Adını çok çok duyduğum ancak nasip, ilk kez okuduğum bir yazar Tuna Kiremitçi. Zaten ilk okuduğum yazarlarda her zaman tedirgin ve isteksiz olurum kitaba başlarken. Bu kitapta da ilk başarının biraz bana göre sıkıcı olması bu düşüncelerimi maalesef pekiştirdi. Neyse ki sonlarına doğru meşhur baş karakter unutulmaz aşk romanı yazarı Berkay 'ın abileri olay akışına eklendi ve hikaye renklendi diyebilirim. Karışık bir roman okudum desem yeridir, psikolojik, felsefi, maceperest içeriğinin yanında dramatik vurguları da oldukça fazlaydı. Özellikle ailevi konularda. Elimde bir tane daha kitabı var yazarın, onu da okuyunca yazarı okumaya devam edip etmeyeceğime karar vereceğim sanırım. 😊 Açıkçası pek bana hitap etmeyen bir anlatım tarzı, sevemedim kitabı
Ahmet Mümtaz Taylan'ın yorumu sayesinde merak ettiğim, kapağıyla beni cezbeden, Murat Menteşvari cici kitap... Murat Menteş'in romanlarına göre daha sade bir anlatım, daha sade olaylar.. Hafif çerez gibi bi şey yani. Okunur.
Tuna Kiremitçi'nin eski tarzı ile ilgisi olmayan roman. Biraz Alper Canıgüz, Murat Menteş vs. esintileri hissediliyor, bu da romantik yazar Kiremitçi'nin üzerinde sakil duruyor. Arada güzel enstantaneler olmakla beraber (Doğu'nun Paris'i muhabbeti, Shakespeare öykülerine göndermeler vs.) edebi değeri zayıf bir roman. Plajda okumak için seçilebilir.