ilk bölüm çok hoşuma gitti, ikinci bölüm de biraz uzun soluklu olsa da seymour ile tanıştığıma sevindim.
salinger harikalarının sonuncusu. glass kardeşler hakkında iki öyküden oluşuyor. ilk öykü hızla, keyifle, hüzünle okunuyor. ikinci öykü oldukça zorlayıcı ancak okumakta ısrar edince kapılarını açıyor. kitabı bitirdiğinizde salinger'in neden gelmiş geçmiş en büyük, en değerli ve en özgün yazarlardan biri olduğunu anlıyorsunuz.