Eagleton'ın güzel dilinin ekmeğini haylice yemiş olan kitap. Zaten Marksizmin savunma kısımları değil de her bölümün başında getirilen eleştiriler daha ilgi çekici. Eagleton, Marx'ı tam bir demokrat, ılımlı, ontolojiyi sallamayan bir materyalist(ki bu yüzden her türlü inanç, gelenek vesairenin Marksizmle uzlaşabileceğini hatta hiç kopmayacağını savunuyor), reformist olmayan bir reform yanlısı olarak gösteriyor ama işte bu ancak nabza göre şerbet verme minvalinde kalmış. Gene de okunur mu, okunur hem de gayet keyifli okunur, ileri okuma listeleri oluşturmak için de iyi oldu benim açımdan.