THE ROGUES OF REGENT STREET Serisinin 3.kitabı..Serseri Kalbim bitti..Çok beğendiğimi belirtmeliyim..Serinin diğer kitapları Tehlikeli İlişkiler ve Zalim Cazibe'den konusu çok daha değişik idi..
Julia London'un kaleminin güzelliğine bayıldım..Çok çok etkilendim..Bence serinin en güzel kitabı idi..Yazarın her bir kitabını okuduğundan bir öncekinden daha çok beğeniyorum..
İnanılmaz duygu yoğunluğu duru bir anlatımı var yazarın...
Hala okumayan var ise TAVSİYE EDERİM..Ama sıra ile çünkü birinci kitaptaki Adrian Spencer ve İkinci Kitaptaki Jullian Dane'de vardı bu hikayede eşleri ile birlikte..Sanırım dördüncü kitap ise Jullian Dane'in sabık kız kardeşi Sophie Dane ile ilgili asıl ben onu merak ediyorum..Martı yayınlarından ricamız arayı daha fazla açmamaları....
Serinin Kitapları:
1.Tehlikeli İlişkiler
2.Zalim Cazibe
3.Serseri Kalbim..
4.Kitapta En kısa zamanda buluşmak istiyoruz!!..Martı Yayınları!!!
seri zaten süper...bu kitap süperdi..süperr :) beklediğime değdi... harikaydı :D mutlaka okuyun ...Julia London harikaaaa :)
ulia LONDON__SERSERİ KALBİM
yani nam-ı değer REGENT SOKAĞI SERSERiLERi serisinin son kitabını
Okudum ve bitirdim...
Yani kendimi ayakta alkışlıyorum :/
seri üç kitaptan oluşuyor ve bu üç kitapta kitaplığımda mevcut..
ZALİM CAZİBE
TEHLiKELİ İLİŞKiLER
SERSERİ KALBİM....
ama ben gittim ne yaptım?
Serinin en son kitabını başladım okumaya :)
Pişman olmadığımı belirtmeleyim,
çünkü inanılmaz keyifli anlar yaşattı bana,yazarın okuduğum ilk kitabıydı,mizah duygusu,dialog bütünlüğü ve kurgusunu çok beğendim.
Kitabın başlarından inanılmaz keyif aldım,özellikle Arthur'un İskoçyaya gidişinde yaşadıkları,Kerry ile ilk karşılaşmalarını okumak mükemmeldi...
Sadece çok küçük,minnacık bir bölüm vardı orta kısımlarında.
O kısımlarda biraz fazla ayrıntı olduğunu düşünerek sıkılmaya başlamıştım ki işler daha da kızışan bir hal aldı,sayfalar su gibi aktı bitti.o bölümlerden sonra nasıl bittiğini anlamadım desem yeridir ;)
Arthur Christian, intihar eden serseri grubunun üyelerinden Phillip'in iskoçya'da yaptığı yatırımları denetlemek ve herşeyi satıp sorunları halletmek için İskoçya'ya doğru yol alır...
İskoçyanın doğasının güzelliğini sevmiş olsada,o bir ingilizdir ve iskoçlar ingilizlerden hiç hoşlanmazlar dır.
;) ama bir şekilde arkadaşının bahsi geçen Çiftliğe malları bakabilmesi gerekmektedir.
Bu kısımda başına gelenlere kahkahalarla güldüm,tam herşey yoluna girdi derken anlayamadığı bir yerden silah sesi duyar,ve ne yazık ki vurulan kendisi,vuranda Kerry McKinnon'dur....
Kerry McKinnon...
Kocası öldüğünde ona biraktığı tek şey yığınla borç,hastalık kapmış sığırlar...
Elinden gelen herşeyi yapmak için mücadele eder,ama kocasının İngiliz Lordunun biri ile anlaşmış olduğuna inanmak istemez.
Bir an önce ya borçlar ödencek yada çiftlik terk edilecektir..
Konu böylelikle başlamış olur,elbette kimin kim olduğu bilinmiyordur..
Ve en can alıcı kısımlarda bu kısımlardı..Özellikle sonundaki mahkeme sahnesi gayet etkileyiciydi.
