Zebani veya Gargoyle, yazarın ilk kitabı olmasına rağmen ortaya çok iyi bir iş çıkarılmış. Öyle ki, kitapta anlatılan kısa ve acıklı aşk öykülerini nasıl uydurduğuna hayran kaldım. Buradan şunu çıkarmalıyız; hayal gücü müthiş bir şey.Ve bu kısa aşk öykülerinin ilerleyen sayfalarda, arada anlamadığım kopukluklar da olsa bir başka olaylarla bağlandığını göreceksiniz.
Olaylar, kaza geçiren bir adamın ağzından anlatılıyor. Bazen kahraman, yazarmış gibi konuşma içerisine girebiliyor ki sonradan kahramanın, yaşadıklarını kaleme aldığını anlıyoruz. Başta kitabın kahramanının bu yaralı adam olduğunu düşünebilirsiniz ama Marienne Engel’ı tanıdıktan sonra asıl kahramanın o olduğunu, onun olması gerektiğini anlayacaksınız. Zaten yaralı adamımız da onu gözümüzde kahramanlaştırmış. Marienne Engel’ı tanıdıktan sonra ona aşık olmak için erkek olmanıza gerek kalmayacak. Çünkü Engel, son final sayfalarında herkesin kalbini fethedecek…
Benim en beğendiğim romanların arasına girmiş bir kitaptır bu.En sevdiğim yazar -favorim- Sezgin Kaymaz’ın tarzına benzettim Davidson’ı.Sezgin Kaymaz da fantastik türde yazar ama,bazen ağlatacak kadar hüzünlendirir sizi bazen de kahkahalarla güldürür.Çoğu zaman kafanızdan geçen düşünceleri satır arasına serpiştirir.Ne düşündüğünüzü biliyormuş gibi hisettirir size.En az onun kadar başarılı buldum Zebani’yi. Kitap;eski bir porno yıldızı olan,enteresan,komik birinin kaza geçirip yanıklarının iyileşmesi sürecinde anlattıklarından ibaret aslında.Ama içinde o kadar güzel cümleler o kadar güzel hikayeler,öyle başka bir dünya var ki..Okumalısınız.
hayatım boyunca okuduğum en iyi en özel roman..ilk cümlesi hala aklımda...
kazalar en beklenmedik zamanlarda ve tüm şiddetiyle buluverir insanı.Tıpkı aşk gibi...
Hayatımın kitaplarından biri.Nedense beni derinden etkiledi ve bu kitabı tekrar tekrar okumaktan vazgeçemiyorum.Kahramanlar, anlatılan öyküler,yaşanan olaylar benim için çok başka. Harika bir kitap ve açıkçası bu kitabın acımasızca eleştirilmesine dayanamıyorum.Kimine göre sadece bir aşk hikayesi kimine göre sadece fantastik olaylarla dolu bir kitap kimine göre deli saçması, bana göreyse hepsi.
Kitap insanı öylesine içine alıyorki adete kayboluyorsun.
Kitap kapağıda çok güzel.Şizofren kızın durumuna uymuş.
hiç bir karaktere bu kadar yakın hissetmemiş olarak çevireceksiniz son sayfayı...
trafik kazasında trajik bir şekilde penisini kaybeden porno yıldızının, gizemli bir şizofreni hastasıyla şekillenen hayat hikayesi.....zaman mefhumunun olmadığı bu kitapta kendi cehenneminizle yüzleşmeye hazır olun...
özellikle kitabın dili beni çok etkiledi. yazarın uslubu, cümle yapısı, hatta okuyucuyu yer yer sorgulaması gerçekten gülümsetti.
Davidson'un hayalgücü bana Murakami'yi anımsattı. sıradışı bir konu ve sıradışı bir hikayeydi. "sahilde kafka" kitabından aldığım zevki bu kitaptan da aldım.
genel kültür ve mitolojiye dair çok fazla dipnot vardı kitapta. bu yönden umberto eco kitaplarını da anımsatabilir sizlere.
tek olumsuz yanı, hikayenin yer yer sarkması. sayfa sayısı daha az olabilirdi. yine de okumaktan pişman olmadığım güzel bir kitaptı. tavsiye ederim.
İlk baslarda kıtaba cok alısamadım belki ama, keske bır kaca kere ara vermeyıp devam etseymısım ,cunku gercekten cok guzeldı, baska bır dunya , ve bunu cok guzel hıssettırıyordu...
8 ya da 9 yıl önce okumuştum bu kitabı. Bir arkadaşıma bileklerini yatay değil de dikey keserse daha çabuk öleceğini söylerken (arkadaşlarıma hep böyle yararlı bilgiler veririm) düşündüm ve dedim ki "Ben bunu nerden biliyom lan". Sonrasında kitap aklıma geldi. Zebani'den biliyorum bunu! Birinden ödünç alıp okumuştum sonrasında da aylar boyu herkese tavsiye ettim ama okuyan kimse beğenmedi.
Yinede benim en sevdiğim kitaplar arasında. Değişik bir konusu vardı, aralıksız okuduğumu hatırlıyorum. Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen oldukça güzel bir konuya ve anlatıma sahip. Kitabı mutlaka okuyun diye tavsiye vermek isterdim ama artık bu kitabı tavsiye etmeye gücüm kalmadı dostlar. Sonra kitabı okuyup bana küfür edersiniz falan.