Hem tarihi kurgu hem de fantastik bir kitap olan Sırt Krallığı Marie Lu'dan okuduğum ilk kitaptı. Bu kitabı sevip sevmediğime karar veremedim Orta halliydi benim için.
Wolfgang Amadeus Mozart'ı bilmeyen yoktur ama ablası Marianna Nannerl'in ismini belki hiç birimiz duymamışızdır. Nannerl'in tek bir dileği vardı; unutulmamak. Müziğiyle hep hatırlanmak..çünkü o da en az kardeşi Mozart kadar yetenekliydi. Ama yaşadığı dönem bunu duyurmasına izin vermemiş ne yazık ki...Kadınların beste yapması yasak. Hep hatırlanmayı dilediğinde onun sesini Sırt Krallığının prensi Hyacinth duyuyor.
Bu krallıkta her şey tersine...Kötüler iyi, iyiler kötü gözüküyor, ağaçların kökleri havada duruyor...Hyacinth, Nannerl ve küçük Mozartın hikayesi burda başlıyor.
Yazar Nannerl karakterini çok güzel yazmış, dönem şartlarına göre ilham verici bir hikayeydi. İki kardeş arasındaki sevgi bağını okumak da çok hoştu.
Akıcı bir kitaptı, mutlaka okuyun diyemesem de bu tarz fantastik kurguları seviyorsanız bi bakabilirsiniz :)