Son Dilek (The Witcher, #1)

Kitabın ilk hikayesi Witcher 1 oyununun açılış trailerındaki dövüşün uzun halini anlatıyor. Önce video'yu izleyip ardından okuyunca çok iyi oluyor. Kitaba adını veren Son Dilek hikayesi ise Geralt ile Yennifer'ın nasıl tanıştıklarını anlatıyor. Ayrıca Witcher 3 oyununda Yennifer'ın yan görevlerinden birinde Son Dilek hikayesinin devamı var. Onu da izlemenizi veya oynamanızı tavsiye ederim. Kitap ile oyun birbirini tamamlıyor bu çok iyi bir şey. Kitaptaki hikayeler oyundaki yan görevler gibi tavsiye ederim.

Fevkaladenin fevkinde. Sahalarda görmek istediğimiz hareketler bunlar...
İddaa'da yüksek oranlı maçın tutması gibi bir şey...

Fantastik, büyüleyici, peri masalı gibi.

Witcher'ı da, dünyasını da çok sevdim. Bu kitaptan daha güzel olansa serinin 3. kitabının da çevrilmiş olması. Tuttuğun takımın derbiyi iç sahada oynaması gibi umut verici. Oleyy.

Devam kitapları sonraya okunacak. Hemen tüketmemeli.
Diyar kitapları sevenlere aspirin hapı gibi. Her şeye iyi gelir.

Fantastik türünde kendine özgü bir dünya çizerek övgüyü hak ediyor. Sürükleyici sade anlatımıyla hemen adapte olabiliyorsunuz. Fantastik sevenler kesinlikle bir göz atmalılar.

Barbar Conan çizgi kahramanını bilirsiniz. Biraz onun düz yazı halini okumak gibiydi, sanki her bölüm bağımsızmış gibi. Ama sonra bunların hikayenin ana zincirindeki geriye dönüş (flashback) anlatımları olduğu anlaşılıyor.
Sıradan bir kahraman, gururlu, prensip sahibi, korkulan, horlanmış ve yalnız. Hikayeciklerin kurguları güzel. Belki bazılarınız sonunu önceden tahmin edebilir.
Bildiğimiz masal kahramanlarının değiştirilmiş halleriyle küçük roller veya atıflar aldığı anlatım pek edebi sayılmaz. Amaç da edebiyat okumak değil zaten.
Teknolojinin olmadığı bu tarz fantastik hikayelerin ilkel çağlarda olduğu varsayıldığında metinde geçen enerji, mutasyon, mutant vb gibi kavramlar tuhaf kaçıyor.

Sonuçta fantastik okuma ihtiyacımı karşıladı ve serinin devamını okumayı düşünüyorum.

Fantastik macera okurlarının çok beğeneceği bir serinin ilk kitabı. Bu kitap için alınabilecek referansları şöyle söyleyebilirim; Yüzüklerin Efendisi Serisi, Hobit, Harry Potter Serisi gibi çok popüler eserler. Ayrıca benim esin kaynağının daha çok Japon Animelerinden alındığını düşündüğüm bir yapıt. Sapkowski bunların her birinden edindiği elementleri seride o kadar güzel birleştirmiş ki, seri çoğu mitolojik fantastik kurguların içerisinde yer alan benzer öğelerle dolu olmasına rağmen, çok keyifli bir okuma deneyimi sunuyor.

Okuyucuya çok fazla içerik aktarmak istemem ama genel olarak: Ana karakter (Jerald), canavar avcısı olarak eğitilmiş bir witcher. Hikayede insanlarla birlikte, elfler, cadılar, droitler gibi mitolojik ve fantastik ırklar ile yaşanan çeşitli maceralar anlatılıyor. Serinin hikayeler arası geçişleri, karakterlerin hikayedeki yerleri bence çok başarılı işlenmiş. Uzun soluklı bir kitap olmasına rağmen, merak uyandırdığı için solukluz okunabiliyor diyebilirim.

Serinin ilk üç kitabını Türkçe diğer kitaplarını Türkçe baskıları gelmeden okumuştum. Türkçe çevirisi de bence gayet yeterli, tüm seriyi tavsiye ederim. Dizi uyarlamasıda yapılan serinin, bana kalırsa kitap hali daha başarılı.