ilki kadar yumuşak, ilki kadar sürükleyici
O kadar kayıtsız bir insan .. Okurken gözlerimin faltaşı gibi açıldığı yerler oldu. Elimde olmadan, belki de yakın zamanlarda okuduğum için Kuyucaklı Yusuf'la Maersault arasında birtakım ruhsal benzerlikler varmış gibime geldi. Yusuf'un kendine göre sebepleri var, üveyliği, vazgeçmişliği ama Mersault'un sebeplerini de bilemiyorsunuz, önünüzde somut şeyler yok. Sadece böyle olmayı "seçmiş" böyle olmuş birisi. Garip.
Olağandışı. Olağanüstü değil asla, olağandışı. Olamayacak kadar güzel... İronik, çaresiz ve öylece başucunuzda süregelen bir yaşanmışlık.
Keşke kendisini bu kadar kilitlemeseydi Yusuf, keşke bu dünyayla her ne kadar alakası olmasa bile bu dünyanın içinde olmanın ona "bir şeyler yapmak zorunda" olduğu bilinciyle ateşlenecek bir bileği olsaydı.. İlk romanın hatrına diyorum. Ama Kürk mantolu Madonna'dan sonra okursanız büyük hayal kırıklığı.