Epsilon Anna konusunda beni şaşırttı. Ben yeni kitabını 1.5-2 sene arası beklerim diye düşünürken 14 ay gibi bir sürede bize sunulması buna da şükür dedirtiyor. Aslında bundan 1 ay önce Anna'nın bizde çevrilmemiş 2 kitabını almıştım onlar da seriyle alakası olmayan kitaplardı neyse ki. Biri bitti, ötekinin yarısı hala duruyor.
Gelelim şimdiki kitabımıza. Serserinin Öpücüğü Sons of Sins serisinin 2. kitabı. Baş karakter de Yedi Gece kitabında beni meraka sürükleyen Richard'dır. Sebebi de kitap çıkmadan aylar önce konuyu okuduğumda ve Yedi Gece kitabından anladığım kadarıyla Richard'ın, Anna'nın yazmış olduğu diğer karakterlere göre daha az acı çeken bir karakter olmasıydı. Kitabı da acaba gerçekten öyle mi sorusuyla başlayarak okudum.
Arka kapaktaki konudan bir şey anlamadıysanız size kısaca bahsedeyim. Harmsworth Düşesi yıllar önce kocasından başka biriyle ilişkiye girerek Richard'a hamile kalmıştır ama kocası Richard'ı oğlu olarak kabullenmiştir. Yine de herkes Richard'a yıllardır piç demektedir.
Bir gün bir baloya katılan Richard,annesiyle karşılaşmak zorunda kalmıştır. Normalde Richard, annesine geçmişi yüzünden dargındır. Orada bulunan misafirlerden biri Richard hakkında ileri geri konuşunca Richard kendini kanıtlamak için Harmsworth Mücevherini bulmayı kararlaştırır.
Araştırmaları sonucu mücevherin Genevieve Barrett isimli bir papaz kızında olduğunu öğrenir. Genevieve, Cam'in yani Sedgemoor Dükü'nün topraklarında yaşamaktadır. Aynı zamanda babasının başarısının asıl sebebi odur. Çünkü babasını başarıya ulaştıran makaleleri bizzat kendisi yazmaktadır. Ancak babasının kendisine değer vermemesinden bıkan Genevieve, tarih dünyasında çığır açacak bir şey keşfetmiştir ve bunu gizli bir çalışmayla sürdürerek kendi adıyla yayımlayacaktır.
Cam, Richard'ın mücevheri kolayca alması için bütün halka bir akşam yemeği düzenler. Ancak yemeğe Genevieve gitmemiştir. Böylece Richard ve Genevieve ilk kez Genevieve'nin çalışma odasında karşılaşırlar.
Mücevheri alamayan Richard, kılık değiştirip sözde rahip Barrett'in öğrencisi olarak eve yerleşir. Ve böylece asıl olaylar başlar.
Şimdi gelelim yoruma:
Öncelikle kitaptan öyle aman aman olaylar beklemeyin. Konu ilgi çekici olsa da kitapta bir historicalda olacak birçok klişe durum mevcut. Ama yazarın kalemi öyle güzel ki o klişelerin hiçbir önemi kalmıyor.
Ayrıca bu kitap, Anna'nın yazmış olduğu en rahat kitap diyebilirim. İlk kez hem kadın hem erkek karakterimizin yaraları çok ağır değil. Hepimizin başına gelebilecek şeyler var karakterlerimizin geçmişinde. Ayrıca kitabın birçok kısmı eğlenceliydi. Hatta sizi güldürecek birçok sahne mevcut. Erotizm ise diğer kitaplara oranla az kullanılmış ve fazla da detaylandırılmamış.
Richard-Genevieve çiftine bayıldım. Yazarın diğer çiftlerine göre aşkları daha masumdu, daha romantikti. Genevieve zekası ve güçlü karakteriyle sizi mest edecek; Richard ise neşeli tavırları, kendinden emin duruşu ve içinde yaşadığı üzüntüyle sizi kendine aşık edecek. Yine de Richard'ın diğer erkeklere oranla daha az acı çekmesi benim çok hoşuma gitti.
Bir de kitapta Cam var ki sormayın. Fedakar arkadaş sıfatı tam da bu adam için yazılmış. Ve diğer Anna erkeklerine göre aşka inanan ve bir gün onu bulmasını isteyeni bir karakter. Ahhh hadi Epsilon çok geçmeden Cam'in de kitabını çıkar!!!
