Kitaın başlarında merak uyandırıyor ancak sonlara doğru yazar toplayamamış...sıkıcı bir kitap...
Yazarın ilk ve tek romanı olmasına karışın akıcı bir yanı olduğunu söylemeliyim.Zaten Türk Edebiyatının klasikleri arasına girmişse belli bir nedenden ötürüdür diye düşünüyorum.
Tipik Yeşilçam hikayesi, filme cevrildiyse şaşırmayacagim bir öykü, Suphi adlı hovarda her gördüğüne aşık oluyor, Zehra kıskançlık içinde ve devamlı intikam peşinde, diğer karakterler, Suphi ve Zehra sonunda mutluluğu bulabiliyorlar mı ? Orasını kitabı okuyacak olanlara bırakıyorum... Kitapta biraz Zweig esintileri var çok fazla dram çok fazla psikolojik tahlil ve ruh halleri devamlı değişim içinde yer yer de eski İstanbul güzellemesi içeriyor...