içi bomboş,adıyla çok çok alakasız ve okuyucuya hiçbir şey vadetmeyen, laf olsun diye yazılmış öylesine bir kitaptı..okuduğuma resmen pişman oldum..
Rachel'ın kitaplarını inişli çıkışlı buluyorum.Bir kitabını beğendiysem diğer ikisini sevmiyorum.Haliyle yazar hakkında duygularım karmakarışık :( Yoksa hala bekar mısın kitabının son kısımları güzel olmasaydı 4 verecektim.Allahtan bir nebze güzelleşti de ortalama bir puan verdim.Bundan sonra kitaplarını alırken daha temkinli davranmam gerek galiba.
Öyle çok güzeldi filan diyemeyeceğim. Yani , evet okunabilir sıradan bir aşk romanı işte..Ayrıca Lovett serisinin 3. kitabı olmasına rağmen romanın sadece konusu Lovett'te geçiyor, karakterler tamamen yeni. Ve şunu da belirtmeden geçemeyeceğim ki ; neden bu serinin 2. kitabının çevirisi yapılıp yayınlanmadan sadece 1 ve 3. kitabı yayınlandı anlamış değilim..
selamlar :)
bu kitabı okurken sıkılmadım yazarın dili akıcı, olay örgüsü zaman zaman dağılsa da genel itibariyle kasabaya gelen iki yabancını tesadüfen tanışması ve bu tanışmanın bir gecelik beraberlikten arkadaşlığa dönüşmesi ve gelişmesi sürecini anlatıyor fena sayılmaz ama bayıldım diyemiyorum güzeldi okunabilir:)
Rachel Gibson favori yazarlarımdan.Kitabını çıkar çıkmaz aldım.Akıcı,kolay okunan,sımsıcak bir hikaye yazmış.Vince nin Lovet kasabasına gelip Sadie ile tanışmasını konu alıyor.Ayrıca kitapta Vincenın savaş sonrası yasadığı travma anlatılmaya çalışılmış. rachelin kitaplarında olduğu gibi bu kitapta da okumaya başladığınızda sonu çabucak geliyor.öyle çok güzel ,çok beğendim diyemeyeceğim çünkü Racheli diğer kitaplarındaki tadı (özellikle chinooks serisi)bulamadım ama hafta sonu cerezlik dedikleri sizi yormadan kolayca okuyacağınız bir kitap..ŞİMDİDEN SİZE İYİ OKUMALAR..
Sadie her zaman kopuk ve farklı olmuştur. Hayalperesttir. Bu yüzden kimse onu suçlayamazdı. Çünkü o çok geç gelen bir bebektir. Bir çiftlik sahibi çiftin kızıdır. On beş yıl her yöntemi denedikten sonra çocuk sahibi olamayacaklarını anlamışlardır. Çocuksuz evliliğe alışıp, gönüllü çalışmalara kendilerini vermişlerdir. Sadie'nin annesi kırk yaşındayken mucize bebeğiyle ödüllendirilmiştir. Sadie tek çocuk olduğundan her istediği yapılmıştır. Annesi öldükten sonra babası sürekli çiftlik işleriyle meşgul olduğundan onunla pek ilgilenememiştir. Kızını tam bir hanımefendi gibi yetiştirebilmek için elinden gelenin en iyisini yapmıştır. Kendisinin öğretmeye vaktinin ve zamanının olmadığı şeyleri öğretmesi için kızını zarafet okuluna göndermiştir. Ama zarafet okulu annesinin yerini tutamamıştır. Sadie ise annesi ve babasını memnun edebilmek için küçük yaşta çabalamaya başlamıştır. Babasının ilgisini çekebilmek için çok uğraşmış ama sonuç alamamıştır. İlişkileri çok iyi değildir. Artık kendisi olamaya karar verince üniversiteye gitmek için kasabadan ayrılmış nadiren babasını görmeye gelmiştir.
Kendisinden küçük kuzeninin düğününe nedime olmak için çağırılınca kasabaya döner. Gider gitmez evlilik soruları ile karşılaşacağını bilir. Hep bir nedime olup gelin olamayacak herkes ona acıyacaktır. Fısıltıları duymaya dayanamayacağını bilir. Bu yüzden de giderken yolda kalan Vince'i arabasına alır. Hala bekar oluşunun düğünün konusu olacağını bildiğinden yeni tanıştığı adamdan iyiliğine karşılık düğüne gelmesini ister. Vince ise teyzesi çağırdığı için kasabaya gelmiştir ve bu ikilinin yolu böylece kesişir.
İkili arasında yoğun bir çekim var ama duygusal bir şeyler çok geç oldu. Hadi aşık olayım bari dediler sanki. Ayrıca Vince yazarın Aşk Ateşi kitabından Autumn'un abisi. Bu ikiliyi de görüyoruz.
Her şeye rağmen çılgın kasaba halkıyla dolu Rachel kitabı.