Çeviride o kadar çok hata var ki, insanı kitaptan soğutuyor resmen. Aynı cümleyi 2-3 kez okuduğum oldu. İngilizce biliyorsanız orijinalinden okumak en mantıklısı aslında.
Vakıf’ın kuruluşundan 500 yıl sonra 1. Vakıf’ın önde gelendlerinden Golan Trevize, konseydeki çatlak ses, Seldon planı’nın artık işlemediğini açıkladığı için Belediye Başkanı “Tunç” Branno tarafından sürülür. Esas plan tehlikeli bir politik rakibi paratoner gibi kullanarak 2. Vakıf’ın ortaya çıkmasını sağlamaktır. Aynı zamanda 2. Vakıf’ta da genç bir politik rakip , Gendibal, Seldon Planı kusursuz olduğu için daha gizemli bir grubun her iki Vakıf’ı da denetlediğini iddia etmektedir. Arz’ı aramakla görevli olan ( görünürde ) Trevize ve yol arkadaşı daha büyük bir arayışın içine çekileceklerinden habersiz Trantor’a doğru yola çıkarlar...
Golan Yenilikçiliği temsil ederken vakıf Gelenekçiliği, Planın da dinleşmiş kaderciliğini ardına alarak korumakta ve statükonun tezahürü. Baskı oluştumak için politik figürlerin seldon planını bir din gibi dayatıp kullanması, inisiyatif kullanımını ve risk almayı Vakıf toplumunda ortadan kaldırmış. Kendini sürekli güncelleyen ve kriz anlarında peygamberinin imajını çağlar ötesinden bile çağıran bir kutsal kitap gibi görülebilir Seldon Planı. Asimov, siyasal ve güvenlik otoritelerini sorgulayıp bireyin önemini açıktan Bayta Darrell’in katır’ı durdumasına atıf yaparak bireyciliği yüceltiyor. Vakıf artık bir Federasyona dönüşmüş ve ekonomik, siyasal, teknoloji ve nüfuz açısından çok gelişmiş durumda. Statüko temsili 1. Ve 2. Vakıf arasından serbest hareket eden bir motif.
Makyavellist argümanların çoğunu bünyesinde toplayan Branno, kör iktidarı, “iktidar için iktidar” motifini temsil etmekte. 2. Vakıf İmparatorluk kurulunca yöneticilerini çıkaracak bir kurum olarak 1. Vakıf’ın açıkça rakibi, iç grup –dış grup çatışması bu tema üzerinden işlenmiş. 2. Vakıf’ta tıpkı ilki gibi kendi kibrine yenik düşerek Seldon Planı’nı uzatmış ve İmparatorluk’un kurulmasından sonrası da dahil olmak üzere ( Hiper Plan ) hesaplanmış. 2. Vakıf’ın evren ve 1. Vakıf üzerindeki denetleyici kimliği ve gendibal tarafından ortaya atılan onların denetlendiği endişesi gizli Platon atfı olarak okurun karşısına çıkıyor. ( “Gözetmenleri kim gözetleyecek” / Devlet ) gendibal’a kurulan sıradışı tuzak paranoyasının doğru olabileceği şeklinde bir his yaratamada kullanılmış hoş bir kurgu oyunu. Bireyciliği yücelttiği belli olan yazar metinin de bireyleri ön plana çıkarmış: Trevize ve Gendibal arasında ayrımlanan kurgu içinde gizlenmiş Charles darwin / Türlerin kökeni ve Einstein atfı bulunuyor.
Karel capek’in “ robot” tanımına atıfta bulunan yazar, çifte ajanlar, akıl oyunları, hassas politik manevraları ve bilginin sorgulanmasını içeren sürükleyici bir arayış öyküsü kaleme almış. Yazar, kendi eserlerinden “ Sonsuzluğun Sonu”, “Robot serisi” ne atıfta bulunurken uzay yolculuğu ve araçların ergonomisi, koku sorunu gibi konularda son derece ilginç çıkarımlarda bulunmuş. Gaia’yı çevreleyen gizem, efsaneler ve batıl inançlarla güçlendirilmiş, insanlardan daha gelişmiş bir gücün Şaysel sektörünü koruduğu düşüncesi kardashev ölçeğine göre 3. Seviyede bir uygarlıktan daha gelişmiş ne olabilir sorusunu gündeme getiriyor. Çoklu evren kuramını kullanan metin, dom adlı karakter üzerinden “ aşkıncılık” akımına ait argümanlar yürütmüş. Tüm serilerin kesiştiği romanda Trevize’nin Gaia için önemi üzerinden varoluşçu argümanlar yürüten yazar, Katır’ın da Gaia’dan geldiğini okuruyla paylaşarak gizemi derinleştiriyor.
Mantık düelloları ile keskinleşen eser, insanlardan ayırt edilemeyecek kadar gelişmiş robotların “ Sonsuzlara” dönüştüğünü ifade ederek bu motif üzerinden insanlık sorgusuna gireceğinin sinyalini veriyor. Toplu bir zihin olarak kurgulanmış Gaia , kelime anlamıyla “ yaşayan” bir gezegen. 1. Vakıf, 2. Vakıf ve Gaia arasında uzayda gerçekleşen düello tüm grupların geleceklerini açığa çıkarıyor. Tüm bu grupların kaderini elinde tutan ise Golan trevize. Üç Robot Yasasına atıfta bulunan yazar, determinizm ve özgür irade tartışmasını son bölüme saklamış. İnsanlık sorgusunu son bölümde ele alan yazar 2 şüpheyi havada bırakarak metnini doyurucu bir şekilde kapatmış: 1- Robotlar insanlığı denetlemek ve korumak için geride kalmış ve saklanmış olabilirler mi? 2- arz hakkındaki kayıtların silinmesinin sorumlusu kim?
Serinin buraya kadarki en sağlam kitabı diyebilirim. Kitap kendi içinde birçok gizemi çözüp ilk şok denilen sırrı açığa vurmakla birlikte birsürü de soru işaretini sonraki kitaplara bırakıyor. Zaten buraya kadar geldiyseniz serinin iyice içine gömüldünüz demektir. Yazar da bu noktada dünyayı iyice genişletip okurun daha fazla kaybolmasını sağlayarak bir başyapıta imza atıyor. Kitapçılarda artık çok fazla göremememize, reklamının yapılmamasına rağmen kesinlikle atlanmaması gereken bir seri bence. Tabi yarın çok sağlam bir yapım şirketi dizisini yapmaya kalkarsa en kaliteli kağıda çok sağlam kapak tasarımlarıyla en kallavi yayınevlerinden tekrar baskısı yapılır.