Severek okuduğum bir kitap oldu.. Şimdi geriye sarıp Kettering Kontu Julian'ın hikayesini okumak için gün sayacağımm...
SeRpiL...
Zalim Cazibe'ye nazaran durağan bir kitaptı.
Kadın karakteri sevemedim gitti.
Erkek karakter de biraz sünepe miydi ne ..
7 puanı büyük çoğunluğunu çeviriye verdim çünkü çeviri iyiydi.Açıkçası kitabı okunabilir kılmıştı.
SPOİLER !!!!!! Kitap çok güzel başladı ancak bu şekilde devam etmedi.Başları akıcı olmasına rağmen yazarın verdiği detaylar kitabı boğmuş.Güzel bir konu nasıl mahvedilir??? Yazar bunu layıkıyla becermiş.Arthur Christian sözde Kerry'nın kim olduğunu bilmiyor ama yanlışla kocasının adını ve soyadını biliyor.Sonra aaa bu Kerry'nın kocası diyor.Böyle saçmalık görmedim.Tam karakterleri seviyordum ama yine olan oldu.Kerry, baştaki namuslu kızımız sonradan bir açıldı pir açıldı.Bunlarda yetmezmiş gibi saf,zihinsel olarak engel durumu olan adamı(her ne kadar zarar verecek olsa da) ki bu adam ne yaptığının pek farkında değil,direk kalbine nişan alıp öldürdü.Yaralayıp kaçabilirdi.Lakin olmadı olmadı.Yazar beni delirtti.Uzun zamandır bu kadar sinir olmamıştım.İlle okuyacaksınız pek bir şey beklemeyin.Not: bu yazar benden uzak dursun :))
Arthur ve Kerry... Onlarınki imkansız bir aşktı. Kerry İskoçyalı ve bir çiftçinin dul karısı. Arthur ise İngiliz bir Lord. Yolları düelloda hayatını kaybeden Philip sayesinde kesişir ve tüm bu imkansızlıklara rağmen saf ve masum aşk başlar.
Kitapta Kerry'den çok Arthur'un duygularına yer verilmişti. Arthur dışarıdan görüldüğü gibi çapkın değil tam bir duygusal çıktı. Hele son sayfalarda dedim Arthur kalpten gidecek :p
Keyifli bir seriydi. Serinin diğer kitapları:
1. Tehlikeli İlişkiler: Adrian Spence ve Lilliana
2. Zalim Cazibe: Julian Dane ve Claduia
3. Serseri Kalbim: Arthur Cristian ve Kerry
Üç kitabında konusu ve karakterleri bakımından güzeldi.
Keyifli okumalar!!
Ünlü Regent Sokağı Serserilerinden olan Arthur Christian bir dükün ikinci oğludur.
Arkadaşları Adrian ve Philip oyun oynarken Phillip hile yapıp ona hileyi bırakmasını söyleyen kuzeni Adrian'ı düelloya çağırmıştır. Ertesi sabah ayılıp vazgeçeceğini düşünerek Adrian kabul etmiştir. Adrian havaya ateş etse de Phillip Adrian'a ateş etmiş ve ölen kendisi olmuştur.Böylece serserilerden biri ölmüştür. Dördü kendi kurallarına göre yaşamış, servetlerini daha büyük servetler edinmek için riske atmış, toplumdan kanunlardan korkmamış, serseri olarak anılsalar da kötü işlere bulaşmamışlardır. Onlar sadece birlikte büyüyen, dost olan dört erkektir. İçlerinden biri hayatın dayanılmaz olduğunu fark edip kuzenini kendisini öldürmek zorunda bırakarak serserilerin ölümsüz olmadığını kanıtlamıştır. Arthur ise yaşananlara engel olamadığı için hep suçluluk duymuş, vicdan azabı çekmiştir. Arkadaşının ölümünden sonra hayatın ve merhametin kıymetini çok iyi bileceğine yemin etmiştir.
