soluksuz, tek nefeste okuduğum bir kitaptı. keyifle bitirdim ve gerçekten de çok çok çookkk sevdim :)
Kitabın ilk 100 sayfası inanılmaz sıkıcıydı.Hatta yarım bırakmayı bile düşündüm.Neyse ki sonradan kendini okuttu.Bence fena değildi ama elinizin altında yoksa hiç uğraşmayın derim.Sonuçta bundan daha güzel kitaplar var.Okunmasada olur diyebileceğim kitaplar arasına girdi.
Mariah Clarke, dolunayın tepede olduğu bir vakitte akıntıya kapılmış bir adamı sudan çıkarır ve evine götürür. Gizemli ve bir hayli de yakışıklı bu kişi geçmişine dair hiçbir şey hatırlamamaktadır. Mariah, adama adının Adam(bilmeyenler için biz deki Adem’in İngilizce karşılığı) olduğunu ve kendisinin onun karısı olduğunu söyler. Babası yaşadığı evi bir kumarda kazanmıştır ve evin eski sahibi ise kadını onunla evlenmesi için sürekli rahatsız etmektedir. Babasının kısa süre önce öldüğünü haber alması nedeniyle böyle bir şey yapan Mariah, bir yanıyla bu gizemli yabancının bir an önce kim olduğunu hatırlamasını umut etse de, ona aşık olmaktan da kendini alamaz.
Sensiz Olamam, Kayıp Lordlar Dizisi’nin ilk kitabı. Yazar ile de ilk defa tanışıyorum. Serinin ülkemizde çıkan diğer kitaplarına da sahibim bekletmeden onları da okuyacağım bu yüzden. Kullanılan dil beni sıkmadı, kitabın baskısında bazı kelimeler hatalı yazılsa da genel olarak okumamı engelleyen bir sorunla karşılaşmadım.
Hayal kırıklığına uğradığım tek nokta kitabın belirli bir yerinden sonraki olayların fazlaca hızlı anlatılmış olmasıydı. Karakterlerin geçmişlerine ait kişilerin birbirleri ardına ortaya çıkmasını geçtim özellikle bu duruma verilen tepkilerin çok yetersiz olduğunu düşünüyorum. Okurken ben heyecanlandım karakterler benim kadar heyecanlanmadı diyebilirim.
Serinin diğer kitaplarının kahramanlarından bazıları Randall, Kirkland ve Masterson özellikle Adam geçmişini hatırlarken onların da bulunduğu anılar ile bende bayağı bir merak uyandırdılar. Julia karakterini de sevdim, kendisi Mariah’ın en yakın arkadaşı diyebileceğim biri fakat bağların daha üzerinde durulur bir şekilde anlatılmasını dilerdim.
Sırf yazarın emeği diye 5 veriyorum. Ama bu kadar da duygusuz ruhsuz çat çat bir roman olamaz yani... cevirenden kaynaklı olduguna inanıyorum nedense. Böyle bir kurguyu bu kadar berbat yazabilecek bir yazar yoktur heralde. Üstelik de seri -_-
Ahh annem ölmemiş! Ahh babam beni kandirmis! Ahh nisanlim varmış! Ahh olamaz ama yani bu kadar da. Hayatını degistirebilecek olayları öğrenip de bu kadar saçma tepkiler verilen başka bir roman okumadigima eminim.
Neyse çok konuştum gene. Bence okunmasa bir şey kaybettirmeyecek bir historical.
