Martı Yayınları’ndan çıkmış olan “ Lee Lipsenthal’in -Tek Tadımlık Hayat” adlı kitabını , bitirmiş bulunmaktayım .
Öncelikle, kitabın ismi benı etkilemişti .Ve konusunu okuduğum da konusu değişik gelmişti açıkçası ve uzun zamandır , kişisel gelişim tarzında bir kitap okumamıştım .Değişik bir çeşni oldu benım için .
Kitabın dili çok sade ve akıcı , tabii bunda çevirmeninde büyük katkısı olduğunu düşünüyorum .Fakat , bazı kelimeler de ( felsefi ve tıbbi terimler de )anlamları için dipnot düşülseymiş , çok daha iyi olurmuş , düşüncesindeyim .Tabii ben okurken , o tarz kelimeler için google dan yardım almadım değil .Aslında bir nevi iyi oldu , araştırmacı yönümü de tetikledi bu kitap .
Kitabın içeriğinden biraz bahsedecek olursam ; bir adam var . ( adı : Lee ) .Bu adamın kendısıne kanser teşhısı konulmasına rağmen , hayatı dolu dolu yaşamasını ,yaşanması gerektiğiyle ilgili bilgece anlatımlarını , kendi hayatından kesitler sunarak biz okuyuculara aktarmış .Kitapta ; aynı zaman da aile ilişkilerini , arkadaşlık –dostluk ve aşkı da bulacaksınız .
Bu kitabı okurken , bence bildiğimiz ama çoğu zaman gözden kaçırdığımız gerçeklerin farkına bir kez daha varmış oldum .(olacaksınız ) Hatta okurken bazı yerler de kısa kısa notlar aldım .
Ayrıca her hayatın her döneminde , okunabilecek , bir nevi başucu kitabı niteliğinde .
Bu kitabı, herkesin okumasını tavsiye ediyorum .Ve bizlerle bu kitabı buluşturduğu için “ MARTI YAYINLARI’NA , çok teşekkür ediyorum .Saygılarımla…
kitaptan tek çıkardığım sonuç; hayat sandaviçinin her lokmasından zevk almak oldu..
Çok keyifli,düşündürücü,hayata bakış açınızı sorgulatan gerçek bir hikayeydi... Başucu kitabı yaptığım bir kitap oldu!