Tutkunun Sırrı ( Sır Serisi # 2 )

En Son Değerlendirmeler

10 puan

           ▪ Tutkunun Sırrı ▪

♢ Serinin ilk kitabını severek okumuştum. Öyle hatırlıyorum. İkinci kitabı da okumak bu zamana kısmetmiş. Bu da güzeldi. Karakterlerin o manyak psikopat hallerini okumaktan ekstra zevk alıyormuşum bunu hatırladım. ∩▂∩

❈ Bir günde bitti. Başlarında durağan olabileceğini düşünürken okudukça olayların artması, altı titanın psikopat halleri, yeni gelen karakterler ve hayatları derken hoop! kitap güzel bir finalle bitmiş, farkına varmamışım bile ^_^

❥ Bu seriyi seviyorum. Okuyarak alışmış olduğum yazarın sade ve akıcı anlatımından ötürü kitaplarını çok kolaylıkla ve hızlı okuyorum.

✧ Serinin ilk kitabına göre Tutkunun Sırrı'nda yazım hatası hiç yoktu. İntikamın Sırrı'nı okurken çıldıracaktım. Ben birde ilk baskıyı almıştım. O kadar fazla hatalar vardı ki, baygınlık geçirecektim. Allah'a şükür bunda böyle bir şeyle karşılaşmadım =^_^=

▶ Bir de beni en mutlu eden nokta ise anlatıcıların isimleri belli olup, yazılması.. Bu çok rahatlatan bir konu. ●﹏● İlk kitapta hiçbirinin adı yazmıyordu ve sayfanın ortasında kimin anlattığını anca anlıyabiliyordum resmen. (¬_¬)  Bu yüzden mutluyum ∩▽∩

✘ Kitap kapağını sevmedim. O nedir öyle  ಠ_ಠ İğrenç resmen. Olmamış o postiga yayınları malesef...

✮ Yazarın tasarlamış olduğu karakterlere bayılıyorum ღ _ ღ  Fazlaca kafalar sonra eğlenceli ve kendini sevdiren tipler, kızlarıyla da erkekleriyle de. Karakterlerin psikopat halleri okumak ise ayrı güzelliğe sahip şahsen ✦﹏✦

➩ Üçüncü kitap umarım erken biter de hızlı yayınlanır

~ ~ ~

➲ Okumayı istemek, istememek size kalmış. Ben sevdim, seviyorum. Aşkı, intikamı, cinayeti, olayı bimeyen bir seri.
♡ Okurlara, okumak isteyenlere, keyifle ve sevgiyle okuma dileğiyle...

❣ İyi Okumalar ∩▂∩

7 puan

http://illekitap.blogspot.com.tr/2015/11/oyku-odabas-tutkunun-srr-sr-serisi-2.html

İntikamın Sırrı kitabını okuyup birkaç gün sonra Tutkunun Sırrı'na başladım ve oradaki karakterler hafızamda tazeyken bunu okumak çok daha eğlenceli oldu benim için. Bir yazarın iki kitabını okuyunca ister istemez bir kıyaslama moduna giriyorsun. Bende de öyle oldu. İntikamın Sırrı'ndan sonra bu kitap bence çok daha iyiydi dedirtti bana. Neden mi? Öncelikle anlatım geçişlerinde kimin tarafından anlatıldığı isimlerle belirtilmişti.Geçen yorumumu okuyan bilir ben çok tahlihsiz bir başlangıç yaparak İntikamın Sırrı kitabının düzenlenmemiş halini okudum, dolayısıyla anlatım geçişlerinde fazlasıyla karışıklıklar yaşadım ancak bunda o durum ortadan kalktı. Bunun yanı sırada yazarın kalemi bir tık daha iyiydi. Kurgu diğerine göre bir tık daha heyecanlı gibiydi ve olay bütünleri birbirine güzel bağlanmıştı. İlk kitapta mesela Zafer Ekin belasıyla uğraşırlarken bu kitapta birkaç bela vardı ve hepsi arasındaki geçişler güzel oturtulmuştu.

İntikamın Sırrı'nda Duru'nun işkence sahnelerinden sonra bu kitapta Şule'nin başına gelenler, Batı'nın verdiği tepkiler falan düşünüldüğünde... sanırım bende biraz sadistlik var ama o kısımları çok sevdiğimi söylemeliyim sadece yazar belki biraz daha cüretkar davranıp daha fazla detay verseydi o kısımlar daha eşsiz olurdu sanki. İlla eleştirmek gerekirse bu kısmı eleştireyim :)

Demir'in dengini bulması, Rüzgar'ın aşkı ve Poyraz'ın tutulması ve duygularının daha o farkına varmadan sevdiği kadın tarafından yüzüne vurulması süperdi! :)

Sonunda bu küçüklüğü elinden alınmış beş genç adamın mutluluğa ulaşma yolculuklarına başlamaları çok hoş oldu :) Ayrıca Toprak'ı ev erkeği yani karısının sözüne bakan bir adam olması... hahah :D çok eğlendim ben onlarla ya :D bu herkesin korktuğu beş adam nasılda sevdiği kadınlar için kukla moduna girip yumuşuyorlar :) yerim ki ben onları.

