Yazarin anlatmaya calistigi hikayeyi cok sevdim aslinda ama keske bu kadar daldan dala atlamasaydi. Karakterin dogasina uygun bir sekilde akli basinda olmayan birinin agzindan yazilmis olsa bile anlatmaya calistigi konudan devamli uzaklasip baska bisi anlatmasi bir okuyucu olarak beni epey yordu. Cok uzun bir sure Nergis'in kimligini konusunda emin olamadim mesela. Kadin oldugunu dusunmustum, hadim cikti. Adnan ve Hera'nin sorunu neydi , neden bu sekilde davrandilar. Venus'un kopekli kazadan sonra hayatim degisti dedigi ama nasil degistigi konusu belirsiz. Londradaki falcinin soyledikleri gercekten cikti mi?. Ve yiginla bir suru soru.
Kirpiklerimin gölgesi kitabından sonra bu kitap biraz sönük kalmış sanki. Çok fazla olay anlatmaya çalışmış karakter. Olayları oturtamamış bence. Kitabın sonunda çok üzüldüm karakterin başına gelenlere. Altı çizilesi şahane cümleler var.
şebnem işigüzel okurlarını şaşırtacak, renkli, dolu dolu bir aile romanı. kötülüklere, kötü olaylara yer verse de iyimser bir roman. dili, üslubu sade ve akıcı. herkese tavsiye ederim.
Başlarda çok şenlikli, İşigüzel’den beklenmeyecek bir iyimserlikteymiş gibi geliyor. Fakat bölüm adlarına dair ilk tüyoyu verdiği anda anlamaya başlıyorsunuz ki bu renkli anlatımın gerisinde keskin bir bıçak var. Bir aile hikayesi olarak birbirinden curcuna karaktere yer verse de özde daima devri ve ülkesi ne olursa olsun kadın olmanın güçlüğünü ve görünenin arkasındakini gözler önüne seren eser, bir türlü doğamayan hikayecinin ağzından anılarının diline geldiği gibi dökülüyor. Öyle ki kimi yerlerde paylaşmak istemediği kısımları ondan sonra çok ağladım diye geçiştirebiliyor. Bu okurun tüm soruların cevaplanmış olması beklentisine ters düşmekle birlikte bir samimiyeti de yok değil.