Sırlarla dolu bir geçmişi olan bir bas gitarist, Jace Seymour. Geçmişinin esiri olmuş yaralı bir müzisyen. Acılarını bastırabilmek için fiziksel acıya muhtaç bir erkek. Ve yeni edindiği sahibesi Aggie'nin, bir yandan bedenine acı verirken, diğer yandan kalbindeki yaraları saracağından habersiz. Merhamet için ayaklarına kapanan köleleri dışında erkeklerle işi olmayan Aggie, melek yüzlü Jace'in asil başkaldırısı ve yataktaki beklenmedik baskınlığı karşısında kalbini genç adama kaptırmanın eşiğinde.

Günahkârlar grubundaki yeri sarsılmaya başlayan Jace ise, yaraların en iyi sevgiyle sarılacağını öğrenmek üzere. Bizler müzik dünyası ve tur otobüslerinin en bilinmeyen, en derin kuyularına dalarken, Olivia Cunning de insan doğasını bambaşka bir pencereden beğenilerimize sunuyor.

"Şehvetli çocuklar, sert müzik ve ateşli sevişmeler… Daha iyisi olabilir miydi?"

-Fresh Fiction-
(Tanıtım Bülteninden)

Sırlarla dolu bir geçmişi olan bir bas gitarist, Jace Seymour. Geçmişinin esiri olmuş yaralı bir müzisyen. Acılarını bastırabilmek için fiziksel acıya muhtaç bir erkek. Ve yeni edindiği sahibesi Aggie'nin, bir yandan bedenine acı verirken, diğer yandan kalbindeki yaraları saracağından habersiz. Merhamet için ayaklarına kapanan köleleri dışında erkeklerle işi olmayan Aggie, melek yüzlü Jace'in asil başkaldırısı ve yataktaki beklenmedik baskınlığı karşısında kalbini genç adama kaptırmanın eşiğinde.

Günahkârlar grubundaki yeri sarsılmaya başlayan Jace ise, yaraların en iyi sevgiyle sarılacağını öğrenmek üzere. Bizler müzik dünyası ve tur otobüslerinin en bilinmeyen, en derin kuyularına dalarken, Olivia Cunning de insan doğasını bambaşka bir pencereden beğenilerimize sunuyor.

"Şehvetli çocuklar, sert müzik ve ateşli sevişmeler… Daha iyisi olabilir miydi?"

-Fresh Fiction-
(Tanıtım Bülteninden)

Sırlarla dolu bir geçmişi olan bas gitarist, Jace Seymour. Geçmişinin esiri olmuş yaralı bir müzisyen. Acılarını bastırabilmek için fiziksel acıya muhtaç bir erkek. Ve yeni edindiği sahibesi Aggie'nin, bir yandan bedenine acı verirken, diğer yandan kalbindeki yaraları saracağından habersiz. Merhamet için ayaklarına kapanan köleleri dışında erkeklerle işi olmayan Aggie, melek yüzlü Jace'in asil başkaldırısı ve yataktaki beklenmedik baskınlığı karşısında kalbini genç adama kaptırmanın eşiğinde.

Günahkârlar grubundaki yeri sarsılmaya başlayan Jace ise, yaraların en iyi sevgiyle sarılacağını öğrenmek üzere. Bizler müzik dünyası ve tur otobüslerinin en bilinmeyen, en derin kuyularına dalarken, Olivia Cunning de insan doğasını bambaşka bir pencereden beğenilerimize sunuyor.

"Şehvetli çocuklar, sert müzik ve ateşli sevişmeler… Daha iyisi olabilir miydi?"

-Fresh Fiction-
(Tanıtım Bülteninden)

“Gurbet bir tutkudur. Mutluluk verici bir hayal, bir sarhoşluktur. İnsanı felakete sürükleyecek kadar korkutabilir, mahvedici olabilir. Yanı başınızdadır.kimi zaman.” “Burada olmalıydım” diyecekti bana daha sonraları.

Oturduğum kahveye yaklaşıyordu. Çöl rüzgarı sıcağı dalgalanıyordu. Fas’ta yabancıydı bu adam, bir arayış içindeydi. Sonunda bana bir aşk ve hasret hikayesi anlattı. “Her zamanki gibi müzede oturuyordum” diye başladı, “Onun ritmik topuk seslerini ilk duyduğumda, Afrika sanatının geleceği üzerine bir makale yazmaktaydım...”

Tadeus, küçük, aynı zamanda da çok büyük olan dünyasıyla uyum içinde yaşayıp gidiyor, uzaklara duyduğu özlemi kendince gideriyordu Ta ki Assia hayatına girene kadar...

Sonra Assia birden ortadan kayboldu. Ve Tadeus onu aramanın hayatına mal olacağını bile bile izini sürmek için Fas’a gitmeye karar verdi...

Hastalıları yüzünden seyahat edemeyen bir etnolog. Hamburg’da bir Faslı kadın. Egzotik bir aşk hikayesi ve etnolog bir ailenin geçmişten büyüleyici kesitler.

