Bu kitapta da tempo hiç düşmüyor. Seri güzel ama yayın evi maalesef sıradan gitmiyor.Baştan sondan ortadan alıp yayınlıyorlar işte..Umarım seri bir an önce tamamlanır.
Kargo ücretini aşmak adına kısıtlı bir zaman diliminde seçmek durumunda kaldığım ama buna rağmen hakkında araştırma yapıp hep olumlu dönütlerin olduğunu görerek gönül rahatlığı ile aldığım bir kitap "sen de yanarsın". Ama ne yazık ki sonunda hüsrana uğradığım bir roman. Çevirideki başarısızlık mı diye düşündürten oldukça fazla bölümü olsa da işin özündeki sorun romanın iki arada bir derede yazılmışlık hissi vermesiydi bence. Kısaca romanın içeriğine değinip eleştirilerime bunun ardından devam etmek en iyisi sanki. Kahramanımız Kate, babalarını küçükken kaybetmiş ve üniversite yıllarında da annelerini yitirmiş üç kız kardeşten ortancası. Annelerini kaybetmenin ardından bir araya toplanan kardeşler büyük bir borç batağı ile karşı karşıya kaldıklarını öğrenirler. Bir yandan bu konu ile ilgili çözüm yolları ararlarken Kate peş peşe muammalı bombalama olaylarının ortasında kalır. Sanki tüm bunlar yetmezmiş gibi en yakın arkadaşı kanser şüphesi ile operasyona girmek durumunda kalınca Kate'i yanında ister. Arkadaşına destek olmak için gittiği Boston'da arkadaşının yıllardır tanıdığı abisi Dylan ile bir gecelik olduğunu düşündüğü bir ilişkinin içine girer. Olaylar, yıllar önce kardeşlerin babalarını evlatlıktan reddeden ailesinden gelen bir vasiyet çağrısı ile iyice karmaşıklaşır....Böyle anlatınca oldukça keyifli bir hikaye örgüsü ile karşı karşıya olduğumuzu görebilirsiniz. Sorun, yazarın konuyu işleme biçimindeydi. Akış içinde o denli fazla anda kopukluk hissi yaşadım ki güzelim hikayenin böyle katledilmiş olmasına sinirlenmekten kendimi alamadım. Bu bir aşk romanıydı ve inanmayacaksınız ama ne kadın kahramanımız ne de erkek kahramanımız doğru dürüst tarif edilmemişti bile. İkisinin bir geçmişleri olduğunu ve aslında birbirlerine karşı bir şeyler hissetmeye başlamalarının da bu maziye dayandığını paldır küldür yatağa girmelerinin çok sonralarında ve alakasız bir anda öğrenmek anlamsızdı....Böyle bir roman için ne çok enerji harcamış olduğuma inanamıyorum. Sanırım kızgınlığım hala geçmediğinden olsa gerek. Kısacası ne paranızı ne de zamanınızı ayırmaya değmeyecek bir roman. Olur da boşluğa düştüğünüz bir anda bir kenarda bulur iseniz, tamam, alın okuyun. Ama "Sen de yanarsın" listelerinizde kesinlikle yer almaya değmeyecek bir roman.
Kolay okunan,sıkmayan bir polisiye. Kafa dağıtmak için çıtır çerez niyetine okunabilir.
Kate Mackenna'nın bir ablası ve kız kardeşi vardır. Anne ve babaları ölmüştür. Kanserden kaybettiği annesinin acısına rağmen hayatına devam etmiştir. Güçlü biri olduğundan kardeşleri ile de ilgilenmiştir. Lise son sınıfta ailesi ve arkadaşlarına doğum günü hediyesi alabilmek için para kazanma yolları aramaya başlamıştır. Bir yandan da kimya dersleri almıştır. Öğretmeninin odasına gidince masada yanan bir mum görmüş ve çeşitli kokulara duyarlı olduğundan mumdan gelen koku onu rahatsız etmiştir. Bu berbat koku onu kendi mumlarını yapmaya yönlendirmiştir. Hep aynı şeyleri yapmayıp benzersiz bir şey yapmak istemiştir. Mutfağı laboratuvar olarak kullanmaya başlamış ilk denemesi felaketle sonuçlanmıştır. Yine de vazgeçmemiş boş olduğu her dakika projesi üzerinde çalışmıştır. Üniversitede birinci yılının sonlarına doğru harika kokulu mumlar yapmıştır. Niyeti onları hediye etmekken oda arkadaşı ve en iyi arkadaşı Jordan mumları alıp satmıştır. Arkadaşı ona logo ve kutular tasarlamak için yardım etmiştir. Kısa sürede başarılı olmuşlardır. Siparişler akmaya başlamış üniversiteden mezun oluncaya kadar ülkenin her yerinden siparişler gelmiştir. Bu işin başarı getireceğine inanılmazken şimdi şirketi vardır. Anneleri ölmeden evi, arabayı, şirketi teminat gösterip kredi kullanmıştır. Ödemenin vadesinin bitimine de otuz gün vardır. Borç ile karşılaşmaları yetmezmiş gibi Kate bombalama olaylarının da ortasında kalır. Birde yakın arkadaşı Jordan arayıp
göğsün de bir kitle olduğunu söyler ve operasyondan önce gelmesini ister.
