Semih OKUŞ,
Siyaset ve İktisat başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi
eski halini göster |
yeni halini göster |
değişimi göster
Türk fikir hayatının en önemli simalarından Yusuf Akçuranın Akçura'nın ilk basımı 1924 yılında yapılmış olan Siyaset ve İktisat adlı eseri, 1919 - 1924 Yılları arasında değişik gazete kitabı; yazarın 20. Yüzyıl başında cereyan eden ve dergilerde yayınlanan her biri Türk tarihinin önemli kırılma noktalarına tekabül eden olaylar hakkında Türk Ocakları'nda vermiş olduğu konferansları ve yazmış olduğu makaleleri ile farklı yerlerde verilen nutukları içermektedir. 17 yazıdan oluşan kendi sağlığında bir araya getirdiği önemli eserlerinden biri. Yusuf Akçura, Türk milliyetçiliğinin siyasî, iktisadî ve fikrî yönlerini detaylı bir şekilde tartışarak bilhassa Anadolu'da coğrafyasında sıkışıp kalan Türkler için yeni bir yol haritası çizmeye gayret eder. Akçura; savaşların ve siyasî çalkantıların hem malî hem de insanî kaynaklarımızı insafsızca tükettiği o yıllarda, Türklerin millî bir devlet çatısı altında ve millî bir iktisat politikası izleyerek içinde bulunduğu buhrandan kurtulacağına inanmaktadır. Kitapta yer alan “Galip Geldik, Muzaffer Olacağız” başlıklı makalesinde de belirttiği üzere, “Hak harbinde Türk'ün galebesine îman eden ve îmanında hata eylemeyen bu eserde, Türk Milletinin İstiklal Harbi sırasında verdiği mücadeleler âciz, hayat nizâ'ında [hayat kavgasında] dahi Türk'ün zaferine inanmıştır; ve çektiği sıkıntılar derin bir bakış açısıyla yazar tarafından ele alınmıştır. Yusuf Akçura bu eserinde siyaset, iktisat, tarih, sosyoloji ve felsefeye ne denli hâkim olduğunu bize göstermektedir. Yazarın yaşadığı sıkıntılı dönemlerde, sıkıntılarını bir kenarıya bırakarak kendini Türk Milletine adamıştır. Siyaset ve İktisat, herkesin yararlanabileceği önemli bir eserdir. Bu eserde Türkiye Cumhuriyetinin nasıl kurulduğundan, dünya siyaset ve ekonomisinden, Türk tarihinden, bağımsızlığın öneminden, eğitimin gerekliliğinden ve İstiklal Harbimizin geçirdiği evrelerden haberdar olmaktayız. Hiç kuşkusuz bu özellikleriyle Yusuf Akçuranın Siyaset ve İktisat kitabı hepimizin baş ucu kitabı olacaktır. Eseri yayına hazırlarken aşağıdaki yöntemi izledim. Yazarın cümlelerini ve ifadelerini olduğu gibi vermeyi tercih ettim. Çünkü bu eserler, sadece tarihî, siyasî ve ekonomik unsurları çinde barındırmıyor; dilimizin tarihsel süreç içerisinde geçirdiği değişimi de bize göstermektedir. Eserin diline ve yazarının anlatımına dokunmamakla, yazarın dil ve üslubuna ilişkin çalışma yapacaklara hazır bir kaynak sunmuş olduk. Aradan geçen seksen yılı aşkın bir zaman dilimi, dilde de birtakım değişikliklere de neden olmuştur. Genç kuşakların bu eserden daha kolay ve iyi yararlanabilmeleri için anlamını bilemeyeceklerini düşündüğümüz kelime ve tamlamalardan sonra parantez içinde karşılıklarını koyduk. Ayrıca bazı yer, isim, eser ve alıntı vb.nin açıklanması amacıyla dipnot kullanmaktan istikbal, inşaallah, bunda da kaçınmadık. Amacımız eski alfabe ile yazılı metinleri günümüze ulaştırmak ve bu eserleri genç kuşağın hizmetine sunmaktır. Çünkü geçmişiyle bağını kesen, geleceğini kuramaz. İçinde yaşadığı dünyayı doğru algılayamayanlar da ne geçmişiyle doğru bir bağ kurabilir, ne de geleceğe uzanabilir. yanılmadığını isbat edecektir.”
