Kayıp Tablo ünlü ressam Caravaggio'nun kayıp bir tablosunun izine rastlayıp onu bulmaya çalışan sanat tarihi öğrencisi Francesca ve restoratör Benedett'nin tabloyu bulma çabalarını anlatan bir kitap. Kitabı okuyunca Caravaggio hakkında, hatta birkaç ressam hakkında da, oldukça bilgi ediniyorsunuz. Fakat kitabın dili çok ağır. Belki de yıllar önce okuduğumdan o günlerdeki olgunluğumla alakalı bir şeydir bu fakat böyle kısa bir kitabı çok uzun sürede anca bitirebilmek beni çok rahatsız etmişti. Özellikle resimle, sanat tarihi ya da tablolarla ilgilenenlere önereceğim bir kitap Kayıp Tablo. Fakat dediğim gibi ağır bir dili var.
Öncelikle okuyacakların çeviri olarak Mina Urgan'ın çevirisinden okumalarını öneriyorum. Kitap açıklama kısmında da yazıldığı üzere Mercan Adası'nın çağdaş bir uygulaması sanılabilir, sanılıyor. Hatta gerek başta isimlerin aynı olması, gerek olayların -başta- öyle ilerlemesi olsun Mercan Adası'nı okuduğum için beni biraz sıktı. Fakat sonra olayların hızlanışı, değişimi o kadar muhteşem bir şekilde oldu ki... Kitabı elimden bırakamadım. Özellikle sürekli sonuna duyduğum merak ve Sineklerin Tanrısı. Bu kitaptan anladım ki insan en korkunç canavar, Roland adlı üyenin de dediği gibi. Ayrıca Golding'in kalemi oldukça kuvvetli bir yazar olduğunu görmemek mümkün değil. Ayrıca kitap sadece aksiyondan ibaret değil. Altında anlatmak istediği çok şeyi barındıran bir roman.