Westerfield Akademisinin sahibi Agnes'in ilk sınıf öğrenleri olan ve birbirlerine kardeş gibi yakınlaşan altı kayıp lord vardır. Bunlardan biri Portekiz'dedir. Biri Fransa'daki kargaşada kaybolmuştur ve diğer üçü Alex Randall,James Kirkland,Will Masterson bir gece kapısına gelip diğer arkadaşları sınıfın en gizemli ve sevileni Ashton dükü Adam'ın öldüğü haberini getirir. Adam Agnes'in ilk öğrencisidir. Seyahatlerinden dönmüş ne yapacağını bilmez haldeyken parkta özel eğitmeni ile anlaşamayan ağaç tepesinde ki Adam'ı görmüş ve doğuştan iyi aileden gelen ama huyu kötü olan oğlanlar için akademi kurmaya karar vermiştir. Öğrencileri için adeta bir anne olmuş okul bittikten sonrada sık sık ziyaretine gelmişlerdir. İlk öğrencisi Adam'ın babası düklük sırasının kendisine gelmeyeceğini düşünen bir kuzendir. Hindistan'da bir kadınla evlenmiş tüm varisler ölünce unvan Adam'a kalmış ve Hindistan'dan annesinden alınıp İngiltere'ye getirilmiştir. Bu yüzden dışlanmış,hep hor görülmüştür. Mekanik aletler yapma konusunda fazlasıyla tutkuludur. Yeni buharlı yatını denerken dönecekleri sırada kazan patlamış ve tekne anında batmıştır. Cesedi bulunamadığı içinde öldüğü düşünülmüştür.
Mariah Clarke çocukken çingene kanı taşıyan büyükannesi ile yaşamıştır. O öldükten sonra babası her yere onu yanında götürmüştür.Babasının parasız kaldığı zamanlarda büyükannesinden öğrendiği gibi köylerdeki panayır yerlerinde fal bakmıştır. Babası kağırt oyununda Hartley malikanesini kazanınca da oraya yerleşmişlerdir.Fakat yerleşir yerleşmez babası soyguncular tarafından öldürülmüştür. Babasının ölüm haberini vermeye evi kazandığı adam gelir. Ayrıca babasının evi kazandığı oyunda hile yaptığını iddia eder. Mülkünü geri istemeye gelmiştir. Mariah öksüz kalmıştır oda mülkünü geri ister. İkisi içinde pratik bir çözüm önerir. Onun bir eşe Mariah'ında kendisini koruyacak bir erkeğe ihtiyacı vardır. Bu yüzden evlenme teklifi eder. Mariah'da bir kumarbazla evlenmek istemez. Ondan kurtulabilmek için evli olduğunu söyler. Kendisini koruyacak bir kocası olursa hayatı daha kolay olacaktır. Dilek ritüeli yaptığı bir gece ayinden kafasında ki sahile git sesiyle uyanır ve sahilde bir adam bulur. İstediği koca ayağına gelince bu fırsatı değerlendirir. Sudan çıkardığı Adam'a evli olduklarını söyler ve olaylar başlar.
Adam hafızasını kaybetmiştir geçmişine dair hiçbir şey hatırlamaz.Bir karısı olduğunu öğrenince hatırlamasa da birlikte zaman geçirdikçe duygular ortaya çıkar ve söylenen yalanın bile önemi kalmaz.
Kitap serinin ilk kitabı ben çok beğenmedim. Bir güzel bir sıkıcı oldu çok beğendiğim bir kitap olmadı.
yorum için: https://illekitap.blogspot.com/2021/07/mary-jo-putney-sensiz-olamam-kayp.html
~~~*~~~
"Kısa zamanda çok şey oldu. Belki de birkaç ay beklemeliyiz. Normale dönmek... her şeyi değiştirebilir."
Parmaklarını genç kadınınkilere dolarken, "Seni sevdiğim gerçeğini değiştirmeyecektir," dedi.
~~~*~~~
"Yeni farkına varıyorum ki, bir gün belki sonsuza kadar beraber olabiliriz diye, küçük de olsa kalbimde bir umut ışığı varmış. Ama şimdi bu ışık söndü. Senin mevkiin, benim olabileceğimden çok daha yüksek."
Adam'ın sesi sertti. "Bunu asla söyleme!"
"Ama gerçek bu!"
~~~*~~~
Mariah onun senelerdir süren yalnızlığında özlediği eşi ve onu tamamlayan kadındı. Genç kadının ruhu ve paramparça olmuş ruhunu birleştirip kavramış ve onu kurtarmıştı. Adam soluğu kesilircesine, "Seni seviyorum," dedi. "Sonsuza dek de seveceğim."
Genç kadının gözleri yaşlarla doldu. "Ben de seni seviyorum."