Yakıcı Sır

Küçük bir çocuğun gözünden annesinin yasak ilişkisini konu edinen kitap... Baron kadın avcısıdır ve Edgar'in annesini ağına düşürmüştür.. Baron bu amaç uğruna çocuğu araç olarak kullanmış ama aracı amacına engel olmuştur en nihayetinde.. Bir çocuğun dışında tutulmak istendiği olayları tüm çıplaklığıyla görebildiği , aksiyonun kitabın içine işlediği , bizi sikmayacak , tek solukta okunacak bir kitap yazmış Zweig.

Çocuklar gerçekten de bazen bizim anlamakta güçlük çektiğimiz noktalara ışık tutarlar; çünkü biz yıllar geçtikçe ihtirasların,duyguların esiri olabilmekteyiz. Onlar ise kimi zaman daha objektif olabilmekte. Bazen kulak vermek gerekir. Edgard da boyle. Annesine , kadın avcısı Baron'u elinden geldiğince tanıtmaya çalıştı kitap boyunca. Yine de başarılı olamayınca her ne kadar olayı yanlış anlamda da annesi uğruna kendini ortaya atmaktan geri durmadı.

"Ne var ki daha dün gözüne o kadar önemli ve çekici görünen bu şeylerin tümü şimdi birdenbire değerini yitirmişti, onları aptalca ve değersiz buluyordu artık."

https://dilarabook.blogspot.com.tr/2018/03/yakc-sr-stefan-zweig-kitap-yorumu.html

Genel olarak kısa roman olan Yakıcı Sır sanırım Zweig'in tarzıyla tam anlamıyla tanışmama vesile oldu. Yazarı uzun süre okumak için kendime fırsat yaratmadığımdan dolayı çok mutsuzum. Okuma grubuna katılmam bu açıdan çok iyi oldu yoksa kim bilir ne zaman okurdum.
Yazarın kısa öykülerini barındıran Ay Işığı Sokağı kitabını üstünkörü okumuştum, zaten onu bir tekrardan okuyacağım o yüzden Yakıcı Sır'ı yazarla tam anlamıyla tanışma kitabım olarak düşünebilirim.
Avusturya Alplerinde tatilini geçiren Baron lakaplı kişi burada gözüne yalnız bir kadını kestirir. Küçük tatilini renkli bir kaçamağa dönüştürmek adına kadına yaklaşmak için ise onun ilgiye aç olduğu her anlamda belli olan oğlunu kullanır.
Kitabın girişinde Baron'un anlatımına yer verilse de daha sonra Edgar, yani küçük çocuğun anlatımından devam ediliyor olaylara. Yetişkinlerin dünyasından ne kadar uzak olsa da bir o kadar da çocukların aslında bizleri ne kadar da anlayabileceğini göstermiş bir açıdan yazar bize.
Edgar annesi ve Baron arasında anlamadığı olaylar geliştikçe, onlar birbirlerine sanki bir sırra ortakmış gibi gizemli davranışlarda bulununca ve çocuğa ilgilerini hiç göstermeyince Edgar da doğal olarak buna sinirleniyor ve onları takip etmeye, kendisine gösterdikleri ilginin sona ermesinin intikamını almaya ama en önemlisi de annesini korumaya çalışıyor.
Baron tam anlamıyla kendini düşenen ve amacı karşısında her yolu mübah gören biriydi. Arada çocuğun kalbini kırdığını düşünsene de bunu kolayca kafasından atıyordu. Edgar'ın annesi ise kocasından göremediği arzunun ve ilginin kolayca etkisinde kaldı. Yani karakterler bana göre tam anlamıyla insandı.
Edgar'ın yeşeren ümidi, ardından onun nasıl param parça olduğunu ve daha bir çok şeyi çok başarılı bir şekilde anlattığını düşünüyorum yazarın.

Zweig ile tanışmama vesile olan bu uzun öyküde Edgar isimli çocuk annesi ve kitapta sadece baron olarak geçen kişi arasında ki aşk üçgeninde yaşanan küçük bir çocuğun kendini ispat çabası sevilme özlemi içinde annesi ve baron arasında geçen duygusal yakınlaşmaya duyduğu isyanı ve iç çatışmalarını okuyoruz Edgar annesini bir başkasıyla paylaşmak istemez ve bu kötü niyetli adamı sorgulamaya başlar.ve en sonunda ananesinin evine kaçarak isyan eder bundan sonra da Stefan Zweig okumaya devam edeceğim!

Şiddetle önerilebilecek bir kitap değil. Çerezlik diyebilirim. Hem hızlı ilerleyen bir kurgusu hem de çok sayfalı olmadığı için hemencecik bitiveriyor, bu yüzden sıkılmıyorsunuz.

3 kişi arasın yaşanan olaylar üzerinden farklı duygu durumlarını çok detaylı bir şekilde anlatan güzel bir kitap. Tabii ki sadece duygu durumlarını anlatmakla kalmıyor, anne oğul ilişkisi ve evli bir kadınla bir baronun kaçamaklarına dair akıcı bir hikaye de anlatılıyor. Güzel bir kitap. Zweig okumayı seven birisi olarak beğenerek okudum. Tavsiye ederim.

Konu sürükleyici başladı ama ben bir noktada merakı ve heyecanı kaybettim, olacakları tahmin ederek sonuca ulaşmak aynı tadı vermedi sanki.