Kate'de Boston'a gider. Jordan'ın abisi Dylan ile bir gecelik olduğunu düşündükleri bir ilişkiye girerler. Yolları ayrılmışken Jordan abisine Kate'nin başının dertte olduğunu söyler. Boston'dan döndükten sonra havaalanının otoparkında biri Kate'e çarpmaya çalışmıştır. Patlamalarda vardır. Birinin arkadaşını öldürmeye çalıştığından emindir. Abisi de izinli olduğundan gidip kontrol etmesini ister.
Dylan o geceden sonra Kate'i unutamamıştır. Tek bir söz söylemeden gitmiş olmasına kızmıştır. Önceden bir kadın tarafından terk edilmemiştir ama dayanamayarak gider.
Bir de Kate'e kalan büyük bir miras vardır. Bu olayda eklenir ve ikili arasında ki duygularda gelişince işler karışır.
Arka arkaya ve bol olayın olduğu bir kitaptı. Kate'nin başına gelmeyen kalmadı. Dylan'ın Kate'e bir tatlı bir ekşi olduğu için turşu demesi güzeldi.
Yazarı seviyorum seriyi de. Akıcı, sıkmayan hemen biten kitaplardan.
FBI Buchanan – Renard serisinin maalesef 5. Kitabı ile devam ediyoruz seriye. Maalesef diyorum çünkü yayınevi sağolsun ilk kitaptan hoop beşinci kitaba atladı. Arada kaynayan kitaplar çevrilir mi çevrilmez mi belirsiz hiç umudum yok ama belki bir mucize olur.
Gelelim kitabın konusuna; " Cesaret... Biraz cesaret..."Bombalı saldırıdan uyandığında söylediği ilk sözler bunlardı... İki kere ölümden dönen bir kadın ve hala inadına hayatta kalma çabası...Cesaret korkusuzluk değildi; korkuya rağmen mücadele edebilmekti. Kate'i özel kılan en güçlü yanı da buydu zaten.Kanserden kaybettiği annesinin acısı bir yana iki kız kardeşiyle de ilgilenmek zorunda kalan Kate Mackenna, hem maddi hem de manevi anlamda oldukça güç bir kadındır. Daha lise öğrencisiyken sadece harçlık çıkarabilmek için mum yapımına merak saran Kate'in ileride büyük bir yatırımcı olacağı kimsenin aklına gelmezken, bu güzel kadın, büyük bir mirasa konarak da kötü niyetli akrabalarının hedefi olur.Aştan yana cesareti yoksa da işte ve mücadelede risk almayı seven Kate, insanlara fazla güvenerek birtakım ayrıntıları gözden kaçırır ve işler kötüye gitmeye başlar. İşte tam burada onu karşılıksız sevmeye razı olan Dylan, Kate'in cesaretini aşkıyla güçlendirir ve sonunun nereye varacağı bilinmeyen bir çıkmazın içine girerler...
Kate, üst üste başına gelen kazalardan şans eseri kurtulurken arkadaşı Jordan’ın dedektif abisi Dylan devreye girer. Kate hem Dylan’e karşı beslediği duygularını bastırmaya çalışırken hem de hayatta kalmak için Dylan ile birlikte bu kazalara kimin sebep olduğunu öğrenmeye çalışır. Tutkunun, heyecanın hiç bitmediği her sayfasında artarak devam ettiği bir kitaptı.