Yayınevi düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali altıkırkbeş

Yayın yılı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali 2014

Yayın ayı düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Eylül

Sayfa Sayısı düzenlenmiş, eski hali 86, yeni hali 56

Dil düzenlenmiş, eski hali boş, yeni hali Türkiye Türkçesi

Gülriz Sururi: “Aşk ebedidir, kahramanlar değiştiği sürece.” ‘Söyleyeceklerim Var' isimli oyunundan.

Sezen Aksu: “İyi ki aşk var dünyada!”

Levent Üzümcü: “Bazen seni sevmek yetmiyor. Belki de sevmiyorsundur artık, yetmişimdir.”

Murat Boz: “Yaşam insana verilen bir ödülse, aşk da insan ruhuna verilen en büyük ödüldür.”

Çiçek Dilligil: “Aşk dediğin; gelip geçici, kavurucu, yakıcı, kafayı karmakarışık, mideyi alt üst edici, hiç bitmeyecekmiş gibi, hiç gelmeyecekmiş gibi, her yaşta, her başta yaşanılası!”

Mehmet Coşkundeniz (Aşk Doktoru): “Öylesine bendesin ki, ölmüyorsun… Ölsen, ben de öleceğim sanki… Çıkarsan içimden, bütün kanım da seninle birlikte akıp gidecek… Öylesin… Kan gibisin…”

Yonca Lodi: “Sadece sen ol içimde. Canımı yak, sıcacık akıt kanımı. Izin istemeden, tüm sınırlarımı ihlal et arsızca. Ah aşk! Vur, vur, kır kapılarımı…”

Demet Sağıroğlu: “Aşk nefestir! Nefes almadan yaşayabilir misin?..”

Kutlu Esendemir (Gazeteci): “Üç çocuk isteyen Başbakan'ın ülkesinde en muhalif güç âşıklardır ve onlara skor yaraşmaz.”

Deniz Arcak: “Aşk; bir bakışın, tüm hızıyla şimşek çaktırması, elektrik akımının taklaya gelmesi. İnsanın hiç düşünmeden, kendinden vazgeçmesi ve bu şimşeği bir kere daha yaşamak için onun peşinden koşması olabilir hani. Sadece aşka bakış ya da yaşayışlardan biri böyle olabilir yani.”

Murat Güneş: “Uyurken etine batsa da girerken her gece yatağa…‘O' hediye etti diye kolyeni çıkarmamaktır, aşk!..”

Füsun Önal: “Aşk karşılıklı eziyetin adıdır!”

Sadık Karan: “Her aşk kendine göredir, sana, bana, ona göre değişen. Tanımlamak yerine yaşanması gereken. Yaşamayanın hep eksik kalacağını bildiğim...”

Hande Şarman (Gazeteci-köşe yazarı): “Aşk kendinle onun, ilk nefesle son nefesin, kahkahayla kahırın, cennetle cehennemin arasında; ortasında olduğunu iliklerine kadar idrak etme halidir.Yanındayken bile ona bakarken ‘böylesine büyük' bir coşku ve korkudan ötürü, gülmekle ağlamak arası gözleri doluverenler için...”

Gülriz Sururi: “Aşk ebedidir, kahramanlar değiştiği sürece.” ‘Söyleyeceklerim Var' isimli oyunundan.

Sezen Aksu: “İyi ki aşk var dünyada!”

Levent Üzümcü: “Bazen seni sevmek yetmiyor. Belki de sevmiyorsundur artık, yetmişimdir.”

Murat Boz: “Yaşam insana verilen bir ödülse, aşk da insan ruhuna verilen en büyük ödüldür.”

Çiçek Dilligil: “Aşk dediğin; gelip geçici, kavurucu, yakıcı, kafayı karmakarışık, mideyi alt üst edici, hiç bitmeyecekmiş gibi, hiç gelmeyecekmiş gibi, her yaşta, her başta yaşanılası!”

Mehmet Coşkundeniz (Aşk Doktoru): “Öylesine bendesin ki, ölmüyorsun… Ölsen, ben de öleceğim sanki… Çıkarsan içimden, bütün kanım da seninle birlikte akıp gidecek… Öylesin… Kan gibisin…”

Yonca Lodi: “Sadece sen ol içimde. Canımı yak, sıcacık akıt kanımı. Izin istemeden, tüm sınırlarımı ihlal et arsızca. Ah aşk! Vur, vur, kır kapılarımı…”

Demet Sağıroğlu: “Aşk nefestir! Nefes almadan yaşayabilir misin?..”

Kutlu Esendemir (Gazeteci): “Üç çocuk isteyen Başbakan'ın ülkesinde en muhalif güç âşıklardır ve onlara skor yaraşmaz.”

Deniz Arcak: “Aşk; bir bakışın, tüm hızıyla şimşek çaktırması, elektrik akımının taklaya gelmesi. İnsanın hiç düşünmeden, kendinden vazgeçmesi ve bu şimşeği bir kere daha yaşamak için onun peşinden koşması olabilir hani. Sadece aşka bakış ya da yaşayışlardan biri böyle olabilir yani.”

Murat Güneş: “Uyurken etine batsa da girerken her gece yatağa…‘O' hediye etti diye kolyeni çıkarmamaktır, aşk!..”

Füsun Önal: “Aşk karşılıklı eziyetin adıdır!”

Sadık Karan: “Her aşk kendine göredir, sana, bana, ona göre değişen. Tanımlamak yerine yaşanması gereken. Yaşamayanın hep eksik kalacağını bildiğim...”

Hande Şarman (Gazeteci-köşe yazarı): “Aşk kendinle onun, ilk nefesle son nefesin, kahkahayla kahırın, cennetle cehennemin arasında; ortasında olduğunu iliklerine kadar idrak etme halidir.Yanındayken bile ona bakarken ‘böylesine büyük' bir coşku ve korkudan ötürü, gülmekle ağlamak arası gözleri doluverenler için...”