yazar düzenlemeleri
Neva, 48 adet değişiklik yapmış.  (2/10)
Neva, Başkan (Aşk Serisi # 3) başlıklı kitabın karakter bilgilerini düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster

Ali Aşiroğlu (yeni)

Mehdi Aşiroğlu (yeni)

Mehdi (yeni)

Şahin (yeni)

Mirza (yeni)

12 yıl, 5 ay
Neva, Başkan (Aşk Serisi # 3) başlıklı kitabın karakter bilgilerini düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster

Ali Aşiroğlu (yeni)

Mehdi Aşiroğlu (yeni)

Mehdi (yeni)

Şahin (yeni)

Mirza (yeni)

12 yıl, 5 ay
Neva, Küçük Şeyler başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Mutsuz olmayı, şuna buna söylenmeyi, karamsarlığı öylesine derinden öğrenmişiz ki, “Bu ülkede yaşanmaz” ve nihayet “Batsın bu dünya” demeye hakkımız olduğunu düşünüyoruz sonuçta. Ve daha da kötüsü, iyimser birini gördüklerinde canları sıkılıyor kötümserlerin, adeta “Şuna bir şey söyleyeyim de keyfi kaçsın” diyorlar içlerinden. Yıllardır seminerlerimde iyimser olmanın öneminden söz ettiğimde en az bir kişi çıkıp “Hoca iyi de o zaman bu polyannacılık olmaz mı?” der. Bu karamsarlığa prim veren bakış tarzı beni üzüyor. Şimdi söz konusu cümleye tekrar bakalım:

“İyimserlik, küçük şeylerden mutlu olmak polyannacılık sayılmaz mı?”

Bu görüşte, sanırım iki hata var. Birincisi “iyimserlik eşittir polyannacılık” iddiasıdır ki bu doğru değildir. İkincisi böyle söylendiğinde polyannacılığın kötü bir şey olduğu varsayılmaktadır. Polyannacılığın kötü olduğunu kim söyledi?

Polyannacılık, kayba uğradığımızda, elimizde kalanları fark etme ve sevinme becerisidir. Polyannacılık bir psikolojik savunma mekanızmasıdır, aşırı olmadan yerinde kullanıldığı sürece, kişiyi kaygıdan, sıkıntıdan korur, kişinin yarına kalma ihtimalini arttırır. Polyannacılık, kendini avutmak değil, bardağın dolu yanını fark etmektir.
12 yıl, 5 ay
Neva, Hazel (Aşk Serisi # 1) başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

Dün
Hazel
Hazel başını adamın omuzundan ayırdı. Gözlerine bakıyordu.
-
bakıyordu.
-
Söyle bakalım Ali Aşiroğlu, beni ne kadar seviyorsun?
seviyorsun?
Ali bir an sustu. Biliyordu, ne dese az olacaktı.
- Benim seni ne kadar sevdiğimi anlatmaya ne dilim ne de kelimelerim yeter Hazel. Ama elimde olsa seni ne kadar sevmek isterdim biliyor musun? Ezan ile namaz arası kadar... Doğduğumda kulağıma okunan ezan, öldüğüm kılınan cenaze namazıma kadar, her saniye seni sevmek isterdim.

Bugün
Başer Ali'nin haline üzülmüştü. Tedirgin bir halde sordu.
- Ne zamandır görmüyorsun Hazel'i evlat?
- Dünya takvimine göre mi soruyorsun ağabey, gönül takvimime göre mi? Bendeki takvime göre bir ömür geçti.
- Belki yeniden bir araya gelirsiniz Ali...
- Bizim kaderimiz ayrı yazılmış ağabey. Bırak bedenlerimizin bir araya gelmesini, isimlerimizin baş harfleri yan yana gelse bir acıyı ifade ediyoruz.
Ali odadan çıktıktan sonra Başer önündeki kağıda iki harf yazdı.
''AH''

Peki dün ile bugün arasında yaşananlar neydi?
12 yıl, 5 ay
Neva, Mehdi (Aşk Serisi # 2) başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi

eski halini göster | yeni halini göster | değişimi göster

''O, tarihe kurtarıcı diye geçecek''

Hikaye Devam Ediyor...

‘Hazel – Mehdi – Başkan’ üçlemesinin ikincisi – MEHDİ

Yıl: 2020 - Şanlı Urfa

Yeryüzü mahşer gibiydi. Mirza'nın elinde iki silah, hareket eden her şeye ateş ediyordu. Mehdi kan dolu avuçlarını semaya kaldırdı. Gözbebekleri yaşların içinde kaybolmuştu... Son gücü ile seslendi...

''Yusuf! Yusuf yetiş! Yusuf!''

Cebrail (as) belirdi semalarda, iki dev kanadı açık…

Elinde Hazreti Ali’nin Zülfikar'ı…

Hemen arkasında Mikail (as), yerle gök arasında bir yerde. Dönmeye başladı kendi ekseninde… O döndükçe rüzgarlar toplandı etrafına… İsrafil (as)'in dudakları ile Sur arasında artık sadece milimler mesafe…

Ve Azrail (as), yaratıldığı günden beri hiç olmadığı kadar acımasız… Daha Zülfikar inmeden söküp alıyor ruhları…

Bir ses yankılanıyor kainatta,

‘’Arş üzerindeki hakimiyetime yemin ederim ki, benim sevdiğime dil dahi uzatana ben harp ilan ederim!’’

Ve Cebrail(as)'in şefkat dolu sesi…

‘’Yetiştim dostum, sen iste hepsini helak edeyim, sen iste bu dünyayı tersine çevireyim… Sen iste dostum, senin için gökleri yere indireyim…

Sağ elini kaldırdı, işaret parmağını uzattı.

Cebrail (as) başını çevirdi. Azrail (as) görev için bekliyordu. Nemli gözlerle seslendi dostuna.

''Yapma...''
12 yıl, 5 ay