“Gurbet bir tutkudur. Mutluluk verici bir hayal, bir sarhoşluktur. İnsanı felakete sürükleyecek kadar korkutabilir, mahvedici olabilir. Yanı başınızdadır.kimi zaman.” “Burada olmalıydım” diyecekti bana daha sonraları.

Oturduğum kahveye yaklaşıyordu. Çöl rüzgarı sıcağı dalgalanıyordu. Fas’ta yabancıydı bu adam, bir arayış içindeydi. Sonunda bana bir aşk ve hasret hikayesi anlattı. “Her zamanki gibi müzede oturuyordum” diye başladı, “Onun ritmik topuk seslerini ilk duyduğumda, Afrika sanatının geleceği üzerine bir makale yazmaktaydım...”

Tadeus, küçük, aynı zamanda da çok büyük olan dünyasıyla uyum içinde yaşayıp gidiyor, uzaklara duyduğu özlemi kendince gideriyordu Ta ki Assia hayatına girene kadar...

Sonra Assia birden ortadan kayboldu. Ve Tadeus onu aramanın hayatına mal olacağını bile bile izini sürmek için Fas’a gitmeye karar verdi...

Hastalıları yüzünden seyahat edemeyen bir etnolog. Hamburg’da bir Faslı kadın. Egzotik bir aşk hikayesi ve etnolog bir ailenin geçmişten büyüleyici kesitler.

*
Aşk Aşk uğruna ölmeyi göze alabilirsen aşktır.
" aşktır." Peki sen ölmeyi göze alabilir misin ? "
*
Sevdiğiniz Sevdiğiniz kişinin bir katil olduğunu öğrenseydiniz ondan vazgeçer miydiniz ? ?

Jaffe karısından ayrılmış ve nafakasını ödeyemeyecek kadar zor duruma düşmüştü. Bir gün uşağı ile birlikte sevdiği bir tabloyu duvara asmak isterken alçıyla kaplanmış ve içinde milyonlarca dolar değerinde elmasların bulunduğu gizli bir bölme fark eder.
Niyeti elmaslarla beraber, çılgınlar gibi sevdiği kız arkadaşı Nahn’ı da alarak ülkeyi terk etmektir fakat elmasların polise teslim edilmesi gerektiğini yoksa şikâyet edeceğini söyleyip tehdit eden uşağını öldürür. Kız arkadaşı Nahn olayı öğrenince Jaffe’i anneannesinin evinde saklar çünkü onu deliler gibi sevmekte ve onunla beraber olabilmek için her şeyi göze almaktadır. Fakat polis her şeyi öğrenmiş ve iki âşığın peşine düşmüştür. Birbirlerini çılgınlar gibi seven âşıklar acaba polisi atlatıp kendilerine yeni bir hayat kurabilecekler miydi? Para Jaffe ve Nahn’a mutluluk getirecek miydi?

Her sayfasını soluk soluğa okuyacağınız bu aksiyon dolu aşk romanı, seven insanların birbirleri için nelerden vazgeçebileceğini size tekrar tekrar hatırlatacak.

*
Aşk uğruna ölmeyi göze alabilirsen aşktır.
" Peki sen ölmeyi göze alabilir misin ? "
*
Sevdiğiniz kişinin bir katil olduğunu öğrenseydiniz ondan vazgeçer miydiniz ?

Aşk uğruna ölmeyi göze alabilirsen aşktır." Peki sen ölmeyi göze alabilir misin ? Sevdiğiniz kişinin bir katil olduğunu öğrenseydiniz ondan vazgeçer miydiniz ?

Jaffe karısından ayrılmış ve nafakasını ödeyemeyecek kadar zor duruma düşmüştü. Bir gün uşağı ile birlikte sevdiği bir tabloyu duvara asmak isterken alçıyla kaplanmış ve içinde milyonlarca dolar değerinde elmasların bulunduğu gizli bir bölme fark eder.
Niyeti elmaslarla beraber, çılgınlar gibi sevdiği kız arkadaşı Nahn’ı da alarak ülkeyi terk etmektir fakat elmasların polise teslim edilmesi gerektiğini yoksa şikâyet edeceğini söyleyip tehdit eden uşağını öldürür. Kız arkadaşı Nahn olayı öğrenince Jaffe’i anneannesinin evinde saklar çünkü onu deliler gibi sevmekte ve onunla beraber olabilmek için her şeyi göze almaktadır. Fakat polis her şeyi öğrenmiş ve iki âşığın peşine düşmüştür. Birbirlerini çılgınlar gibi seven âşıklar acaba polisi atlatıp kendilerine yeni bir hayat kurabilecekler miydi? Para Jaffe ve Nahn’a mutluluk getirecek miydi?

Her sayfasını soluk soluğa okuyacağınız bu aksiyon dolu aşk romanı, seven insanların birbirleri için nelerden vazgeçebileceğini size tekrar tekrar hatırlatacak.