Bir de bu kitapta şöyle bir durum vardı... bu bende 3. kitap gelecek hissi uyandırdı. Kitapta Rüzgar ve İpek arasında cereyan eden olayların henüz sonlanmadığı düşünülürse, bence bir 3. kitabı hak ediyor.

Kitabın kurgusunu beğendim, olay döngüsünü de beğendim, mafyavari olaylarını bile sevdim ancak şu kitap tek bir kişi tarafından anlatılsaydı ya da sadece yazar tarafından bir anlatıma sahip olsaydı benim için 5 üzerinden 5 lik bir kitap olurdu.

9 yıl
10 puan

Sır Serisinin ikinci kitabı ve ben bu çocukları Zeus'tan alıp evlat edinmek istiyorum bunun için tanrılarla savaşmaya hazırım :)

Bizimkiler yine bildiğiniz gibi, yani harikalar,başlarından bela eksik olmuyor, eski düşmanlarla son bir rövanş zamanı, eskiler az gelince nur topu gibi yeni düşmanlarımız oluyor, haklı oldukları bir gerçek var ki çeyrek mafya olma yolunda son hız ilerliyorlar.... ( yeni düşmanları onlar bulmasa benim gözüm arıyor, avucum kaşınıyor, ne yaparsın alışkanlık ) :)

Bu büyük ve muhteşem aileye yeni katılanlar var, hali hazırda bekarların nesi eksik, çoktan kapılmış olanlardan değil mi ama :)

ilk piyango Rüzgar'a vuruyor, ama aşk anlamında değil, geçmişlerinden gelen ve öldüğü düşünülen bir kız ortaya çıkıyor, Zafer pisliğinin yaptığı daha neler çıkacak bakalım... ( bu arada zafer efendinin ölüme yaklaşma haberini aldığımdan beri çok mutluyum paylaşayım dedim) kızın adı Dilara garibim verildiği ailede çok çekmiş, eziyetler sonucunda duyma yetisini kaybetmiş,ve aynı zamanda kendisi Demir paşanın yeni baş belası olma yolunda hızla ilerliyor :)

Anlayacağınız bu kitapta ilk aşk acısı çekenlerin başında Demir gelecek,valla bu adamın aşkı da hiç çekilmiyor, ne kendinden emin ne kızdan, ne yakınlaşıyor ne uzaklaşıyor, verem eder adamı verem, ah birde atarlanmaları var ki sormayın, havada uçuşan tehditleri küfürleri de cabası, sayesinde gülmeye doydum :)

Tamam kabul, görünen o ki bizim psikopatlar biraz çabuk aşık oluyor, ama oldular mı da kızların vay haline, gölgelerine gölge düşse eller beldeki silahlarda, primitif öküzlerim benim :))

Aileye yeni katılan diğerleri ipek, Masal,Yağmur bebek,ve Ateş bebek ki onlarda baya atarlı bir şekilde dahil oluyorlar aileye, silahlar,kaçırılmalar,yanlış anlaşılmalar,gerisini siz düşünün artık, zaten normal yolla gelseler şaşarım, ayarım bozulur,sinirlenir bırakırım kitabı o derece yani :)

Eski düşmanlardan Fatih efendinin başına gelenleri okudukça, Hannibal Lecter bunları görse çıraklık için başvururdu diye düşündüm yeminle, amanın o nasıl işkencedir, o nasıl fantezidir öyle, kanım dondu resmen, birde dinlenme molasında yemek yemezlermi, gerçi patlamış mısır daha iyi gider diye düşünmedim değil... (yazarken gülümsediğim düşünülürse azcık yardım mı alsam ne, psikolojik olarak, ah hep bu çocukların yüzünden) :)

Eğlendiğim yerler çoktu, mesela, giydikleri kıyafet yüzünden okul kantininde kızların peşinden koşmaları inanılmazdı ah ömrümü yedi o sahne benim, sonra mafya babasından kız isteme sahnesi, dökülen ecel terleri,koca koca tanrılar ne hallere düştüler yazık oldu koç yiğitlere :)

Eleştirdiğim yerler var mıydı azcık, yani kabul Rüzgar'ın aşkı biraz acele oldu belki, tamam ipek'in hayatı biraz abartıldı gibiydi,her şeyi yapıp edip, polislere hiç yakalanmamaları, şehirde at koşturuyorlar gibi bir durum yarattı, ama onuda para ve adam güçleriyle hallediyorlardı, belki de ondandır,ama bu kitabın muhteşemliğinden bir şey kaybettirdi mi hayııır :)

Serinin devamı mutlaka gelmeli,zira onlar gelmezse ben gitmeyi düşünüyorum :)

http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/

geri ileri