http://illekitap.blogspot.com.tr/2015/08/lisa-de-jong-yagmur-yagarken-rains-1.html
Şu kitabı kelimelerle ifade etmek imkansız derecesinde zor!
Kitaba başlarken kesinlikle böyle bir kurgu beklemiyordum ve beni hem şaşırttı hem de beklentilerimin çok fazla üstünde çıktı!
Lisa De Jong... yazarın ülkemizde yayınlanan ilk eseri Yağmur Yağarken aynı zamanda "Rains" serisinin ilk kitabıdır. Aşk, dram, arkadaşlık ilişkilerine değinen kitap zaman zaman yüzünüzde gülümseme oluştursa da çoğunlukla kalbinizde bir burukluk bırakan özellikle son sayfalarında gözlerinizi kıpkırmızı yapan bir kitap!
Muhteşem bir kurgu, harika bir çeviri, akıcı bir kitap! Tehlikeli üçlü bir kitapta toplandığında bir okurun yapması gereken tek şey okumaktır. O yüzden bu kitabı mutlaka okuyun!
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Kate bir gece arkadaşlarıyla eğlenceli bir partide asla yalnız kalmaması gereken bir anda yalnız kalıp masumca kabul ettiği bir teklifin ağır bedelini ödedi. Bu bedel onun en büyük sırrı olmasının yanında hayatının da gidişatını değiştiren bir sır oldu! Artık sadece nefes alıyor, uyuyor, çalışıyor, yemek yiyordu. Ta ki bir gün çalıştığı kafeden içeriye Asher girene kadar... Asher, Kate'in içine gömdüğü yaşama sevincini yeniden ortaya çıkarıp umutlarını filizlendirmeye başladı. Her şey yolunda gidecekken bazı olmaması gereken olaylar olunca her şey Kate için yine tepetaklak oldu.
Şuan o kadar kamaşık duygular içerisinde yazıyorum ki yorumu... Asher ile ilgili olan detaylar aklıma geldikçe içim buruluyor resmen. Kate'in Asher'a olan duygularıyla da aynı şekilde...
Cidden imrenilecek bir aşk hikayesiydi... olaylar için değil... sadece Asher ve Kate arasındaki hissedilen aşk... Beau'nun hisler... Kate'in yanında olarak destek olma çabaları... imrenilecek boyuttaydı. Ama... göz yaşlarıyla dolu sonu olmadı!
Mutlu son vardı kitapta... sanmayın ki mutsuz sonlu bir kitap! Ancak bu mutlu son hangi açıdan baktığınıza göre değişir! Benim için buruk bir mutlu sondu!
Uzun zamandır, neredeyse hıçkıra hıçkıra ağladığım ve buna rağmen elimden bırakamadığım bir kitap okumamıştım. Bu onca aydan sonra bir ilk oldu! Kıpkırmızı gözler, çekilen bir burun ve sabah kalktığımda yanan gözlere rağmen bu kitabı tekrar okuma isteği dolu içimde.
~~~*~~~
Yağmur yağarken, Kate. Beni hatırla.."
~~~*~~~
Şu yukarıdaki satır var ya... hani iki cümle beş kelime... işte bu kitabı okuyanların bu iki cümleyle gözleri dolacak! Bu beş kelimenin altında yatanları bilenlerin yaşlar akacak yanaklarından!
Beğenmeme olasılığınızın olmadığı bir kitap diyecek kadar iddialıyım bu kitapla ilgili!
Ben kitabı iki bölüme ayırdım.İlk bölüm bildiğimiz ergen aşk hikayelerinden.Kate hem en yakın arkadaşı Beau'yu hem de kasabaya yeni gelmiş olan Asher'ı seviyor ve onları istiyor.İlk 150 sayfada ciddi anlamda kitaptan nefret ettim.Kate'ın yaşadığı ne olursa olsun sürekli ergen halleri canımı sıktı.Kitabın ikinci yarısıda böyle devam edecek sanıyordum ancak yanıldım.Asher'ın sırrı, olay örgüsünü tamamen değiştiriyor.Daha fazla yazarsam spoiler vermiş olacağım.Beau'yu çok sevdim ve onun için başta çok üzüldüm.Ve Asher başta inanılmaz derecede itici geldi ama sonradan onuda çok sevdim.Sanırım kitapta bir tek Kate'i sevmedim.Ne istediğini bilmeyen karakterleri sevmiyorum.Kitabın sonlarına doğru okurken hüngür hüngür ağladım.Beni şaşırtan bir kitap oldu.Umarım novellası yayınlanır, bende okuma imkanı bulurum.
Uzun zamandan beri kitap okurken ağlamamıştım. Resmen hıçkıra hıçkıra ağladım ... Ah Asher! Buna sebep sensin. Kitap mutlu sonla bitse bile ben hala Asher için ağlıyordum :(
Duygusal bir hikaye. Aşk, sevgi, hüzün, mutluluk kavramı bu kitap içinde fazlasıyla var. Anlatımı sizi yormuyor, konuyu bir yerden sonra tahmin ediyorsunuz ama okuyucuyu etkiliyor. Kitap Kate'in yaşadıklarını anlatsa da kitabın yıldızı kesinlikle Asher.Ben bir gecede okudum ve çok beğendim.Kitaba verdiğim paraya, okurken harcadığım zaman değdi. Okumak isteyenlere tavsiye ederim.