Sevdiğim diğer özellikse çevirisiydi. 2014'te Epsilon neydi ya? O çeviri faciasından Anna'nın Yedi Gece'si de etkilenmişti. Ama bu kitabın çevirisi çok güzeldi. Tek kötü yan kapak diyebiliriz sanırım. Evet, gerçekte o kapak kitaba uymamış.
Seri 4 kitap+2 novelladan oluşuyor ama novellalları okuyamayacağız çevrilmiş haliyle çünkü e-book halinde satılıyormuş :(
Umarım Epsilon artık biraz çeviri işine hız verir de yeni kitabı 1 sene içinde okuyabiliriz.
http://gamzeninkitapdunyasi.blogspot.com.tr/2015/12/serserinin-opucugu-anna-campbell-yorum.html
Serserinin Öpücüğü, Sons of Sins serisinin 2. kitabı. İlk kitap ülkemize Yedi Gece adıyla çevrildi. İlki okumasanız da kitabı anlarsınız tabi ama bence sıralamadan gitmek daha iyi olur.
Richard, meşru babasının on altı ay süre boyunca St. Petersburg’da bulunduğu süre de dünyaya gelmiştir. Anlayacağınız gayri meşrudur ve toplumda bunu unutmasına asla izin vermez. Yıllar boyu aşağılamalara ve alaylara maruz kalır. Hepsine göğüs gerebilse de bir gün annesi ile bulunduğu baloda sarhoş bir genç varisin alayları üzerine, Harmsworth Mücevheri’ni bulmaya karar verir. Bu mücevher yıllar boyu gerçek Harmsworth varisleri tarafından meşruluğun simgesi olarak görülüyordur fakat uzun yıllar boyunca kayıptır. Ta ki, Richard’ın mücevherin halası tarafından Genevieve Barret’a bırakıldığını öğrendiği güne dek.
Devamı
http://dilarabook.blogspot.com.tr/2017/05/serserinin-opucugu-sons-of-sin-anna.html
Richard'ın annesi kocası diplomatik bir görev için gittiği Rusya'dan on altı ay sonra döndüğünde Richard ile karşılar kocasını. Doğal olarak skandal saklanamaz. Richard varis olarak kabul edilmiştir ama dedikodular hiç bitmemiştir. Çocukluğundan beri alaylara, aşağılanmalara, zorbalıklara maruz kalmıştır. Tecrübelerinden öğrenmiştir ki gerçek duygulara dair en ufak bir açık sosyetenin onu kurtlar gibi parçalamasına yol açacaktır. Bu yüzden dünyaya karşı annesini ve onun davranışlarını zerre umursamıyormuş gibi bir tavır sergilemiştir. Artık küçümsenmekten, annesinin günahlarının başına kakılmasından yorulmuştur. Son duyduğu laflardan sonra Harmsworth Mücevherini bulup herkese göstermek ister. Gerçek bir Harmsworth olmasa da ellerinde ki tek varis olduğunu kanıtlayacaktır. Böylece mücevheri aramaya girişir.
Mücevher ise bir papaz kızı olan Genevieve'ye miras olarak bırakılmıştır. Richard mücevherin yerini öğrenince satın almak ister. Alamayınca papaz evine önce hırsız gibi girer. Mücevheri kolayca alabilmesi için düzenlenen akşam yemeğine Genevieve gitmeyince ikili ilk kez karşılaşır. Richard mücevheri alamayınca kılık değiştirip rahip Barrett'in öğrencisi olarak eve yerleşir. Böylece evde kalmanın yolunu bulur ve mücevheri Genevieve'den almaya çalışma mücadelesine başlar.
Genevieve babasının bilimsel makalelerinin sahibidir. Makaleleri yazar ama babası tarafından hak ettiği değeri sevgiyi bir türlü göremez. Genevieve mücevher ile ilgili kendi adında bir makale yayımlamayı düşünür. Bilim dünyasını sallayacak, özgürlüğünü nihayet babasından kurtarma şansı olacaktır. Mücevheri elde etmek için başlayan kovalamaca ise bir aşkı doğurur.
Bu kitap ile yazarın çıkan tüm kitaplarını okumuş oluyorum. Serinin ilk kitabını çok beğenmiştim ama bu kitap ilk kitap kadar güzel değildi.
Ortalara doğru biraz sıktı, gereksiz yere uzatılmıştı ama neyse ki toparladı kitap.