yazar düzenlemeleri
Giskard, 131 adet değişiklik yapmış.  (6/27)
Giskard, Ormandaki Deli başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Tesadüf üstüne tesadüf! Bir gün öncesine kadar Maigret seyahate çıkacağından habersizdi. Halbuki, Paris'in onu bunaltmaya başladığı bir mevsim gelmişti: Keskin, parlak, daha şimdiden ılık güneşiyle ilkbaharı müjdeleyen nefis bir mart ayı...

Madam Maigret, on beş günden beri Alsace'ta, doğum yapacak olan kız kardeşinin yanındaydı.

Salı sabahı, komiser, iki yıl önce Adli Polis'ten emekliye ayrılarak Dordognea yerleşmiş bulunan bir meslektaşından mektup aldı.

"Bilhassa,


'Bilhassa,
şayet bir müsait rüzgâr seni bu civara sürükleyecek olursa, burada bizim evde, birkaç gün geçirmeni tavsiye ederim. İhtiyar bir hizmetçim var. Evin içinde misafir görmekten hoşlanıyor. Som balığı mevsimi de başlamak üzere..."

Küçük
üzere...'

Küçük
bir nokta Maigret'yi hayal kurmaya sevk etti: Mektup kâğıdı başlıklıydı. İki yuvarlak kule ile tahkim edilmiş küçük bir şato profili resmedilmişti. Altında,

La Ribaudière
Villefranche - en - Dordogne yolunda

yazılıydı.
13 yıl, 3 ay
Giskard, Ormandaki Deli başlıklı kitabın edisyon detaylarını düzenledi

Yayınevi düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Nisan
Yayın yılı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 1995
Yayın ayı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Ekim
Sayfa Sayısı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 128
Format düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali boş
Dil düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Türkiye Türkçesi
13 yıl, 3 ay
Giskard, Benim Adım Kırmızı başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Orhan Pamukun en Pamuk'un "en renkli ve en iyimser romanım, romanım," dediği Benim Adım Kırmızı, 1591 yılında İstanbulda karlı dokuz kış gününde geçiyor. İki küçük oğlu birbirleriyle sürekli çatışan güzel Şeküre, dört yıldır savaştan dönmeyen kocasının yerine kendine yeni bir koca, sevgili aramaya başlayınca, o sırada babasının tek tek eve çağırdığı saray nakkaşlarını saklandığı yerden seyreder. Eve gelen usta nakkaşlar, babasının denetimi altında Osmanlı Padişahının Padişahı'nın gizlice yaptırttığı bir kitap için Frenk etkisi taşıyan tehlikeli resimler yapmaktadırlar. Aralarından biri öldürülünce... Herkesin kendi sesiyle konuştuğu, ölülerin, eşyaların dillendiği, ölüm, sanat, aşk, evlilik ve mutluluk üzerine bu kitap, aynı zamanda eski resim sanatının unutulmuş güzelliklerine bir ağıt.
13 yıl, 2 ay
Giskard, Öteki Renkler başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Öteki Renkler yazarın çocukluk anılarından mutluluk saatlerine, romanlarını nasıl yazdığından gezi notlarına, sevdiği yazarlar ve kitaplar hakkında eleştirilerinden kişisel itiraflarına, şikâyetlerine, siyasi öfkelerine, kültür ve gündelik hayat konusundaki heyecanlarına uzanıyor ve Orhan Pamukun Pamuk’un yalnız romanda değil, düzyazıda da ne kadar usta olduğunu kanıtlıyor. Yirmi beş yıldır yazdığı düzyazılardan, tuttuğu defterlerden, yaptığı röportajlardan yapılan bu titiz seçmede Pamuk, zaman zaman eğlenceli, kışkırtıcı, çözümleyici olan bir dille kızı Rüya ile arkadaşlığını, bayram ziyaretlerini, sigarayı bırakışını, gençlik bunalımlarını, yazarın günlük hayatını, sinema zevkini, Boğazdaki Boğaz’daki eski yangınları, bildiği İstanbulu, İstanbul’u, yalnızlık ve mutluluk üzerine takıntılarını, toplumun ve kendisinin korkularını ve paranoyalarını anlatıyor; Dostoyevskiden Tanpınara, Dostoyevski’den Tanpınar’a, Kemal Tahirden Tahir’den Oğuz Ataya Atay’a pek çok yazar ve kitabı tartışıyor; roman kuramı ve tarihi roman, Doğu ve Batı, milliyetçilik ve Avrupa konusundaki düşüncelerini açıyor. Bir çocuğun gözünden anlatılmış ve Nişantaşında Nişantaşı’nda geçen Pencereden Bakmak adlı uzun hikâye ile birlikte bu kitap Orhan Pamukun Pamuk’un renkli dünyasını daha da derinleştirip genişletiyor.
13 yıl, 2 ay
Giskard, Ormandaki Deli başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Tesadüf üstüne tesadüf! Bir gün öncesine kadar Maigret seyahate çıkacağından habersizdi. Halbuki, Paris'in onu bunaltmaya başladığı bir mevsim gelmişti: Keskin, parlak, daha şimdiden ılık güneşiyle ilkbaharı müjdeleyen nefis bir mart ayı...

Madam Maigret, on beş günden beri Alsace'ta, doğum yapacak olan kız kardeşinin yanındaydı.

Salı sabahı, komiser, iki yıl önce Adli Polis'ten emekliye ayrılarak Dordognea Dordogne'a yerleşmiş bulunan bir meslektaşından mektup aldı.

'Bilhassa, şayet bir müsait rüzgâr seni bu civara sürükleyecek olursa, burada bizim evde, birkaç gün geçirmeni tavsiye ederim. İhtiyar bir hizmetçim var. Evin içinde misafir görmekten hoşlanıyor. Som balığı mevsimi de başlamak üzere...'

Küçük bir nokta Maigret'yi hayal kurmaya sevk etti: Mektup kâğıdı başlıklıydı. İki yuvarlak kule ile tahkim edilmiş küçük bir şato profili resmedilmişti. Altında,

La Ribaudière
Villefranche - en - Dordogne yolunda

yazılıydı.
13 yıl, 3 ay