periyodik neşriyat,
Azizler ve Âlimler başlıklı kitabın açıklamasını düzenledi
eski halini göster |
yeni halini göster |
değişimi göster
Terry Eagleton, yazdığı bu ilk ve tek, epeyce de uçuk romanda gerçek kişilerden yola çıkıyor: Felefenin Felsefenin ve dolayısıyla kendi hayatının bir işe yarayıp yaramadığı konusunda derin şüpheler besleyen Ludwig Wittgenstein, bu Orta Avrupalılara özgü krizini, Anglo - Saksonların hiçbirine, hatta çalışma arkadaşı Russell'a bile iletemediğini görünce Cambridge'i terk etmeye karar veriri. 1916'da, yanına yakınlık duyduğu nadir insanlardan biri olan, uçarı, obur ve 'şenlikli' Nikolay Bahtin'i de alıp İrlanda'nın batı kıyısında bir kulübeye kaçar. Kısa bir süre sonra aralarına İrlanda Cumhuriyet Ordusu'nun lideri, Katolik - Marksist James Connolly ve Joyce'un Ultsses romanından kaçıp gelen Leopold Bloom da katılır. e dördü, devrimin doğası, tarihin anlamı, dil ve felsefe hakkında tartışmaya girişirler...
Bu tartışmalar aracılığıyla Eagleton, 20. yüzyılda bütün dünyaya damgasını vuran yüzyıl başı Avrupa modernizminin çoğunlukla gerçekleşmeden kalan siyasi, kültürel ve düşünsel imkanlarını sorgular. Ama kitaba 'ağır' ve 'ciddi' bir roman gözüyle bakmak son derece hatalı olur. Aksine, Azizler ve Alimler, filozofların birbirleriyle kapıştığı, bol bol da küfürsavurduğu, eğlenceli anekdotlarla dolu, keyifli ve oyuncul bir 'fikir romanı'. Fikirlerin can sıkıcı ve çatık kaşlı olmayan bir biçimde de sunulabileceğini bilen ve 'entellektüel keyif' arayanlar için...
Terry Eagleton, yazdığı bu ilk ve tek, epeyce de uçuk romanda gerçek kişilerden yola çıkıyor: Felefenin ve dolayısıyla kendi hayatının bir işe yarayıp yaramadığı konusunda derin şüpheler besleyen Ludwig Wittgenstein, bu Orta Avrupalılara özgü krizini, Anglo - Saksonların hiçbirine, hatta çalışma arkadaşı Russell'a bile iletemediğini görünce Cambridge'i terk etmeye karar veriri. 1916'da, yanına yakınlık duyduğu nadir insanlardan biri olan, uçarı, obur ve 'şenlikli' Nikolay Bahtin'i de alıp İrlanda'nın batı kıyısında bir kulübeye kaçar. Kısa bir süre sonra aralarına İrlanda Cumhuriyet Ordusu'nun lideri, Katolik - Marksist James Connolly ve Joyce'un Ultsses romanından kaçıp gelen Leopold Bloom da katılır. e dördü, devrimin doğası, tarihin anlamı, dil ve felsefe hakkında tartışmaya girişirler...
Bu tartışmalar aracılığıyla Eagleton, 20. yüzyılda bütün dünyaya damgasını vuran yüzyıl başı Avrupa modernizminin çoğunlukla gerçekleşmeden kalan siyasi, kültürel ve düşünsel imkanlarını sorgular. Ama kitaba 'ağır' ve 'ciddi' bir roman gözüyle bakmak son derece hatalı olur. Aksine, Azizler ve Alimler, filozofların birbirleriyle kapıştığı, bol bol da küfürsavurduğu, eğlenceli anekdotlarla dolu, keyifli ve oyuncul bir 'fikir romanı'. Fikirlerin can sıkıcı ve çatık kaşlı olmayan bir biçimde de sunulabileceğini bilen ve 'entellektüel keyif' arayanlar için...
Terry Eagleton, yazdığı bu ilk ve tek, epeyce de uçuk romanda gerçek kişilerden yola çıkıyor: Felsefenin ve dolayısıyla kendi hayatının bir işe yarayıp yaramadığı konusunda derin şüpheler besleyen Ludwig Wittgenstein, bu Orta Avrupalılara özgü krizini, Anglo - Saksonların hiçbirine, hatta çalışma arkadaşı Russell'a bile iletemediğini görünce Cambridge'i terk etmeye karar veriri. 1916'da, yanına yakınlık duyduğu nadir insanlardan biri olan, uçarı, obur ve 'şenlikli' Nikolay Bahtin'i de alıp İrlanda'nın batı kıyısında bir kulübeye kaçar. Kısa bir süre sonra aralarına İrlanda Cumhuriyet Ordusu'nun lideri, Katolik - Marksist James Connolly ve Joyce'un Ultsses romanından kaçıp gelen Leopold Bloom da katılır. e dördü, devrimin doğası, tarihin anlamı, dil ve felsefe hakkında tartışmaya girişirler...
Bu tartışmalar aracılığıyla Eagleton, 20. yüzyılda bütün dünyaya damgasını vuran yüzyıl başı Avrupa modernizminin çoğunlukla gerçekleşmeden kalan siyasi, kültürel ve düşünsel imkanlarını sorgular. Ama kitaba 'ağır' ve 'ciddi' bir roman gözüyle bakmak son derece hatalı olur. Aksine, Azizler ve Alimler, filozofların birbirleriyle kapıştığı, bol bol da küfürsavurduğu, eğlenceli anekdotlarla dolu, keyifli ve oyuncul bir 'fikir romanı'. Fikirlerin can sıkıcı ve çatık kaşlı olmayan bir biçimde de sunulabileceğini bilen ve 'entellektüel keyif' arayanlar için...