Harika bir atmosfer, harika bir kurgu, harika bir roman. Son zamanlarda okuduğum en iyi şey. Daha önce okumadığım için pişmanım. Neil Gaiman'ın okuduğum 3 ya da 4. romanı ama içlerinde en iyisi tartışmasız buydu. Kesinlikle okunmalı, okutulmalı.
Kapitalizm ve popüler kültür. Tüm dünya aslında bu ikisinden ibaret. Biri diğerine, diğeri de tekrar öbürüne hizmet ediyor. Ben Fountain Irak'taki savaşta gösterdikleri üstün başarı nedeniyle kısa bir süreliğine tekrar Amerika'ya getirilen bir takımın öyküsünü kullanarak sistemin eline geçirdiği her şeyden nasıl fırsat çıkardığını bize gösteriyor. Bu kitap bir kahramanlık öyküsü değil, Amerikan propogandası kesinlikle değil. Mutlaka alıp okuyun. Sistemin dünyayı nasıl ele geçirdiğini bir de bu yazarın kaleminden okuyun.
Kitabın arka kapağında da yazdığı gibi, bilim kurgu ve fantastik kurgu dünyasına bir saygı duruşu sayılabilecek bir roman. Harika hikaye ve bir çırpıda okunabilir.
Nors mitolojisini ikinci dünya savaşı ile bağdaştırma çabası işe yaramış. Fakat üzerine uzun uzun düşündüğümde belli noktaları ancak bağlayabildim. Ayrıca hikayenin ilk 100 sayfası sadece tasvir dolu. Okurken epey sabırlı olmak gerekiyor. Eğer tasvirli anlatımları sevmiyorsanız okuması çok zor. Bir de son savaş çok çok kısa anlatılmış. O da romanın tabiatından kaynaklanıyor sanırım. Sevdim, ama az sevdim.
Man Booker ödüllü bir kitaba 10 üzerinden 5 verişim kesinlikle artistlikten değil. Kitap, yazarın günlük olaylara farklı bir bakış açısıyla bakışı üzerinden hazırladığı kısa hikayelerden oluşuyor. Ama fazla Amerikan. Çok fazla. Açıkçası zerre keyif almadım. Çeviri problemi olabilir belki, ya da gerçekten bana hiç hitap etmiyor olabilir. Özetle kitabı satın almadan önce bir kitapçıda ilk 4-5 sayfasını ayak üstü okuyun. Öyle karar verin. Sonra benim gibi pişman olmayın. Zira kendimi bitirebilmek için aşırı zorlamam gerekti.