Bir dükün ikinci oğlu olduğu için on sekiz yaşındayken sevdiği kadın kalbini kırmış ve zengin bir adamla evlenmiştir. Yıllar sonra dul kalan eski sevgilisine yeniden inanmış ve bir sabah Times'da evleneceğini okumuştur. Hayatın akıp gittiğini hisseder, gençliği, amaçları gider. Nereye ait olduğunu bilmez haldedir. Phillip ölmeden önce İskoçya'daki arazilere yatırım yapmış, sığır sürüsü ve arsa almıştır. Arkadaşının babası gelip bu meseleyi halletmesini ve oğlunun adını temize çıkarıp, huzura kavuşmasını sağlamasını ister. Arkadaşı Julian'da kendisinin gidip bu işi halletmesini söyler. Böylece sırtına yüklediği suçluluk hissinden de kurtulabilecektir. Böylece Adrian İskoçya'ya gider.
Kerry McKinnon'un çok dindar olan annesi sürekli ona cezalar vermiştir. Babası ise bu duruma dayanamayıp onu bir yatılı okula göndermiştir. Böylece sadece yazları annesinin ağır ithamlarına katlanmak zorunda kalmıştır. Evden kaçma hayalleri kurarken kocası ona ilgi göstermiş ve çok geçmeden evlenmişlerdir. Evlendikten iki yıl sonra kocası hastalanmış ve yedi yıl boyunca durumu gittikçe kötüleşmiştir. Kocası hasta iken ona bakmış, sabahtan akşama kadar çalışmıştır. Fakat kocası ölüp onu borçlar ile bırakmıştır. Evi elden gitmek üzeredir. Ya borçları ödeyecektir ya da evi gidecektir. Dindar annesi onu yanına çağırır ama ölmek bile annesinin yanına gitmekten daha iyidir. Zaten annesinden kurtulmak için evlenmiştir. Evini kurtarmak isterken yardım istediği adamdan kocasının borçların ödenmesi karşılığında onun yaşına göre çocuk gibi olan oğlu ile evlenmesini kabul ettiğini öğrenir. Borçları ödemekten başka çaresi yoktur.
Arthur kaybolmuşken yolda bir çanta görür ve çantayı karıştırırken silahla kolundan yaralanır. Silah geri teper ve onu paniklediği için yaralayan Kerry'de yere yapışır. Arthur'un atı ürker ve eşyaları ile kaçar. Böylece ikilinin yolu kesişir. İkilinin İskoçya'da karşılaşması ile olaylar başlar. Geceyi birlikte geçirirler. Arthur Kerry'nin eve güvenli bir şekilde gittiğinden emin olmak için evine kadar götürür ve işlerini halledene kadar Kerry'nin evinde kalmaya başlar. İngiliz beyefendisi ve serserilerden biri olan Arthur zor duruma düşmüş bir kadına hiç yardım etmemişken İskoçya'nın ırak kesimlerinde ki topraklarda çiftçilik yapmaya, tüm gün çalışmaya başlar. Bunlar ona çok uzak olsa da oradan zevk almaya başlar. Çalışmanın bir şeyler başarma hissinin, bir amaç uğruna yaşama duygusunun tadına varır.
İkili iyice yakınlaşır. Kerry'nin yaşam dolu olmasını, zorluklara göğüs germe yeteneğini, hayat mücadelesi verme azmini takdir eder. Arkadaşının aldığı arsalara bilmeden gelir ama orada kalamaz. Kerry kendi hayatından bile daha değerli olsa da onunla olamaz. Kerry yanlış ülkeden, yanlış sosyal tabakadandır. Birde Kerry'nin başına gelen istenmeyen olaylar ikiliyi sıkıntıya soksa da her şeye rağmen tüm sıkıntıların üstünden gelmeyi başarırlar.
Kitabı severek okudum önce bu kitap sıkıcı diye düşünsem de hemen bitiverdi. Sonu ise harikaydı Adrian'ın kızı ve iki oğlu, Julian'ın dört kızı, Arthur'un iki oğlu olmuş ve sonunda Phillip'in ölümüyle onlara hayatlarını bahşettiğini anlarlar. Duygu yüklü bir kitap beğenmemek elde değil.