadı verecek yeni romanlarını okumak nasip olur Tavsiye ederim...

biraz zayıf başlasa da gayet heyecanlı gitti.

2.kez okumama rağmen yine ilk defa okuyor gibi heyecanla ilerledi kitap. Yazarın kalemi çok usta. Karakterler ve dönemi çok iyi işlemiş. Robert karakteri ise kitabın vazgecilmeziydi... Onun da ayrı bir kitabi var mı fazlasıyla merak ediyorum.
Fia ve Thomas birbirlerine çok yakistilar. Özellikle Fia karakteri coooook tatlıydı :)) hayvanlarla olan iletişimi de çok hos bir detay olmuş.
Son olarak Duncan ve ak cadı nin da bir kitabi olmalı diyorum. Belki de vardır. Arastirmadigim için bilmiyorum ama yan karakterleri fazlasıyla merak uyandırıcı olan bir saheserdi bu kitap. Okuyun okutun. Şiddetle öneriyorum:)

Thomas İngiltere'nin en güçlü kontudur. Babasından on beş yaş genç olan annesi o altı yaşındayken bir adamla kaçmış babası da onunla ilgilenmemiş katı hocalar ve ilgisiz hizmetkarlarla büyümüştür.Babasının dünyasında sadakat ve korku dışında bir duyguya yer yoktur. Annesi kaçtıktan sonra babası hiçbir Wentworth bir daha böyle bir aşağılanmaya maruz kalmasın Thomas kendisini aptal yerine koydurmasın diye ona kimseye güvenmemeyi öğretmiştir. Yaptığı her işte en iyisi olmaya zorlamıştır. Thomas'da babasının istediği gibi olabileceği en mükemmel adama dönüşmüştür. Başarısızlığa hayatında yer yoktur. İskoçya'da ki Duart kontu ve klan reisi Duncan MacLean'ın evi Duart şatosuna casus olarak girerken o sırada kaçan Fia kendisini hırsız sanıp pencereden itince karşılaşırlar ve işler iyice karışır.
Fia kuzeninin evinden şamdanları çuvala doldurup kaçmaya karar vermiştir.Altı senedir yazdığı oyunları kraliçeye okutabilmek,oyun yazarı olmak için Londra'ya gitmek ister. Kuzeni onu evlendirmeye kararlıdır ve son iki seneyi ona uygun birini arayarak geçirmiştir. Ama Fia kuzeninin yardımı olmadan kendisini kanıtlamak,geleceğini kendi ellerine almak ister. Kaçacağı sırada karşılaştığı kendisini hizmetçi sanan Thomas onu öper ve oda para kesesini alıp kaçar fakat fazla uzaklaşamadan Thomas'a yakalanır. Thomas Fia'nın köpeğinden korkup kaçan atını kaybetmiştir ve yola devam ettiği kötü haldeki Fia'nın atının altında kalınca onu kurtaran Londra'ya götürmeye söz verdiği Fia olur. Gemisine yetişmek istediğinden etkilendiği güzelin teklifini kabul eder ve yola çıkarlar ama ikili Fia'nın kuzenine yakınlaştıkları sırada yakalanınca durum iyice kötüye gider.
Thomas önce dayak yer ve eve kapatılır. Fia'ıda yanında götüreceğine söz verince ikili yeniden kaçmaya çalışır. Fakat Fia Thomas'ın deyimiyle dermansız hayvanlarını da yanına almak ister. Thomas onları yavaşlatacaklarını düşündüğünden gelmelerine izin vermeyince Fia Thomas'ın çizmelerini çalıp kaçar. Evin içinde ki kaçma kovalamada üst üste düşüp Thomas'ın bol pantolonu dizlerine kadar inmiş halde Fia'nın evleneceği adam ve kuzenine yakalanınca kaçma çalışmaları evlendirilmeleri ile sonuçlanır. Fia'nın istediği gerçekleşmiş olur artık İngiltere'ye gidecektir ama Thomas'ın farklı düşünceleri vardır. Bir an önce bu evliliği iptal etmek tabi Fia'nın çekimine karşı koyamayınca araya kıskançlıklar ayırmaya çalışanlar, başka olaylar da girse ikili ayrılamaz hale gelir.

Kimseye güvenmemesi gerektiği öğretilen bu adamın uzak duramadığı karısı işleri zorlaştırsa da sonu neyse ki mutlu son oluyor. İkilinin arasında ki konuşmalar kitabı çok eğlenceli bir hale getirdi. Fia harika bir karakterdi. Maceralar aşkta işin içine girince kitap hemen bitiyor.