Yusuf Akçuranın Siyaset ve İktisat adlı eseri, 1919 - 1924 Yılları arasında değişik gazete ve dergilerde yayınlanan makaleleri ile farklı yerlerde verilen nutukları içermektedir. 17 yazıdan oluşan bu eserde, Türk Milletinin İstiklal Harbi sırasında verdiği mücadeleler ve çektiği sıkıntılar derin bir bakış açısıyla yazar tarafından ele alınmıştır. Yusuf Akçura bu eserinde siyaset, iktisat, tarih, sosyoloji ve felsefeye ne denli hâkim olduğunu bize göstermektedir. Yazarın yaşadığı sıkıntılı dönemlerde, sıkıntılarını bir kenarıya bırakarak kendini Türk Milletine adamıştır. Siyaset ve İktisat, herkesin yararlanabileceği önemli bir eserdir. Bu eserde Türkiye Cumhuriyetinin nasıl kurulduğundan, dünya siyaset ve ekonomisinden, Türk tarihinden, bağımsızlığın öneminden, eğitimin gerekliliğinden ve İstiklal Harbimizin geçirdiği evrelerden haberdar olmaktayız. Hiç kuşkusuz bu özellikleriyle Yusuf Akçuranın Siyaset ve İktisat kitabı hepimizin baş ucu kitabı olacaktır. Eseri yayına hazırlarken aşağıdaki yöntemi izledim. Yazarın cümlelerini ve ifadelerini olduğu gibi vermeyi tercih ettim. Çünkü bu eserler, sadece tarihî, siyasî ve ekonomik unsurları çinde barındırmıyor; dilimizin tarihsel süreç içerisinde geçirdiği değişimi de bize göstermektedir. Eserin diline ve yazarının anlatımına dokunmamakla, yazarın dil ve üslubuna ilişkin çalışma yapacaklara hazır bir kaynak sunmuş olduk. Aradan geçen seksen yılı aşkın bir zaman dilimi, dilde de birtakım değişikliklere de neden olmuştur. Genç kuşakların bu eserden daha kolay ve iyi yararlanabilmeleri için anlamını bilemeyeceklerini düşündüğümüz kelime ve tamlamalardan sonra parantez içinde karşılıklarını koyduk. Ayrıca bazı yer, isim, eser ve alıntı vb.nin açıklanması amacıyla dipnot kullanmaktan da kaçınmadık. Amacımız eski alfabe ile yazılı metinleri günümüze ulaştırmak ve bu eserleri genç kuşağın hizmetine sunmaktır. Çünkü geçmişiyle bağını kesen, geleceğini kuramaz. İçinde yaşadığı dünyayı doğru algılayamayanlar da ne geçmişiyle doğru bir bağ kurabilir, ne de geleceğe uzanabilir.
Türk fikir hayatının en önemli simalarından Yusuf Akçura'nın ilk basımı 1924 yılında yapılmış olan Siyaset ve İktisat kitabı; yazarın 20. Yüzyıl başında cereyan eden ve her biri Türk tarihinin önemli kırılma noktalarına tekabül eden olaylar hakkında Türk Ocakları'nda vermiş olduğu konferansları ve yazmış olduğu makaleleri kendi sağlığında bir araya getirdiği önemli eserlerinden biri. Yusuf Akçura, Türk milliyetçiliğinin siyasî, iktisadî ve fikrî yönlerini detaylı bir şekilde tartışarak bilhassa Anadolu'da coğrafyasında sıkışıp kalan Türkler için yeni bir yol haritası çizmeye gayret eder. Akçura; savaşların ve siyasî çalkantıların hem malî hem de insanî kaynaklarımızı insafsızca tükettiği o yıllarda, Türklerin millî bir devlet çatısı altında ve millî bir iktisat politikası izleyerek içinde bulunduğu buhrandan kurtulacağına inanmaktadır. Kitapta yer alan “Galip Geldik, Muzaffer Olacağız” başlıklı makalesinde de belirttiği üzere, “Hak harbinde Türk'ün galebesine îman eden ve îmanında hata eylemeyen bu âciz, hayat nizâ'ında [hayat kavgasında] dahi Türk'ün zaferine inanmıştır; ve istikbal, inşaallah, bunda da yanılmadığını isbat edecektir.”