yazar düzenlemeleri
mystery06, 9 adet değişiklik yapmış.  (2/2)
  ileri »
mystery06, Kar Kurdu başlıklı kitabın edisyon detaylarını düzenledi

Sayfa Sayısı düzenlenmiş, eski hali 664, yeni hali 571
9 yıl
mystery06, Dünya Bu Kadar başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Radyonun sesi duyulmaz, bağ evinin ışığı görünmez olunca ara ara duyulan kesik inlemeler geldi kulaklarına. Fikret korktu. Bok vardı gecenin bu saatinde bu saçmasapan şeylere kalkışacak, hem de iki şişe büyüğü gözünün yaşına bakmadan bitirmişken. Sesi Hilmi de fark etti. “Hocam, bu hayvan inlemesi mi, birileri iş mi tutuyor yoksa bağlık arasını bulmuş da?” diye sordu. Hocam diyerek ikisini de ortalamaya çalışmıştı. “Baykuştur,” dedi Koço. “Bazı baykuşlar böyle inler gibi ses çıkarır, korkmayın,” Hilmi bozuldu, “Yok Üstat, korktuğumuzdan değil de, olmadık bir şeye denk gelmeyelim şimdi gece vakti. Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde ve Olduğu Kadar Güzeldik kitaplarıyla sevdiğimiz Mahir Ünsal Eriş, bu kez bir romanla, başka bir dil deniyor. Sesleri, hatıraları, tesadüfleri, yeşil ve alabildiğine geniş fındık bahçelerini, deniz kıyısını, ipince ipeksi dantelleri, pervaneleri, hasreti, haseti, heba edilmiş yılları… Kör kuyuları, bir nakkaş gibi birbirine teyelleyerek hikâyeleri, ay karanlığını, defineleri, haritaları işliyor; yavaş yavaş anlatıyor üstelik, gülerek kıkırdayarak, kıpır kıpır… Uzakta, bozkırın ortasında, bir kayısı bahçesinde birileri kafa çekip, tütün sarıyor… Dünya Bu Kadar, çarpa çarpa geceye ışıl ışıl hikâyeler bırakıyor. Yeni roman, işte gökyüzü…
8 yıl, 11 ay
mystery06, Karanlık Köy başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

“Oraya gitmeyin ağabey... O köye gidip hiç dönmeyen çobanlar var...”

Karadeniz'in karanlık ormanlarında, iki yüksek dağ arasında, yüzyıllar öncesinden kalma, pek bilinmeyen eski bir Rum köyü... Yaşlıların “Karanlık Köy” dedikleri, içinde uğursuz bir enerji barındırdığına inanılan ve kimselerin gitmediği, gitmekten korktukları, kendi tarihine hapsolmuş gölgeler içinde bir hayalet... Geçmişte, soğuk bir kış gecesinde, köydeki insanların nedeni anlaşılmayan bir cinnet ve çıldırmışlıkla birbirini öldürdüğü ürkütücü bir alan... ve burayı keşfetmeye niyetli, varlığını duyar duymaz belgesel çekmeye karar vermiş iki maceraperest.

Sizce korktuğumuz gerçeklerden kaçtığımızda, onlar daha korkunç batıllara mı dönüşür? En önemlisi; korktuğumuz şeylere inanmaya başladığımızda, onları gerçek yapar mıyız?

Yüzleşemediklerimiz, sakladıklarımız, batıllarımız ve toplum olarak geçmişte sıkışıp kaldığımız şeyler üzerine heyecanlı bir psikolojik gerilim...

“Herkesin içinde, gitmek istemediği karanlık bir köy vardır...”
7 yıl, 11 ay
mystery06, Ziya başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

“İnanç ve ibadet, insanı çok istediği cennete götürecektir elbette.Sorgulama ve anlama ise insanı doğruca tanrıya götürür."
“Ben köylü çocuğuyum. Onların toprakta çatlamış ellerini de gördüm, gözlerinden kalbinizin karanlığını da. Yanımda yürüyecek yürekleri vardı. Yok etmenize müsaade edemezdim."
“Bir kadın kocasının kusurları için tanrıya şükretmelidir. Kusursuz bir koca, tehlikeli bir gözlemcidir."
“Sevmenin coşkusu, gittikçe ağırlaşan bir yüke bırakacaksa şayet yerini, havası her an bozabilecek sevilmenin dingin limanı, yeni kaderiniz olacak demektir."
5 yıl